Hem Donald Trump hem İsrail Türkiye'yi tehdit etti

DONALD TRUMP İNGİLTERE SEYAHATİNDE BU ÜLKENİN FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMAMASI İÇİN BAŞBAKANDAN VE KRAL'DAN RİCADA BULUNACAK!

ÇİN'İN SON 20 AYLIK TİCARET FAZLASI 1 TRİLYON 800 MİLYAR DOLARA ULAŞIRKEN TİKTOK KRİZİNE DE ÇÖZÜM BULUNDU...ÇİN 20 AYDA İTHALAT GİDERİNDEN 1 TRİLYON 800 MİLYAR DOLARLIK FAZLA İHRACAT YAPTI...BU RAKAM ÇİN'İN ÇOK YAKINDA DÜNYANIN 1 NUMARALI EKONOMİSİ OLACAĞINI DUYURMUŞ OLDU!

KATAR'I 10 BİN ABD VE 3 BİN TÜRK ASKERİ KORUYOR!

Şanlıurfa'da Bir baba kızını istemeye gelen damat adayından sağlık raporunun yanı sıra madde bağımlılığına ilişkin adlî tıp raporu ve sabıka kaydı talep etti.

AKP Hükümeti döneminde en az 1200 polisin intihar etmesi de polislerin huzursuz, mutsuz, dertli olduğunu kanıtlamıyor mu?

Önümüzdeki 2 yıl içerisinde kişisel ekonomik durumunuzun daha mı iyi, daha mı kötü olacağını düşünüyorsun, yoksa ekonomik durumun aynı mı kalır? sorusu yöneltilen vatandaşların cevapları da aşağıda:

Daha kötü olacak: %54,7

Aynı kalacak: %15,5

Daha iyi olacak: %24,8

Bilmiyorum/Fikrim yok: %5,0

Özdemir Araştırma

18–23 Haziran 2025

Cumhurbaşkanı Erdoğan siyaset sahnesinden çekilirse AKP'yi kime emanet etmeli? sorusuna da vatandaşlar cevap vermiş: (Sıralama en popüler adaydan en az gözde adaya doğrudur!)

AK Parti’nin Türkiye’nin Geleceğinde En Etkili Olacağını Düşündüğünüz İsimler Sizce Hangileridir?

Hakan Fidan

Ali Yerlikaya

Murat Kurum

Selçuk Bayraktar

Süleyman Soylu

Berat Albayrak

İbrahim Kalın

Numan Kurtulmuş

Ömer Çelik

Fahrettin Koca

Mehmet Şimşek

Mevlüt Çavuşoğlu

Hulusi Akar

Efkan Ala

Kürşat Zorlu

Gezici Araştırma

02-07 Haziran 2025

DEVLET BAHÇELİ DE ERDOĞAN'IN YAŞADIĞI SÜRECE CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINDA OTURMASINI İSTİYOR...

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Siz bugün çok şanslısınız ülkemiz geçmişe göre çok ilerledi. Son 20-25 yılda ülkemiz muazzam bir şekilde kalkındı. Bugünün imkanları çok farklıdır. Her şey çalışmaya bağlıdır. O dönemde bizim köyde eğitim yoktu, elektrik, su yoktu. Ülkemizde bir fırsat eşitliği var. Ben Türkçeyi ilkokulda öğrendim. Türkiye’de fırsat eşitliği olmazsa benim gibileri bugün buraya gelmezdi. Biz ülkemizle gurur duyuyoruz. Çünkü ülkemiz büyük bir başarı hikayesi ve fırsat eşitliği sağlamıştır" derken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Sabah Gazetesi'ne verdiği demeçte, "Sosyal ve ekonomi meselelerinde sıkıntılar olabilir ancak bunlar aşılmayacak konular değil. İleride şartlar ne olursa olsun Sayın Cumhurbaşkanımızın görevine devamından yanayım. 2028'de de devam etmeli. Eğer tekrar bir cumhurbaşkanlığı adaylığını düşündüğü zaman MHP olarak tam desteğimizi vereceğiz," dedi...

İSRAİL'DEN TÜRKİYE'YE TEHDİT!

Türkiye hava sahasını bomba yüklü kamikaze dronlardan ve balistik füzelerden koruyacak hava savunma sisteminin 2031'de yani 6 yıl sonra devreye gireceği açıklandı...

İsrailli emekli albay Dr. Moşe Elad, İsrail'in 9 Eylül'de Doha'da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binaya savaş uçaklarıyla düzenlediği saldırı sonrasında "İstanbul veya Ankara İsrail'in hedefi olabilir dedi...Katar'da Hamas'ın üst düzey yöneticilerinin hedef alındığı saldırının ardından Dr. Moşe Elad, olası bir İsrail saldırısında NATO'nun Türkiye'yi desteklemeyeceğini iddia ederken "Sırada Türkiye olabilir" dedi.Dr. Elad, olası bir İsrail saldırısında NATO'nun Türkiye'yi desteklemeyeceğini iddia etti ve "Türkiye, NATO üyeliğinin kendilerine dokunulmazlık sağladığını düşünüyor. Ancak NATO konsensüsle hareket eden bir örgüt değil. Kararlar nadiren oybirliğiyle alınıyor. NATO’nun Türkiye’yi koşulsuz destekleyeceği garanti değil” dedi.

Katar Doha'ya yönelik saldırıda, Hamas'ın üst düzey yöneticileri Halil el-Hayya, Halid Meşal, Zaher Cebbarin ve Musa Ebu Merzuk hedef alındı ve 10 savaş uçağı ve insansız hava araçları (İHA) kullanıldı.

Haziran 2025'te, İsrail ve ABD'nin İran'ın nükleer tesislerini vurmasına misilleme olarak İran, Katar'daki ABD üssünü füzelerle hedef almıştı.İran'lı yetkililer tarafından ABD'ne önceden haber verilen bu garip saldırıda kimsenin burnu kanamamıştı...

