
Aysel Bereke
Dilimiz, güzel Türkçe’miz korunmalıdır!
Dil, bir ulusun kimliği ve bağımsızlığının en önemli göstergesidir. Dil, zenginliktir! Dilimiz, güzel Türkçe’miz de bu yüzden korunmalı, yabancı sözcüklerden arındırılmalı ve yeni yetişen kuşaklara Türkçe sevgisi aşılanmalıdır. Dil bir ulusu birleştiren en önemli güçtür çünkü.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk bu gerçeğin farkındaydı ve 26 Eylül 1932’ de Dolmabahçe Saray’ında 1. Türk Dil Kurultayı’nın açılışını yaptı. Bu çalışmalara kendisi de katıldı.
O günün anısına 26 Eylül “Türk Dil Bayramı” olarak kutlanır ülkemizde. Aslına bakarsanız 13 Mayıs’ta da Türkçe’nin resmi dil olarak kabulünün kutlaması yapılır. Bunun nedeni ise; 1277 yılında Karamanoğlu Mehmet Bey’in; “Bundan sonra divanda, dergâhta, bargahta ve mecliste Türkçe’den başka dil kullanılmayacaktır.” Fermanını ilan ettiği gün olmasıdır. Dilimiz varlığımızın ve Türklüğün en önemli teminatıdır. Onu korumak zorundayız. Dil nasıl korunur derseniz; yabancı dillere özenmeden, çocuklarımıza Türkçe isimler koymalıyız. İşyerlerinde ve mağazalardaki yabancı isimleri Türkçe yapmalıyız. Konuşmalarımızda, yazılarımızda, bilimsel araştırmalarda, roman ve öykülerde özenle seçilmiş Türkçe sözcüklerle duygu ve düşünce dünyamızı zenginleştirmeliyiz. Dilimize girmiş yabancı sözcüklerin Türkçe karşılıklarını bulup, onları kullanmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Bu konuda aydınlarımıza büyük sorumluluklar düşüyor.
Yazar Buket Uzuner’in bu konudaki sözleri önemlidir;
“Dili iyi kullanmak, yazıp okumak düşünmeyi ve fikri geliştiriyor. O damarı keserseniz, düşünmek ve fikir üretmek zaten kaynağından kurutulmuyor mu?” diyor, haksız mı?
Türkiye sonsuza dek var olacaksa, Türkçe’de sonsuza dek korunmalıdır.
Bu ülkede vatandaş olmak isteyenlere, tıpkı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi, ülkemizin dilini öğrenme zorunluluğu getirmeliyiz. Çünkü her dil, konuşulduğu toplumun, yaşam biçimi, maddi ve manevi değerleri, inanç sistemi, duyguları ve hayata bakış açısı gibi çeşitli yönlerini ortaya koyar. Ve Türkçe’miz de Türk toplumuna özgü yanları yansıtan, gözleme dayalı adlandırma gücü ve zengin söz varlığı ile güçlü bir dildir.
Köken bakımından Türkçe’miz dünya dilleri içinde Ural_ Altay dil grubunda Altay koluna dahildir. Eklemeli diller grubunda olup, öğrenmesi zor diller arasındadır. Türkçe dünyada konuşulan diller arasında en zor öğrenilen 10. Dildir. Moğolca, Mançuca, Fince, Macarca dilimizin akrabalarıdır. Türkçe konuşan ülkeler; Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan vb.
Dünyada en çok konuşulan diller sıralamasında 20. Sırada olan Türkçe’yi 220 milyon kişi konuşuyor. Türk dillerinin en çok konuşulan lehçesi Türkiye Türkçe’si olup, tüm Türk dili konuşanlarının yüzde 40’ı bu dili konuşmaktadır. Unutmayalım:
“Dil, bir ulusun aynasıdır, bu aynaya baktığımız zaman, orada kendimizin en gerçek yankısını buluruz.” diyor Friedrich Schiller.
O yankıyı asla kaybetmeyelim. Türkçe’mizi gururla yaşatalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.