Siyasi bağırsak tıkanıklığının tedavisi var mı?

"Çok uzun uzun anlatmak gerekti ve biz, sadece ima yoluyla konuyu geçtik."Hilmi Yavuz

Yurt dışına aralıksız olarak borçlanmak,19. yüzyılda borç parayla Padişah'a yeni yeni saraylar inşa etmek (2. Abdülhamit deniz doldurularak elde edilen Dolmabahçe Sarayı'nda yaşamak istememişti ve Yıldız Sarayı'nı inşa ettirerek buraya taşınmıştı...Dolmabahçe'nin terör eylemlerine hedef olmasından korkuyordu...1881'de Rus imparatoru 2. Alexander suikast kurbanı olmuştu) sanayii, teknoloji, bilimsel gelişme, icat, mucit, silahlı kuvvetler konularında Batısında yer alan ülkelerin 300-400 yıl gerisine düşmek Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu getirmişti...

Aralıksız sıkıyönetim,olağanüstü hal tarzı diktatörlük, özellikle açlık krizi, gıda kıtlığı, imparatorluğa, otokrasiye, oligarşiye muhalif olanların işkenceden geçirilmesi, katledilmesi, bozuk düzene reaksiyon olarak gelişen terör eylemlerine eklenen 1904-1917 arasında Rus ordusunun Japonya, Almanya gibi çok çeşitli cephelerde domino taşları gibi yıkılması Rusya'da da Romanov Hanedanı'nın (1613-1917) Bolşevik devrimiyle yıkılmasına zemin hazırladı...

1870 sonrasında İngiltere'nin sömürge imparatorluğuna benzer bir koloni imparatorluğu kurmaya karar veren ve yedi düvele (Rusya, ABD, İngiltere, Fransa, İtalya'ya) savaş açan 2. Wilhelm'in (Almanya'nın) denize düşen yılana sarılır misali uydusu olmayı tercih eden Enver, Cemal ve Talat Paşaların böylelikle 1683 sonrasında kaybedilen (özellikle de Rusya'ya eklenen) Osmanlı topraklarını geri alma çabaları da beyhudeydi; milyonlarca Osmanlı vatandaşı bu uğurda boş yere hayatını kaybetti...

İkinci Dünya savaşı boyunca Nazilere krom tedarik ederek, 60 bin erkeği madenlerde zorla çalıştırarak (Mükellefiyet Kanunları çıkarılmıştı) ayakta duran bir ekonomimiz vardı...

Yılmaz Erdoğan’ın senaryo yazarlığını ve yönetmenliğini (yönetmen olarak beşinci sinema filmi) üstlendiği, “Kelebeğin Rüyası” yaşayanların hiç bitmeyecek zannettiği İkinci Dünya Savaşı yıllarında, Zonguldak kömür madenlerinde zorunlu hizmete tabi tutulduktan sonra genç yaşta veremden ölen şairler Rüştü Onur (1920-42) ile Muzaffer Tayyip Uslu’nun (1922-46) yaşam öykülerine odaklanıyordu...

Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu’nun kesişen yaşam öyküleri gazeteci yazar Hikmet Bila’nın (1954-2011) 2007’de yazdığı ve beyazperdeye bir türlü aktarılamayan “Kömür Kara” adlı sinema filmi senaryosuna da konu olmuştu…

Hikmet Bila, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün oğlu Erdal İnönü’nün Zonguldak kömür madenlerini ziyaretine de senaryosunda yer vermişti.

(”Kömür Kara” adlı senaryo Morpa Kültür Yayınları tarafından kitap olarak basılmıştır.)

Kıvanç Tatlıtuğ, Belçim Bilgin, Mert Fırat, Zeynep Farah Abdullah ve Yılmaz Erdoğan’ın başrollerini paylaştığı “Kelebeğin Rüyası”nda, Ahmet Mümtaz Taylan, Taner Birsel, Devrim Yakut, İpek Bilgin, Aksel Bonfil ve Servet Pandur da rol alıyor.

Yılmaz Erdoğan’ın, “Aşk en güzel bahanesidir şiirin” dediği “Kelebeğin Rüyası”nda aşk, şiirin de hayatın da başrolünü üstleniyor. Film, şairlerin altın çağı olan yıllarda, İkinci Dünya Savaşı’nın gölgesinde adım adım gelişen bir aşkı anlatıyor.

İlk adı “Şairler” olan film CHP tek parti (Cumhurbaşkanı İsmet İnönü) döneminde 60 bin erkeğin madenlerde zorla çalıştırılmasını konu alıyor. Bu konuda Mükellefiyet Kanunları çıkarılmış ve çok kişinin canı yakılmıştı.

Başbakan Recep Peker Hükümeti, 7 Eylül 1946 Kararları sonucunda, ülkenin milli para birimine müdahalede bulunmuştu...ABD dolarının fiyatı 1.29 TL iken yapılan müdahale ile 2.83 TL'ye yükseltmişti...