İsrail Başbakanı Netanyahu, 10 Eylül'de yaptığı açıklamada Hamas yöneticilerini işaret ederek "Ya onları sınır dışı edersiniz ya da adalete teslim edersiniz. Çünkü yapmazsanız, biz yapacağız" ifadeleriyle Katar'a tekrar saldırı tehdidinde bulunmuştu. Netanyahu Başkan Donald Trump'ı "İsrail'in şimdiye kadar sahip olduğu en büyük dost" sözleri ile övmüştü...
İsrail Başbakanı Netanyahu Filistinlilerin devlet kurmak istedikleri toprakları da içeren tartışmalı yerleşim genişletme planını ilerletmek için bir planı imzaladı.Binlerce yeni konutun ekleneceği Batı Şeria'daki Maale Adumim yerleşimini ziyaret eden Netanyahu, “Filistin devleti kurulmayacak” dedi.“Filistin devleti kurulmayacağına dair verdiğimiz sözü yerine getireceğiz. Burası bizimdir” diyen Netanyahu, “Mirasımızı, topraklarımızı ve güvenliğimizi koruyacağız... Şehrin nüfusunu ikiye katlayacağız” ifadelerini kullandı.
İsrail'in 9 Eylül'de Katar'daki Hamas müzakere heyetini hedef alan saldırısı sonrasında Katar artık İsrail ile Hamas arasında arabuluculuk yapmayacağını duyurmuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise Katar'a, Gazze'de ateşkes sağlanması için İsrail ve Hamas arasındaki arabuluculuk rolünü sürdürme çağrısı yaptı. Rubio, "Dünyada bu konuda arabuluculuk yapabilecek bir ülke varsa, o da Katar'dır. Bunu yapabilecek olanlar onlardır" dedi. Rubio, "Katar'ın Gazze savaşının sona erdirilmesi için elde edilecek sonuçlarda oynayabileceği role odaklanıyoruz. Katar'ı bu konuda yapıcı bir rol üstlenmeye teşvik etmeyi sürdüreceğiz" diye konuştu...İsrail'i ziyaret eden Rubio ziyaretinde İsrail'e Gazze'deki hedeflerine ulaşmada "sarsılmaz destek" mesajını verdi...Rubio, Başbakan Netanyahu ile Jerusalem Kudüs'te bir araya geldi. Görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Rubio, "Gazze halkı daha iyi bir geleceği hak ediyor, ancak Hamas ortadan kaldırılmadan bu daha iyi gelecek başlayamayacak. Bunun gerçekleşmesi için sarsılmaz desteğimize ve taahhütlerimize güvenebilirsiniz" dedi.Rubio, basın toplantısında Fransa, İngiltere, Kanada gibi Batılı ülkelerin gelecek hafta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları sırasında Filistin'i tanıma planlarını da eleştirdi. Filistin'i tanıma planlarının "büyük ölçüde sembolik" olduğunu ifade eden Rubio, "tek etkisinin Hamas'ı daha da cesaretlendirmesi" olduğunu söyledi...

Katar'daki Türk askeri üssü El Udeyid hava üssü Katar'ın başkenti Doha'dan 40 km mesafede yer almaktadır.Burada en az 3.000 Türk askeri var...

Katar, ABD'nin bölgedeki en büyük askeri üssüne ev sahipliği yapıyor. Bu üste ABD'nin 10.000 askeri var...

İsrail Başbakanı Netanyahu, Hamas liderlerine saldırı tehdidini yineledi...İsrail Başbakanı Netanyahu, Katar'a 9 Eylül'de düzenledikleri hava saldırısının ardından bir kez daha Hamas liderlerini hedef alacakları tehdidinde bulundu...Mossad ajanı Eli Cohen'in Suriye'de 1965'te yakalanarak idam edilmesinin yıldönümü etkinliğinde konuşan Netanyahu, Hamas liderliğini hedef alacaklarını söyledi.7 Ekim 2023 saldırısını gerçekleştirenler için "güvenli liman yok" diyen Netanyahu, "Mesaj açık: Sığınacak yeriniz yok. Size ulaşamayacağımız hiçbir yer yok.” ifadeleriyle Hamas liderlerine saldırı düzenleyecekleri tehdidini yineledi.Başbakan Netanyahu, Katar'ın Hamas yetkililerini sınır dışı etmemesi halinde Katar'ı tekrar hedef alacaklarını söyledi...

İsrail, Gazze'de yaşayan yaklaşık bir milyon Filistinliye bölgeden ayrılma çağrısında bulundu. Resmî açıklamalara göre şu ana kadar 300 binden fazla kişi şehirden ayrıldı...Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi İsrail'in 11 Ağustos'tan bu yana Gazze kentinde en az 3 bin 600 binayı yıktığını, 350 bin kişiyi de yerinden ettiğini açıkladı...İsrail'in bu sürede saldırılarıyla kentte geniş çaplı yıkım meydana geldiği, aralarında çok katlılar da olmak üzere en az 1600 binanın tamamen yıkıldığı, 2 bin binanın ağır hasar aldığı, 13 bini aşkın çadırın da kullanılamaz hale geldiği aktarıldı. Ordunun sadece eylül ayında tamamen yıktığı bina sayısının 70, ağır hasar alanların sayısının ise 120 olduğu, 3 bin 500 çadırın da kullanım dışı kaldığı kaydedildi. Çok katlı konutlar dahil hedef alınan bu binalarda en az 50 bin, çadırlarda ise 52 bin Filistinlinin yaşadığına, böylelikle İsrail'in 100 binden fazla kişiyi barınaksız bıraktığına işaret edildi. Açıklamada, 11 Ağustos'tan bu yana 350 binden fazla kişinin Gazze kentinin doğusundan batısına ve orta kesimine doğru göç ettiği vurgulanarak bunun, "etnik temizlik ve sistematik soykırım politikasıyla kasıtlı olarak işlenen savaş suçlarını açıkça yansıttığı" kaydedildi.

Gazze savaşının başlamasından sonra İsrail askerleriyle Filistin topraklarını gasp eden yerleşimcilerin buralardaki saldırılarında binden fazla Filistinli hayatını kaybetti...Gazze'de öldürülen Filistinli sayısı da 70 bine yaklaşıyor...İsrail ordusunun asker kaybıysa 900'ü buldu.

12 Eylül 2025 Cuma günü BM Genel Kurulu, geçen temmuz ayında kabul edilen "Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözümün Uygulanmasına İlişkin New York Bildirgesi"ni onaylayan kararı 142 oy gibi ezici bir çoğunlukla kabul etti. ABD ve İsrail dahil olmak üzere yalnızca 10 ülke karara karşı çıkarken, 12 ülke çekimser kaldı. Avrupa Birliği'nin (AB) 25 üyesi kararı desteklerken, Macaristan tek başına aleyhte oy kullandı, Çek Cumhuriyeti ise çekimser kaldı.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron BM Genel Kurulu'nun Filistin-İsrail çatışmasında iki devletli çözüme yeni bir ivme kazandırmayı amaçlayan New York Deklarasyonu'nu kabul etmesini memnuniyetle karşılarken bunu "barışa giden ve geri dönüşü olmayan yolda" atılmış bir adım olarak nitelendirdi.

