Antalya Arkeoloji Müzesi Antalya'nın simge yapılarından biri. Ancak, ilk ulusal mimarlık yarışmasında ödül almış binanın yıkılması planlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı 20 Mart 2025'te binanın yıkılacağını duyurmuş. Gerekçe olarak binanın depreme dayanıksız olması ve artan depolama ihtiyacı gösterilmiş.

Yıkım kararına tepkiler yoğun. Yıkım kararının durdurulması ve bu kültürel mirasın korunarak restore edilmesi isteniyor.

Konuyu gündeme taşıyan Akdeniz Gerçek' in haberine göre, yıllardır Antalya’nın kültürel ve tarihi mirasına ev sahipliği yapan Antalya Müzesi’nin yıkılarak yeni bir bina yapılacağı ve 2026 yılı içinde hizmete açılacağı açıklanmıştı. 1972 yılından bu yana kentin belleğini taşıyan yapının tamamen yıkılmaması için ise tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor.

Antalya Kültürel Miras Derneği (ANKA), müzenin bulunduğu yapının yıkım kararına karşı çıkarak Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvuru yaptı. Dernek, yapının en azından kısmen korunarak restore edilmesini talep etti. Aynı şekilde Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği (AKDENİZ SMD) de alanın tescillenmesi için resmi başvuruda bulundu.

Müze Çalışma Grubu da hafta sonu yıkım kararının durdurulması amacıyla bir basın toplantısı düzenledi. Binanın yıkılması değil, korunarak restore edilmesi yolunda çağrıda bulundu.

Çalışma Grubu şu kuruluşlardan oluşuyor:

Antalya Barosu, Antalya Kent Konseyi Platformu, Antalya Kültürel Miras Derneği, Akdeniz Serbest Mimarlar Derneği, Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği, Arkeologlar Antalya Şubesi, Docomo, Eğitim İş Antalya Şubesi, Eğitim Sen Antalya Şubesi, İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi, Koruma ve Restorasyon Uzmanları Derneği, Kültür Sanat Sen Antalya Şubesi, Mülkiyeliler Birliği Antalya Şubesi.

Görüleceği üzere Müze Çalışma Grubu, çok etkin, konunun uzmanı sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerden oluşuyor. Grubun bu özelliği yapılan çağrının ağırlığını ve önemini gösteriyor. Müze Çalışma Grubunun sözcüsü Akdeniz Üniversitesi Öğretim Elemanları Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr.,Gül Işın 'ın basın toplantısındaki açıklamaları dikkat çekici.

Profesör Işın, açıklamasında binanın sıradan bir bina olmadığına işaretle. "Bu yapı, Türkiye’nin yarışma projesi ile inşa edilen ilk müzesidir. Bu özelliği bile tek başına, ona tarihi ve belgesel bir değer katmaktadır. Sadece Antalya için değil, Türkiye'nin mimarlık kültürü için de eşsiz bir değere sahiptir. Müzemiz, Akdeniz ve organik mimari üsluplarının seçkin bir örneğidir." dedi.

Profesör Işın ayrıca, tarihi binanın, geleneksel Akdeniz mimarisinin avlulu yapısını, doğal ışık ve havalandırma unsurlarını modern bir yorumla birleştirdiğini vurguladı.. Bu özgün nitelikleri sayesinde, 1988 yılında Avrupa Konseyi’nden “Yılın Müzesi” özel ödülünü aldığını hatırlattı.

Yapının, sadece eserlerin sergilendiği bir yer olarak tasarlanmadığı, içinde kütüphanesi, konferans salonu, amfisi ve bahçesiyle yaşayan, sosyal ve kültürel bir merkez olarak planlandığı belirtiliyor.

Binanın kültürel bir varlık olarak korunması için Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na başvurulduğu hatırlatılıyor.. Bu talebin, binaya eklentiler yapıldığı gibi bir gerekçeyle reddedildiği, eksik ve hatalı bulunan bu karara karşı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’na itiraz edildiği, Yüksek Kurulun kararını henüz açıklanmadığı belirtiliyor..

Ancak tüm bu süreç devam ederken, 5 Haziran'da müzenin taşınma ve yıkım ihalesinin yapıldığı anlaşılıyor. Müze personeline taşınma takviminin firma ilgilileri tarafından anlatıldığı ve müzenin 7 Temmuz Pazartesi günü ziyarete kapatılacağı söyleniyor.. Müze Çalışma Grubu çok endişeli, kaygılı.. Yüksek Kurul’un da binanın kültürel değerini dikkate almadığını düşünüyor ve bu durumu kabul edilemez buluyor.. Sosyal medyada yıkılacak alanın bir otele tahsis edildiği şeklinde duyumlar dolanıyor. Olacak iş değil.

Müze Çalışma Grubu'nun Kültür ve Turizm Bakanlığı'na çağrısı şöyle:

• Yıkım kararını derhal erteleyin.
• Tüm uzmanların görüşlerini paylaşacağı bir çalıştay düzenleyin. Grubun dileği ortak bir akılla hareket edilmesi. Binanın, artan depolama ihtiyaçlarını da karşılayacak şekilde, yıkılarak değil, restore edilerek korunması. Antalya halkından da, müzeye sahip çıkarak, yıkımı durduracağına inanıyor. Dileğimiz Bakanlığın bu çağrıları önemsemesi, yıkım kararını erteleyerek, uzmanların katılacağı bir çalıştay düzenlemesi. Şu sıralar sağduyu ile hareket etmeye, aklı selimle adım atmaya her zamankinden çok ihtiyacımız var. Odak noktamız müzenin yıkılması değil, restore edilerek korunması olmalı...