Maalesef Türkiye'nin bir kanayan yarası da ‘sahipsiz hayvan’ sorunu. Dünya Sağlık Örgütüne göre evsiz hayvanların, insan nüfusunun yüzde 10’una karşılık gelmekte. Öyle ki, Türkiye’de ise, 6,5 milyon civarı sahipsiz köpek varlığı tahmin edililyor. Sahipsiz sokak hayvanı popülasyonunu kontrol altında tutmak içinse kısırlaştırma şart.

Değerli okurlar, bugünkü yazımı can dostlarımıza ayırmak istedim. Özellikle sahipsiz sokak hayvanları noktasında maalesef ülke olarak karnemiz çok iyi değil. Evet ülke olarak son yıllarda ciddi bir bilinçlenme var ‘hayvan sevgisi’ üzerine. Her köşe başında veterinerler arttı, insanlarımız daha duyarlı hatta belediyeler bile bu konuda çok ciddi yatırım ve emek harcıyorlar ama yetmiyor…

Sokaklarda milyonlarca sahipsiz sokak hayvanı pek çok tehlike ile karşı karşıya kalıyor. Sokak hayvanları sağlık sorunları ve açlıkla mücadele ederken, aynı zamanda trafik kazaları, kötü muamele ve bazı insanlar tarafından maalesef zarar görebiliyor.

Kontrolsüz üreme engellenmeli…

16 Ağustos tarihi ‘Uluslararası Evsiz Hayvanlar Günü’ olarak biliniyor. Bu gün dolayısıyla sahipsiz hayvan sorununu ele alan bilim insanı Dr. Öğr. Üyesi Burcu Çevreli, Türkiye’deki sokak hayvanları popülasyonu sorununun, ülkede uzun süredir devam ettiğini ve ciddi bir sorun olarak kabul edilmediğini dile getirenlerden. Öyle ki; Burcu Çevreli’ye göre bu sorunun temel nedenleri arasında kontrolsüz üreme, terk edilme ve sahipsiz hayvanlara yeterli bakım ve koruma sağlanmaması yer alıyor. Özellikle kontrolsüz üreme, sahipsiz hayvan sayısının hızla artmasına neden oluyor. Ayrıca insanlar tarafından terk edilen evcil hayvanların sokaklarda yaşama mücadelesi, sokak hayvanlarının sayısının artmasına neden olmakta. Bir önemli neden de insanların bir heves ile alıp sonra sokağa bıraktığı evcil hayvanlar… İşte bu faktörler sokak hayvanlarını sayısının artışında önemli bir rol oynuyor.

İsmini vermek istemeyeceğim bir belediyedeki konu ile ilgili birim yetkilisi de benzer şikayetlerde bulunmuştu yıllar öncesinde. Çünkü belediye olarak ne kadar etkili çalışma yürütülse de özellikle kontrolsüz üreme ve terkedilen hayavanların sayısı belediyeleri de çaresiz bırakıyor.

Sahipsiz hayvanlar da kayıt altına alınmalı…

Pek çok sivil toplum kuruluşunun bu kanayan yaraya destek vermek için projesi olsa da maalesef ülkemizde barınak sayılarının yetersiz olduğu, kısırlaştırma konusunda yetersiz kalındığı, personel ve kaynak yetersizliği biliniyor. İşte bu bilinen sorunların varlığı gerçeği karşında Dr. Çevreli: “Mevzuatlar gereği sokak hayvanlarının barınaklarda sürekli tutunulamayacağı açıktır. Kalıcı çözüm için hayvan üretimi denetlenmeli ve hayvan üretimi engellenmelidir. Hayvan popülasyonu bu şekilde kontrol altına alınabilir. Sokak hayvanlarının barınma, beslenme, sağlık, fiziksel ve psikolojik şiddet sorunları çözülmelidir. Sahipsiz hayvanlar da kayıt altına alınmalıdır” diyerek çözümü bizlere aktarıyor.

Sevgili okurlar son söz olarak; can dostlarımız ticari mal değil, hayat arkadaşıdır. Hediye değil, bir dosttur. Oyuncak değil, birer canlıdır. Bu gözle onlara bakarsak herşey daha kolay ve güzel olacaktır.