Deklarasyonda, şu ifadeler yer aldı:Gazze'deki savaşı sona erdirmek bağlamında, Hamas, egemen ve bağımsız bir Filistin devleti kurma hedefine uygun olarak, uluslararası destek ve taahhütle, Gazze Şeridi'ndeki iktidarını sona erdirmeli ve silahlarını Filistin Yönetimi'ne teslim etmeli.

DONALD TRUMP İNGİLTERE SEYAHATİNDE BU ÜLKENİN FİLİSTİN DEVLETİNİ TANIMAMASI İÇİN BAŞBAKANDAN VE KRAL'DAN RİCADA BULUNACAK!

21 Haziran 1964'te Ku Klux Klan terör örgütü üyeleri Philadelphia, Mississippi'de üç Irk Eşitliği (CORE) sivil haklar üyesini öldürdü...Kurbanların adları: James Chaney, Andrew Goodman ve Michael Schwerner...Bu olay Mississippi Burning filmine (1988) esin kaynağı oldu...

ABD Başkanı Trump'ın babası Fred'de Ku Klux Klan terör örgütüne üyeydi ve bu nedenle 1927'de tutuklandı...(Kaynak: New York Times Gazetesi haberi)

Donald Trump'ın anneannesi Mary MacLeod (Doğum tarihi : 11 Temmuz 1867) ve annesi Mary Anne MacLeod Trump (Doğum tarihi: 10 Mayıs 1912) İskoçya'da dünyaya gelmişti...

İngiltere'ye resmi ziyarette bulunmaya hazırlanan ABD Başkanı Donald Trump'ın kankası ve müttefiği Brezilya'nın eski devlet başkanı 1955 doğumlu Jair Bolsonaro askeri darbe planlamaktan suçlu bulunarak, 27 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı...Brezilya Yüksek Mahkemesi'ndeki beş yargıçtan dördü Bolsonaro'nun suçlu olduğuna hükmederken, biri beraati yönünde oy kullandı...70 yaşındaki eski devlet başkanı 2022'deki seçimleri solcu rakibi Luiz Inácio Lula da Silva'ya karşı kaybetmesinin ardından kendisini iktidarda tutacak bir komplo planlamakla suçlanıyordu.Yüksek Mahkeme yargıçları, darbe planının ordudan yeterli desteği göremediğini, ancak Bolsonaro taraftarlarının 8 Ocak 2023'te hükümet binalarına baskınlar yapmasına neden olduğunu belirtti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio Brezilya Yüksek Mahkemesi'nin "eski Devlet Başkan Jair Bolsonaro'yu haksız yere hapse mahkûm ettiğini" belirterek bu "cadı avına" karşılık vereceklerini söyledi.

Donald Trump, Brezilya'ya %50 gümrük vergisi getirmesinin nedenlerinden birinin de, Brezilya mahkemesinin Bolsonaro hakkında verdiği kararlar olduğunu açıklamıştı.Trump ayrıca, Bolsonaro davasını yürüten Yüksek Mahkeme yargıcı Alexandre de Moraes'i yaptırım listesine eklemişti.

Brezilya'da Ekim 2022'te yapılan başkanlık seçimleri sonrası 2023 Ocak ayındaki devir teslim töreni sürecinde seçimleri kaybeden Jair Bolsonaro'nun destekçileri, başkent Brasilia'daki devlet binalarını bastı.8 Ocak 2023'teki baskında Kongre binasına ve Yüksek Mahkeme'ye giren binlerce kişi çok sayıda sanat eserine ve eşyaya zarar verildi.Hükümet, 10 Ocak'ta olaylarla ilgili olarak 1500 kişinin gözaltına alındığını açıkladı.Birçok destekçisi halen 2023 seçimlerinde Bolsonaro'nun yenilgisini kabul etmeyi reddediyor. Seçim yenilgisini kabul etmeyen Bolsonaro da Lula'nın yemin törenine de katılmamış ve uçakla ABD'ye gitmişti.Bolsonaro 2018'deki seçim kampanyası sürecinde midesinden bıçaklanmıştı ve sonrasında buna bağlı sağlık sorunları yaşadığı biliniyor.

ÇİN'İN SON 20 AYLIK TİCARET FAZLASI 1 TRİLYON 800 MİLYAR DOLARA ULAŞIRKEN TİKTOK KRİZİNE DE ÇÖZÜM BULUNDU...ÇİN 20 AYDA İTHALAT GİDERİNDEN 1 TRİLYON 800 MİLYAR DOLARLIK FAZLA İHRACAT YAPTI...BU RAKAM ÇİN'İN ÇOK YAKINDA DÜNYANIN 1 NUMARALI EKONOMİSİ OLACAĞINI DUYURMUŞ OLDU!

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Çin Başbakan Yardımcısı He Lifeng ile Madrid'deki görüşmesi sonrasında gazetecilere yaptığı açıklamada, TikTok konusunda anlaşma sağlandığını duyurdu.

"TikTok anlaşması için bir çerçeve oluşturduk" diyen Bessent, anlaşma ile TikTok uygulamasının ABD kontrolündeki bir şirkete devredilmesinin öngörüldüğünü söyledi.Dünya genelinde yaklaşık 2 milyar kullanıcısı olan TikTok Çinli ByteDance şirketine ait.

ABD Başkanı Joe Biden döneminde çıkarılan bir yasa TikTok'un ABD'li bir şirket tarafından satın alınmasını, aksi takdirde ABD'de uygulamanın kullanılmasının yasaklanmasını öngörüyordu. ABD, Çin hükümetinin TikTok'taki kişisel verileri kullanarak, ABD halkının siyasi görüşlerini etkilemesinden duyduğu endişe nedeniyle bu yasayı çıkarmıştı. Ancak TikTok söz konusu endişeleri yersiz bularak, suçlamaları reddediyor.

YENİ HAZRETİ İSA FİLMİ 2027'DE SEYİRCİYE SUNULACAK

ABD-Kanada sinemalarında 59,625,540 seyiciye ulaşan "The Passion of the Christ" (2004) filminin yeni bölümü olan "The Resurrection of the Christ: Part One" için gösterim tarihi olarak 2027 açıklandı...

2024'te sinemalarda gösterilen "Civil War" filminde 21. yüzyılda 2. ABD iç savaşının çıkacağı öngörülmüştü...

Cumhuriyetçi Partili siyasetçi Kongre Üyesi Anna Paulina Luna, anti-faşistleri terörist olarak tanımlayacak yeni bir yasa tasarısını duyurdu."Bu insanlara karşı çok büyük bir cezalandırıcı eylemde bulunulması gerekiyor. İdam cezası verilmesi gerekiyor" dedi...

