Ahlaksızlığın herkesi bağlayan, herkesi kötü etkileyen sonuçları olur! Bunu görmek istemeyenler; “ Ahlaksız olmanın, daha ahlaklı bir yolu olduğunu” sananlardır. O yüzden “ ahlaksızlıkla” suçlandıklarında, hep bir mazeretleri vardır, kutsadıkları amaçları vardır, ona sığınırlar!

Amacına ulaşmak için her yolu mübah sayanlar, ahlak kavramından yoksundurlar. Oysa, ahlaklı bir toplum, amacına ulaşmak için, her yola başvuran bireyler yetiştirmez! Kişisel hırslar ve bencil tavırlar sergileyen insanların, zaman içinde, istediklerini elde etmek uğruna, ahlaksız ve vicdansız tavırlar sergilemelerine ve başkalarının sırtına basa basa yukarılara tırmanmaya çalışmalarına seyirci kalmak da, ahlaksızlığa ortak olmak demektir!

Yaşamın her alanında iş, siyaset ve sosyal ilişkilerde karşımıza çıkan ve çoğu kez gerçek kişiliğini anlayamadığımız “ ahlaksız insanlar” vardır. Varlıklarını acı deneyimlerle fark ettiğimiz bu insanları, yaşamımızdan çıkartmadıkça, huzur bulamayız.

Bu gün yaşadığımız kaos ve dünya genelindeki haksızlıklar; genelde siyaset ve yönetimlerde olan ahlak yoksunluğu ve vicdansızlığın zirve yaptığı bir dönemden geçtiğimiz içindir.

Siyasette dostluğun, yoldaşlığın vefanın olmadığı ve siyasetin tamamen çıkar ortaklığına dayandığı ortamlarda, dürüstlükten, siyasi ahlaktan bahsetmek ve dün ak dediğine bu gün kara diyenlerin varlığını görmezden gelmek, gerçekten de tuhaf oluyor! Aklımızla alay edenler çoğalıyor!

Ama herkes biliyor; kaçınılmaz olanı görüyor; ahlaksızlığın, ahlaksızlar için de sonuçları olacak, bunu göreceğiz. Hiç bir kötülük sonsuza kadar sürmez ve cezasız kalmaz!