Döviz ihtiyacını 1946'dan itibaren karşılayamamaya başlayan, Ekim 1973'ten sonra artan petrol fiyatlarıyla birlikte komaya giren bir ekonominiz var ise muhalefet asla iktidar olarak ateşten gömlek giymek istemez ve sanki iktidar olmak istiyormuş gibi göstermelik,sahte, fake itirazlar yaparak halkı kandırır...

Köy enstitüleri tüm ülke çapında yaygınlaştırmayı başaramamak Türkiye tarihinin en büyük felaketiydi...20 kadar köy enstitüsü Türkiye'nin Rönesansı için yeterli olamadı...

Hasan Ali Yücel'in eğitim bakanlığı görevine 5 Ağustos 1946'da, İsmail Hakkı Tonguç'un İlköğretim Genel Müdürlüğü görevine 25 Eylül 1946'da son verilmesiyle birlikte Köy enstitülerinin yaygınlaşmasının önü alınmıştı...Adnan Menderes'in ve Celal Bayar'ın Demokrat Partisi 1954'te köy enstitüleri oligarşik düzene tehdit olduğundan onları kapattı...Bayar'a göre Köy enstitülerinde Komünist yetiştirilmekteydi...

2026 arifesindeyse Türkiye'nin kaç trilyon dolarlık dış borcu olduğunu iktidarın tepesindeki bir ekip dışında bilen yoktur...

Bugün Fransa 3 trilyon 300 milyar Euroluk dış borca sahiptir...

Bugün ABD 37 trilyon dolarlık dış borca sahiptir...

Avrupa Birliği Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgalinden bu yana, Moskova merkez bankasının 207 milyar euro değerindeki varlığını dondurdu.

Ukrayna'nın Avrupa’daki müttefikleri Rusya’nın dondurulmuş 300 milyar dolarlık varlıklarına el koyup, bu parayı Ukrayna'ya destek için kullanmayı değerlendiriyor.

Not: Rusya'nın el konan parası hakkında değişik haber kaynakları çok farklı rakamlar veriyor!

2026 arifesinde Türkiye'de muhalefet hükümet olursa 2017 referandumunda Devlet Başkanı'na verilen Otokratik ve sınırsız yetkilerden yeni hükümet vazgeçebilecek mi sorusunu cevaplayabilecek kimse yoktur...

2026 arifesinde günün birinde Türkiye'de oligarşik düzen nasıl tasfiye edilebilir, gelir adaletsizliğine nasıl çözüm bulunabilir sorularına kafa yoran da yoktur...

8 Aralık 2024 sonrasında Suriye'de Dürziler, Aleviler, Rojava Kürtleri Şam'daki HTŞ yönetimine biat etmeme konusunda İsrail ve ABD ittifakı tarafından cesaretlendirilmiştir...

HTŞ askerlerinin Alevilere ve Dürzilere yönelik saldırıları da Suriye'nin tek parça olarak kalmasını engelleyebilir...

2 milyondan fazla Alevi HTŞ yönetimini reddetmektedir...

Dürziler ise İsrail'e sığınmış durumdadır...

Rojava Kürtleriyse ABD'nin verdiği ağır silahları bırakmaya niyetli değildir...

SURİYE'NİN LİDERİNİN KANLI GEÇMİŞİ ALEVİLERE, DÜRZİLERE VE ROJAVA KÜRTLERİNE GÜVEN VERMİYOR

Eş-Şara, Golan Tepeleri'nden gelen Suriyeli Sünni Müslüman bir ailenin çocuğu olarak Suudi Arabistan'ın Riyad kentinde doğdu ve başkent Şam'da büyüdü. 2003'te Irak'ın işgalinden kısa bir süre önce Irak El-Kaidesi'ne katıldı ve üç yıl boyunca Irak'taki isyanda savaştı. Amerikan güçleri onu yakaladı ve 2006'dan 2011'e kadar hapsetti. Eş-Şara'nın serbest bırakılması, Beşşar Esad'ın Baas diktatörlüğüne karşı Suriye Devrimi'nin gerçekleştiği döneme denk geldi. Ahmed eş-Şara, Suriye İç Savaşı'nda Esad rejimine karşı savaşmak için 2012 yılında El-Kaide'nin desteğiyle El-Nusra Cephesi'ni kurdu ve örgütün lideri olarak, kuzeybatıdaki İdlib vilayetinde bir kale inşa etti. Ebu Bekir el-Bağdadi'nin El-Nusra'yı IŞİD ile birleştirme girişimlerine direnerek iki grup arasında savaşa yol açtı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Mayıs 2013'te Eş-Şara'yı “Özel Olarak Belirlenmiş Küresel Terörist” olarak listeledi.[14] 2016'da El-Nusra'nın El-Kaide ile bağlantısını kesti ve o zamandan beri, uluslararası cihatçılıktan ziyade Suriye'deki yönetime odaklanarak, uluslararası meşruiyet arayışına girdi.2017 yılında Eş-Şara, El-Nusra'yı diğer örgütlerle birleştirerek Hey'etu Tahrîri'ş-Şâm'ı kurdu ...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sonok Arşivi

Her şey güzel olacak mı?

26 Eylül 2025 Cuma 10:20