Washington Post gazetesi, Charlie Kirk'ün (1993-2025) öldürülmesini sevinçle karşılayan pek çok kişinin işini kaybettiğini duyurdu...NFL takımı Carolina Panthers, medya kuruluşu MSNBC, Mississippi Üniversitesi, Federal Acil Durum Yönetim Kurumu gibi pek çok kuruluşun bu tarz paylaşımlar yapan çalışanlarını ya zorunlu izne ayırdığı ya da işten çıkardığı belirtildi.Sosyal medya hesabında "Nefret nefreti doğurur. SIFIR acıma" diye yazan Middle Tennessee Devlet Üniversitesi'nden Öğrenci Dekanı Yardımcısı Laura Sosh-Lightsy'nin hızlıca kovulduğu ve ABD'de böyle çok örnek olduğu aktarıldı.

NFL takımı Carolina Panthers, medya kuruluşu MSNBC, Mississippi Üniversitesi, Federal Acil Durum Yönetim Kurumu gibi pek çok kuruluşun bu tarz paylaşımlar yapan çalışanlarını ya zorunlu izne ayırdığı ya da işten çıkardığı belirtildi.

ABD Başkanı Donald Trump, Cumhuriyetçi aktivist Charlie Kirk'ün öldürülmesiyle ilgili "Antifa" gibi radikal sol grupları "yerel terör grubu" kapsamına alınmasını "yüzde 100" düşünebileceğini söyledi...Trump, söz konusu grupların milyonlarca dolar harcayarak protestolar düzenlediğini, bunların suç olduğunu, çünkü bu protestolar sırasında ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) görevlilerine taş ile saldırma gibi eylemlere girdiklerini söyledi.

ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Cumhuriyetçi aktivist Charlie Kirk'ün ölümünü kutlayan, alaya alan ve olaya dair uygunsuz paylaşımlarda bulunan kişilerin hesap vermesi gerektiğini belirtti...Kirk'ün ölümünün ardından "The Charlie Kirk Show" programına ev sahipliği yapan Vance, programda ABD Başkanı Donald Trump'ın Başdanışmanı Stephen Miller, Sağlık Bakanı Robert F. Kennedy ve Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt gibi isimleri ağırladı.

Bu tür bir olayın bir daha yaşanmaması için siyasal şiddeti destekleyen, onaylayan ve fonlayan kişilerin açığa çıkarılması gerektiğini vurgulayan Vance, "Charlie'nin öldürülmesini kutlayan veya onaylayan birini gördüğünüzde, onları ifşa edin, hatta işverenine bildirin." dedi.Sol görüşlü ABD vatandaşlarının siyasal şiddeti "daha fazla destekleme eğiliminde olduğunu" savunan Vance, "Aşırı solculuk, Charlie'nin suikast sonucu öldürülmesinde rol oynayan unsurlardan biri." diye konuştu.

Kirk'ün ölümünün ardından bazı MAGA destekçileri, onun öldürülmesinden South Park bölümünü sorumlu tutuyor.

Comedy Central, yakın zamanda yayımlanan ve Charlie Kirk'le alay eden South Park bölümünün tekrarını kablolu yayın akışından kaldırdı.

Kirk, 7 Ağustos'ta TikTok'ta paylaştığı gönderide, "Charlie Kirk Genç Usta Münazaracılar Ödülü"nün verilmesiyle sona eren bölümü "acayip komik" diye nitelendirmişti.

Anılan bölüm "Got a Nut" ilk olarak 6 Ağustos 2025'te yayımlanmıştı. South Park'ın ana karakteri Eric Cartman bu bölümde, Kirk gibi "münazaralar, tartışmalar" yapmak için üniversite kampüslerini ziyaret ediyor, onun saç stilini ve tavırlarını benimsiyordu.Deadline'ın haberine göre bölümün tekrarı Comedy Central'ın çarşamba gecesi programından kaldırılırken, Paramount+ üzerinden izlenebiliyor.

Kirk hayranı fanatikler "Got a Nut" için şunları yazdı ya da söyledi:

"Medyayı suçlayın. Solcu retoriği suçlayın. Bu insanlar bizden nefret ediyor ve bizi ölü görmek istiyor. Eğer Charlie Kirk'ü öldürüp mezarına işiyorlarsa, bunu hepimize yaparlar."

"Bunun sorumlusu Trey Parker ve Matt Stone"

"South Park kesinlikle Kirk'e suikast düzenlenmesi için gereken nefreti körükledi"

"South Park sadece birkaç hafta önce Charlie Kirk'ün üniversite kampüsündeki etkinliklerini hedef aldı ve onun Hıristiyan inancıyla alay etti"

"Make America Great Again (Amerikayı Yeniden Harika Yap" ya da "Amerika'yı Yeniden Yücelt") Amerikalı politikacılar tarafından kullanılan bir kampanya sloganıdır. Bunu ilk olarak ABD Başkanı Ronald Reagan, 1980 başkanlık kampanyası sırasında kullanmıştır.

Utah Valisi Spencer Cox, düzenlediği basın toplantısında ABD Başkanı Trump'ın propaganda faaliyetlerini yürüten Charlie Kirk'ü çldüren Tyler Robinson'ın sosyal medyada Kirk'ü "nefret yayan nefret eden nefret dolu bir kişi" olarak gördüğünü ifade ettiğini söyledi...

Sosyal medyadan bu satırların yazarına iletilen mesajlarda "Kirk'ü Tyler öldürmedi...Keskin nişancı başkasıydı...Kirk'ün asıl katili henüz yakalanamadı" deniyor...

Kirk, asılsız haberler yaymakla ve yaydığı asılsız haberlere on milyonlarca insanı inandırmakla ünlüydü...

2020 ABD Başkanlık seçimlerinde hile yapıldığını, Joe Biden'ın değil Donald Trump'ın seçimleri kazandığını iddia etmişti...

Kirk, Haiti'den gelen göçmenlerin Ohio eyaletindeki kedi ve köpekleri kaçırıp yediklerini de iddia etti...

Kirk'ün katili olarak ilan edilen 22 yaşındaki Tyler Robinson, dini bir eğitim aldı ve Hazreti İsa'nın görüşlerini farklı yorumlayan Mormon kilisesinde aktif bir katılımcıydı.

Suikastten bir gün sonra Donald Trump'ın çok neşeli olduğu, gülüp eğlendiği, dans etme modunda olduğu anlar kameralara yakalandı...

ABD Kongresi Bütçe Ofisi (CBO), doğurganlık hızı çok düşen ülkede gelecek 30 yılda nüfus artışının yavaşlayacağını öngördü. ABD'nin 2025'te 350 milyon olan nüfusunun 2055'te 367 milyona çıkmasının öngörüldüğü ifade edilen raporda, gelecek 30 yıldaki artışın önceki projeksiyonlara kıyasla daha düşük ve daha yavaş olacağının tahmin edildiği belirtildi.Nüfusun yılda ortalama yüzde 0,2 arttığı belirtilen raporda, bu oranın 1975-2024 döneminde görülen yıllık ortalama yüzde 0,9'luk büyüme hızının beşte birinden az olduğu aktarıldı. Raporda, yıllık doğum sayısının 2030’a kadar ölüm sayısını aşmasının öngörüldüğü, 2031’den itibaren ise ölümlerin doğumları geçmesinin beklendiği kaydedildi.

EKONOMİ İSTATİSTİKLERİ YAKLAŞIK 8 AYDIR BEYAZ SARAY'IN PATRONU OLAN TRUMP'IN BAŞARISIZLIĞININ KARNESİ OLDU!

ABD'nde Ağustosta yalnızca 22 bin kişiye istihdam sağlandığı ortaya çıkarken, Trump, federal yetkililerin ABD'nin marta kadar olan 12 ayda daha önce düşünülenden 911 bin daha az istihdam yarattığını tespit etmesinin ardından derin bir hayal kırıklığı yaşadı...

Reuters/Ipsos anketi, Amerikalıların yüzde 53'ünün Trump'ın ekonomiyi yönetme biçimini onaylamadığını, yüzde 36'sının ise onayladığını ortaya koydu. Katılımcıların yalnızca yüzde 30'u, başkanın ABD hanelerinin yüksek enflasyon konusundaki tutumunu destekledi.Yeni ankette katılımcıların yüzde 42'si Trump'ın ülke genelinde federal göçmen baskınları, toplu sınırdışı etmeler ve ve belgesiz göçmenlere ülkeyi kendi istekleriyle terk etmeleri için baskı gibi göçmenlik politikalarını onayladı.Yerel yetkililere göre şiddet içeren suçlar 30 yılın en düşük seviyesinde olmasına rağmen, Trump'ın geçen ay Washington DC polis teşkilatını devralıp suçla mücadele adına Ulusal Muhafızları görevlendirmesinin ardından suçla mücadele politikasını da yüzde 43'ü onayladı.

5 Eylül 2025'te ABD Göç İdaresi (ICE), Georgia Eyaleti’ndeki Hyundai-LG fabrikasına 500’den fazla elemanla yaptığı 300’ü Koreli olmak üzere 475 çalışanı tutukladığı olay Trump'ın paranoyak tezlerinin yeni bir yansıması...Hyundai-LG’ye ait tesis, toplam 7,6 milyar dolar yatırımla kurulan devasa Hyundai elektrikli araç fabrikasının montaj aşamasındaki batarya bölümüydü. fabrikanın bu bölümü Hyundai ile ortaklık halinde, yine Koreli olan LG ES şirketi tarafından inşa ediliyordu.

Güney Kore’nin ABD’ye 350 milyar Dolarlık teknolojik yatırım yapmasına karar verilmişti.

DONALD TRUMP RUSYA İLE BAĞIMLILIK DERECESİNDE EKONOMİK İLİŞKİLERE SAHİP TÜRKİYE'Yİ ÜSTÜ KAPALI OLARAK TEHDİT ETTİ...

NATO (North Atlantic Treaty Organization) üyelerinin Rusya'dan petrol satın alıyor olmasını "şoke edici" olarak tanımlayan ABD Başkanı Donald Trump, bunun ittifakın Rusya karşısındaki müzakere pozisyonunu ve pazarlık gücünü ciddi boyutta zayıflattığını vurguluyor. Hemen ardından kendisinin yaptırımlar konusunda adım atmaya hazır olduğunu söyleyen Trump, şu ifadelerle topu Avrupalı müttefiklerine atıyor:

"Hazır olduğunuzda ben de hazırım. Sadece ne zaman olacağını söyleyin."

Trump, NATO'nun ayrıca ittifak olarak Çin'e yüzde 50 ila yüzde 100'e ulaşan oranda gümrük vergisi uygulamasının da "ölümcül ve gülünç savaşı sona erdirmeye büyük katkı sunacağını" belirtiyor.

Çin'in, Rusya üzerinde güçlü bir kontrolü, hatta hakimiyeti olduğunu savunan Trump, uygulanacak yüksek gümrük vergilerinin bu hakimiyeti kıracağını kaydediyor.

NATO üyesi Türkiye, 2023 yılından bu yana Rusya'dan en çok petrol ithal eden ülkelerin başında yer alıyor.Ağustos ayında Rusya'dan alımlarda, ham petrolden kömüre, doğalgazdan LNG'ye neredeyse her fosil yakıt başlığında, Türkiye hep ilk sıralarda yer alıyor.Trump'ın artık satın alınmasına son verilmesini şart koştuğu ham Rus petrolünü Çin ve Hindistan'dan sonra en çok Türkiye satın alıyor. Rusya'dan en çok işlenmiş petrol ürünleri satın alan ülkeler sıralamasında ise Türkiye birinci konumda...Bu arada Rus kömürünü en çok satın alan ülkeler sıralamasında da Türkiye Çin ve Hindistan'dan sonra üçüncü sırada yer alıyor. Doğalgazda ise AB ve Çin'den sonra üçüncü sırada.

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, sosyal medya hesabından Rusya'ya yönelik yaptırımlarla ilgili açıklama yaptı..."Rusya'ya uyguladığımız yaptırımları 6 ay daha uzattık," ifadesini kullanan Kallas, Rusya'nın petrol satışlarına, tankerlerini içeren gölge filosuna ve bankalarına yönelik ek kısıtlamalar getirecek 19'uncu yaptırım paketi üzerindeki çalışmaları da tamamlamak üzere olduklarını belirtti.

Avrupa Birliği ayrıca savaş nedeniyle şimdiye kadar, Rusya'ya yönelik 18 yaptırım paketini hayata geçirdi.Bu çerçevede Rusya'ya, ticaret, finans, petrol ve kömür de dahil enerji, sanayi, teknoloji, ulaşım, çift kullanımlı ve lüks ürünler ile altın ve elması da içeren geniş yelpazeye yayılmış kısıtlamalar uygulanıyor.Bireysel yaptırımlar kapsamında 2 bin 500’den fazla Rus kişi ve kuruluşun banka hesapları dondurulmuş ve kişilere seyahat yasağı getirilmişti.Deniz yoluyla taşınan ham petrol ile bazı petrol ürünlerinin Rusya'dan AB'ye gönderilmesine yönelik yasak, bazı Rus bankalarının uluslararası ödeme sistemi SWIFT'ten çıkarılması ve çok sayıda yayın kuruluşunun faaliyetlerinin askıya alınması yaptırımlar arasında bulunuyor.

ALMAN ORDUSU 1945 SONRASINDA İLK KEZ GÜÇLENDİRİLECEK

Almanya, 14 yıl önce zorunlu askerlik hizmetini kaldırmış ve ordusunu küçültmüştü.

Almanya'nın Rusya'nın olası tehdidine karşı NATO topraklarını savunmak için yedek askerler dâhil 460 bin askere ihtiyacı var. Şu anda Alman ordusu Bundeswehr'in personel sayısı 183 bin...Alman ordusunun sivillerle birlikte 260 bini bulan toplam çalışan sayısı var...

Almanya'da vicdeni ret anayasal güvence altında. Alman Anayasası'nın 4'üncü maddesinin 3'üncü fıkrası "Hiç kimse, vicdanına aykırı olarak silahlı savaş hizmeti yapmaya zorlanamaz" ifadesi yer alıyor. 17,5 yaşından büyük kişiler vicdani ret başvurusunda bulunabiliyor. Ancak vicdanlarının neden silahlı hizmet yapmaya izin vermediğini yazılı olarak açıklamakla yükümlüler.

Federal Meclis'ten geçtikten sonra yürürlüğe girecek düzenlemeye göre, 2026 yılından itibaren Almanya'da 18 yaşına giren tüm erkekler, askerlik hizmetine hazır ve yeterli olup olmadıklarını belirten bir form doldurmak zorunda. Ayrıca 2026'da kadınlar ve 2001 ve sonrası doğumlu tüm erkekler de bilgilendirilecek. Kendilerini askerliğe hazır hissedenler, bunu gönüllü olarak iletebilecekler.

1 Temmuz 2027'den itibaren ise gönüllülüğün yerini zorunluluk alacak. 2008 ve sonrası doğmuş tüm erkekler için askerliğe elverişlilik muayenesi şart olacak. Amaç, ülkede orduya alınabilecek kişilerin yaşları ve yetenekleri hakkında bilgi sahibi olup, olası personel potansiyelini saptamak. Bu süreçten, Almanya Silahlı Kuvvetleri Personel Yönetimi Dairesi sorumlu olacak.

Model başlangıçta gönüllülüğe dayanıyor ancak askerlik kaydı ve muayene gibi zorunlu unsurları da içeriyor. Asıl hedef ise zorunlu askerliğin esnek bir şekilde hayata geçirilebilmesi.

Yeni Askerlik Hizmeti Yasası sayesinde, federal hükümet, temel askerlik hizmeti için gençlere çağrı yapma yetkisine de sahip oluyor. Bu durum, bir gerilim veya savunma gerekliliği bulunmayan ancak savunma politikası açısından orduya hızlı bir takviye gereken fakat gönüllülük esasına göre bu ihtiyacın karşılanamadığı zamanlarda da mümkün olacak.

Alman hükümetinin ortaklarından Sosyal Demokrat Parti (SPD) yeni gönüllülük modelinde ısrar ederken Hristiyan Birlik yeni modelle askere alma hedeflerine ulaşılamaması durumunda otomatik ve zorunlu bir mekanizma sağlanmasını talep ediyor.

İngiltere merkezli Save the Children (Çocukları Kurtarın) yardım kuruluşunun yaptırdığı ankete göre, Almanya'daki anne babaların dörtte biri ailelerinin barınma, ısınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını artık karşılayamamaktan korkuyor.Şu an yüzde 25 olan bu oran, aynı kuruluşun sene başındaki anketinde yüzde 15'ti...Anket, Save the Children adına kamuoyu araştırma kuruluşu Forsa tarafından gerçekleştirildi. Almanya merkezli kuruluş anket kapsamında Ağustos ayında yaklaşık bin anne babayla görüştü...Net geliri 3 bin euronun altında olan hane halkının yüzde 57'si ise temel ihtiyaçları karşılama konusunda ciddi ya da çok ciddi endişe duyuyor. Bu oran Ocak'taki ankette yüzde 36'ydı.Küçük çocuğu bulunan anne babaların dörtte üçü çocuk yoksulluğuyla mücadele konusundaki planların yetersiz olduğunu belirtti.Almanya'da geçen hafta açıklanan resmî veriler Ağustos ayında enflasyonun yıllık bazda yüzde 2,2 olduğuna işaret etti. Federal İstatistik Dairesi verilerine göre, Almanya'da Ağustos'ta gıda fiyatları bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 2,5 arttı. Bu oran Temmuz'da yüzde 2,2'ydi...Almanya'da Ağustos'ta çekirdek enflasyon ise yüzde 2,7 ile sabit kaldı.

Gümrük, kreş, hastane: Almanya'da 600 bin memur açığı var...Almanya'da sağlık sisteminden emniyete 600 bin memur kadrosu açığı bulunuyor. Alman Memurlar Birliği personel ihtiyacını azaltmak için yapay zekadan yararlanmayı teklif etti.Alman Memurlar Birliği'ne (DBB) göre devlette 600 bin personel açığı bulunuyor. DBB'ye göre en büyük personel açığı 120 bin 600 kişi ile hastane ve yaşlı bakımı alanında yaşanıyor. Eyalet ve federal polis birimlerinde açık kadroları doldurmak için ise 64 bin ilave personele ihtiyaç duyuluyor. Okullar 115 bin, kreşler 96 bin 400 ve vergi daireleri de 45 bin ile personel açığının yüksek olduğu alanlar olarak öne çıkıyor. Özellikle polis kadrolarındaki eksikliğin sınır kontrolleriyle ilgili olduğu değerlendirilirken hükümetten daha fazla personel sağlaması bekleniyor.

Frankfurter Allgemeine Zeitung'a (FAZ) konuşan DBB Başkanı Volker Geyer, dijital çözümlerin personel açığını azaltmaya yardımcı olabileceğini söylüyor. Geyer'e göre örneğin gümrük işlemleri sırasında yapay zeka kullanılarak personel tasarrufu yapılabilir.

Almanya'nın CDU'lu eski Başbakanı Angela Merkel 2015'te sığınmacı krizinde sarf ettiği ünlü "Wir schaffen das" ("Bunu başaracağız") sözünün 10'uncu yıl geçti...Çoğunluğunu Suriye ve Afganistan'dan gelen sığınmacıların oluşturduğu yüz binlerce göçmenin Almanya'ya gelmesine yol açan bu sözler ülkede hâlâ eleştiri ve tartışmalara yol açıyor. 2015 yazından 2016 ortasına kadar Almanya'ya toplam 1 milyon 200 bin sığınmacı geldi ve iltica başvurusunda bulundu. 2016'dan bu yana, sığınmacılardan yaklaşık 414 bin kişi Alman vatandaşlığına kabul edildi. Bunların 244 bini Suriyeli.2015/2016 döneminde Almanya'ya gelen sığınmacıların ülkeye maliyeti konusunda ise farklı tahminler bulunuyor. Göç konusunda faaliyet gösteren Mediendienst Integration portalına göre, kullanılan hesaplama yöntemine bağlı olarak, Almanya'ya maliyetleri 5 milyar 800 milyon euro görülebildiği gibi, gelecekte Almanya'ya yılda 95 milyar euro tasarruf sağlayacak bir yatırım olarak da değerlendirilebiliyor.

Avrupa Birliği'nde (AB) Almanya kadar yüksek sayıda sığınmacı kabul eden başka ülke olmadı. Almanya'dan sonra başvuru sayılarının en yüksek olduğu ülkeler İtalya (204 bin), Macaristan(203 bin) ve İsveç'te (178 bin) olarak kayıtlara geçti. 2015 ve 2016 yıllarında Almanya'daki sığınmacıların çoğu, yıllardır savaş ve çatışmaların yaşandığı Suriye, Afganistan ve Irak'tan geldi.Bugün Almanya'da yaşayan Suriyelilerin yaklaşık beşte biri artık Alman vatandaşı. Onda biri ise Almanya'da dünyaya geldi.2015 ve 2016'da Almanya'ya sığınmak isteyen 1 milyon 200 bin kişinin yaklaşık yarısı (564 bin 400) 18 ila 34 yaş arasındaydı ve bunların dörtte üçü erkekti.2015'te Almanya'ya sığınmış, iş bulmuş, tam zamanlı çalışanların aylık ortalama brüt maaşı bin 600 euro iken, aynı dönemde Almanya'da tam zamanlı çalışanların ortalama aylık brüt maaşı 3 bin 771 euro oldu.

Almanya'da bir kişi korunmaya muhtaç olan bir kişi mülteci olarak kabul edildiğinde, bu koruma hakkı o kişinin eşi ve reşit olmayan çocukları için de geçerli olduğu için, aile birleşimi yoluyla Almanya'ya gelmeleri mümkün oluyor. Almanya Şehir ve Belediye Birliği verilerine göre, 2015 ve 2017 arasında bu yolla 230 bin aile birleşimine onay verildi.

Şubat 2022'de Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaştan bu yana ise sığınmacı profilinde büyük bir değişiklik oldu. Ukrayna'daki savaş nedeniyle yaklaşık 1,3 milyon Ukraynalı Almanya'ya geldi.

Mayıs 2025 itibarıyla, Almanya'daki sığınmacıların çoğunluğunu oluşturan Afganistan, Pakistan, İran, Irak, Suriye, Somali, Eritre ve Nijerya kökenlilerin işsizlik oranı Ocak 2015'ten bu yana en düşük seviyede oldu. İstihdam ise en yüksek seviyeye ulaştı. Son on yılda yapılan iltica başvurularının yarısından fazlası (yüzde 56) kısa sürede olumlu karara bağlandı ve 1,5 milyon kişiye Almanya'da kalma hakkı tanındı. Son kayıtlara göre, Almanya'da sığınmacı statüsüne sahip 3,5 milyon yabancı bulunuyor.

Federal İstatistik Dairesi'nin verilerine göre, geçen yıl Almanya'da düzenli olarak sosyal yardım alan sığınmacıların sayısı 52 bin 700 azalarak, 461 bin olarak belirlendi.Düzenli sosyal yardım alan sığınmacıların geldikleri ülkelere bakıldığında ise Türkiye ilk sırada yer alıyor. Buna göre, sosyal yardım ile geçinen iltica başvurusunda bulunan kişilerin yüzde 15'i Türkiye'den geliyor. Bunu yüzde 14 ile Suriye ve yüzde 11 ile Afganistan'dan gelenler izliyor.2023 yılında ise sosyal yardım alan sığınmacılar arasında ilk sırayı Suriyeliler oluşturuyordu. 2024 yılında devletten yardım alanların yüzde 5'i yani yaklaşık 25 bin 200'ü ise Ukrayna'dan geldi. 2022 yılında Rusya'nın Ukrayna'yı işgale başlaması sonrasında Almanya'ya gelen Ukraynalılar, sığınmacı statüsünde bulunmuyor. Ukraynalılar özel bir düzenleme ile sosyal yardım hakkından yararlanıyor. Almanya'da halen 200 bini çocuk olmak üzere yaklaşık 700 bin Ukraynalının Vatandaşlık Parası alma hakkı bulunuyor. Almanya'da 2024 yılında Ukraynalılara toplam 6,3 milyar euro ödeme yapıldı.

Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile karşılaştırıldığı zaman Almanya artık en çok iltica başvurusunun yapıldığı ülke değil. Avrupa Birliği Sığınma Ajansı'nın (EUAA) verilerine göre, 2025 yılının ilk yarısında Almanya'da sadece 70 bin iltica başvurusu yapıldı. Buna göre, 78 bin sığınmacının başvurduğu Fransa ve 77 bin iltica başvurusunun kayıtlara geçtiği İspanya'nın ardından Almanya üçüncü sırada yer aldı.EUAA, Avrupa Birliği genelinde Haziran ayının sonuna kadar yaklaşık 400 bin iltica başvurusunun yapıldığını, bunun 2024 yılının ilk altı ayına kıyasla yüzde 23 daha az olduğunu bildirdi. Malta merkezli EUAA, bu düşüşte Suriye'de Beşar Esad rejiminin çökmesinin etkili olduğunu belirtiyor.

2023 yılında Almanya'nın federal bütçesindeki" mültecilerle ilgili harcamalar" kalemi 30 milyar euroya ulaştı.Nisan 2025'te de Almanya'daki sığınmacıların bir milyondan azı, yani yaklaşık yüzde 43'ü devletten temel geçim yardımı aldı.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz, hükümetin Mayıs ayında göreve gelmesinin hemen ardından bu doğrultuda sınır kontrollerinin sıkılaştırıldığını ve o zamandan bu yana "10 bini aşkın yasa dışı göçmenin geri çevrildiğini" belirtti.Suçlulardan oluşan bir grubun da Afganistan'a sınır dışı edildiğini ve hem bu ülkeye hem de Suriye'ye yönelik yeni sınır dışı uçuşlarının da planlandığını ifade eden Merz, ayrıca aile birleşimi vizesinin zorlaştırıldığını hatırlattı. Merz, Berlin'in aldığı geri çevirme kararlarının ve sıkılaştırdığı sınır kontrollerinin bazı komşu ülkelerde sert eleştirilere yol açtığının da farkında olduğunu vurguladı.Merz'in açıklamaları, Almanya'nın CDU'lu eski Başbakanı Angela Merkel'in 2015'teki sığınmacı krizinde sarf ettiği ünlü "Wir schaffen das" ("Bunu başaracağız") sözünün 10'uncu yıl dönümünden bir gün önce geldi.Merkel, 31 Ağustos 2015'te kullandığı bu cümleyle yüz binlerce sığınmacının kabulü ve entegrasyonu konusunda iyimser bir mesaj vermiş; Merkel'in hâlâ tartışılan açık kapı politikası kapsamında 2015'te birçoğu Suriye'deki savaştan kaçan 1 milyonu aşkın sığınmacı Almanya'ya gelmişti.

Berlin’de Suriyeli, Afgan ve Iraklılar için aile birleşimi programı sona erdi...Almanya Federal İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Berlin eyaletinde Suriyeli, Afgan ve Iraklı mülteciler için yürütülen özel aile birleşimi programını durdurdu.Berlin’de uzun süredir uygulanan program kapsamında, söz konusu ülkelerden gelen mülteciler masraflarını kendileri karşılamak koşuluyla akrabalarını Almanya’ya getirebiliyordu. Almanya Federal İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Berlin Maliye Senatörü Stefan Evers’e gönderdiği yazıda, “Federal İçişleri Bakanlığı, yeni veya mevcut eyalet kabul programlarının uzatılması için onay vermeyecektir” ifadesini kullandı.Karar, hükümetin düzensiz göçü engellemek ve ülkedeki sığınmacı sayısını azaltmak amacıyla sınır kontrollerini artırmasının ardından geldi.

Kısa süre öncesine kadar aşırı sağcı kimliği ile tanınan ve AfD'nin sosyal medya içeriklerine destek veren Erik Ahrens, 2023'te Potsdam'da yapılan toplantıda "tersine göç" konusunun görüşüldüğünü doğruladı. Almanya için Alternatif (AfD) partisinin destekçisi Erik Ahrens, araştırmacı gazetecilik ağı Correctiv'e yaptığı yeminli açıklamada, 2023 yılının Kasım ayında, Potsdam kentinde yapılan ve ortaya çıktığında Almanya'da büyük tartışmalara neden olan toplantıda "Remigration" (Tersine Göç) konusunun ele alındığını ve bunun "etnik temizlik" bağlamında değerlendirildiğini dile getirdi.

Haber portalı Spiegel'in aktardığına göre Ahrens, aşırı sağcıların, sağ muhafazakârların ve AfD yetkililerinin katıldığı toplantıda, tersine göç planının kağıda dökülmesinde kendisinin de katkısının olduğunu belirtti. Ahrens hazırladıkları söz konusu planın, "etnik temizlik" ve "gönüllü ya da gönülsüz sürgün" öngördüğünü ve bu planın toplantıdaki sunumunun, aşırı sağcı Kimlikçiler Hareketi'nin önde gelen ismi, Avusturyalı Martin Sellner tarafından yapıldığını aktardı.

Potsdam'daki toplantı, 2024 yılının Ocak ayında Correctiv tarafından haberleştirilerek kamuoyuna duyurulmuş ve Almanya'da, aşırı sağa karşı kitlesel protesto eylemlerine kadar varan büyük tepkilere yol açmıştı. Almancada "Remigration" kavramı, aşırı sağ jargonda, ülkede yaşayan göçmen kökenli insanların, Alman vatandaşı olsalar dahi ülkeden gönderilmesi için kullanılıyor.

Erik Ahrens'in aktardığına göre, Potsdam'daki toplantıya katılan AfD Saksonya-Anhalt Eyalet Parlamento Grubu Başkanı Ulrich Siegmund, partisinin iktidara gelmesi durumunda, tersine göç planını kendi eyaletinde uygulamayı taahhüt etti.

Correctiv'in 2024 yılındaki haberinde, Siegmund'un söz konusu toplantıda, yabancılar tarafından işletilen restoranlara baskı yaparak bu işletmeleri, müşterilerinin gözünden düşürmekten söz ettiği de yer almıştı.

Potsdam toplantısının açığa çıkmasının ardından gelen yoğun tepkilere yanıt veren AfD, tersine göç planını ciddiye alınması gerekmeyen bir konu olarak göstermeye çalışmış ve bu planın amacının sadece, Alman vatandaşı olmayan suça karışmış kişilerin sınır dışı edilmesini öngördüğünü iddia etmişti. Çok sayıda AfD'linin ve Martin Sellner'in planla ilgili dile getirdikleri ise AfD'nin öne sürdüğü iddia ile çelişiyor.

Correctiv'in ilgili haberinde, o dönem (Ocak 2024) Almanya'da yapılan kamuoyu araştırmalarında ikinci sırada yer alan sağ popülist AfD'nin önde gelen isimlerinin, Kasım 2023'te aşırı sağcı pek çok isimle bir araya gelerek, göçmenleri büyük kitleler halinde sınır dışı etme planı hakkında görüş alışverişinde bulundukları öne sürülmüştü. Haberde, bazı iş insanlarının da katıldığı söz konusu toplantıda, böylesi büyük çaplı, olası bir sınır dışı faaliyetinin planlamasının tartışıldığı ve Correctiv'in ilgili toplantının davetiyesinden elde ettiği bilgiye göre, Potsdam kentindeki buluşmaya katılan herkesten 5 bin euro bağış talep edildiği aktarılmıştı.

Söz konusu bilgileri toplantı ile ilgili belgelere ve katılımcıların ifadelerine dayandıran Correctiv, toplantıda aşırı sağcı Avusturyalı aktivist ve yazar Martin Sellner'in tersine göç planının da ele alındığını ve bu bağlamda Alman vatandaşı olan göçmen kökenlilerin de, Almanya'dan göç etmeye zorlanacak kitleye dahil edilmesinin değerlendirildiğini okuyucularına aktarmıştı.

Correctiv'in yaptığı araştırmalara göre Sellner toplantıda, Almanya'dan gönderilmesi gereken üç ayrı grup olduğunu dile getirermiş ve bunları "iltica başvurusunda bulunanlar", "oturum hakkı olan yabancılar" ve "asimile olmamış vatandaşlar" olarak sıralamıştı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sonok Arşivi

Türkiye'nin üç nükleer santrali olacak

13 Eylül 2025 Cumartesi 10:52

Peace at home, peace in the world 4

08 Eylül 2025 Pazartesi 10:20

The World at War

07 Eylül 2025 Pazar 10:16