
Antalya Tabip Odası Yazıyor
ÇOCUK KALÇA ÇIKIĞI (GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ-GKD)
Uyluk kemiğinin baş kısmıyla, leğen kemiğinin çukur kısmı (asetabulum) arasındaki ilişkinin bozulması kalça çıkığını oluşturur. Bu yapısal bozukluk, doğumsal olabildiği gibi, bebeklik veya çocukluk döneminde de ortaya çıkabilmektedir. Kalça eklemi, gebelik döneminin 16. haftasında seçilmeye başlar ve 6-8 yaşına kadar gelişimini devam ettirir.
Doğuştan kalça çıkığı görülme oranı coğrafi bölgelere, ülkelere, ırklara, cinsiyete ve araştırmacılara göre farklılık göstermektedir. Her 1000 canlı doğumda ortalama 100 bebekte şüphe görüldüğü; bunların %90’ının doğumdan sonraki 6 hafta içinde kendiliğinden normale döndüğü ve kalça çıkığı tanısı konulan çocuk sayısının ortalama binde 10 olduğu bilinmektedir.
Doğuştan kalça çıkığı olası nedenleri :
Hamileliğin sonuna doğru annede artan östrojen ve relaksin hormonlarının yenidoğanda oluşturduğu bağ gevşekliği, ailede kalça çıkığı öyküsünün varlığı, kız çocuğu olma, kromozomal bozukluklar, fetüsün ana rahmindeki anormal pozisyonu, anne karnında bebek suyunun azlığı, makat geliş, ilk doğum, el, ayak ve vücudun diğer kısımlarında görülen anormallikler nedenler arasında yer almaktadır. Kalça çıkığı oluşumunda yenidoğan döneminde uygulanan kundak uygulamalarının da ayrı bir yeri vardır.
Doğuştan kalça çıkığı tanı yöntemleri:
1. Öykü: Ailede kalça çıkığı olan kişi ya da kişilerin varlığı, ilk doğum, kız çocuğu olma ve makat gelişin olması.
2. Muayene: Bebeğin ellerinde, ayaklarında ve vücudun görünen yerlerinde bazı anormalliklerin olması, kalçaların yana açma hareketlerinde kısıtlılık, uylukların iç yüzlerinde görülen kıvrımların iki tarafta eşit olmaması, kalça ve dizler 90 derece bükük ve ayaklar yere basar durumda iken diz seviyelerinde eşitsizlik, bacaklar düz olarak uzatıldığında çıkık olan kalça tarafında kısalık görülür.
Yürüme çağına gelindiğinde, tek taraflı kalça çıkıklarında aksama ve iki taraflı kalça çıkıklarında ise ördek gibi salınarak yürüme vardır. Geç yürüyen çocuklarda doğuştan kalça çıkığı düşünülmelidir, ancak geç yürüyen her çocukta doğuştan kalça çıkığı görülmez. Bu bozukluklar çocukta ağrı, ateş ve rahatsızlık verici bir durum yaratmadığı için, aileler çocuğunun sağlıklı olduğunu düşünebilirler.
3. Ultrason ve radyolojik değerlendirme:
Doğumdan hemen sonra ya da takip eden günlerde yenidoğan kalçalarında herhangi bir anormallik olsa da olmasa da, doğumdan sonraki 4.-8. haftalar arasında mutlaka ultrasonografi çekilmesinde yarar vardır. Ultrasonografi, bebekler üzerinde hiçbir zararlı etkisi olmayan ve altın standart olarak kabul edilen bir yöntemdir. Gebeliğin 34. haftasında ultrasonografi ile fetüsün kalçaları değerlendirilebilmektedir. Muayene bulguları normal olduğu halde ultrasonografi ile kalça çıkığı tanısı konulan olgulardan dolayı, tüm bebeklerde kalça ultrasonografisinin rutin olarak yapılmasında yarar vardır. İlk 8 aydan sonra yapılan ultrason tetkikleri yanılmalara yol açabilir.
Kalça ekleminin radyolojik tetkiki, kemik ve eklem gelişmesinde görülen değişiklikler nedeniyle 6. aydan sonra objektif bulgu vermektedir. Bazı durumlarda, tanı koymak ya da tanıyı doğrulamak için hem ultrasonografi hem de radyolojik tetkik yapılabilir.
Kalça çıkığı sol kalçada ve kız çocuklarında daha fazla görülmektedir.
Tedavide temel amaç:
Doğuştan kalça çıkığı, bireysel, ailesel, sosyal, kültürel, psikolojik, fiziksel ve ekonomik sorunları da beraberinde getirmektedir.
Kalça eklemini tam olarak yerleştirmek ve yeterli stabilite sağlanana kadar korumak amaçlanır.
0-6 aylık dönem, tedavide en önemli dönemdir. Daha sonraki dönemlerde, genel anestezi altında kalçaların yerleştirilmesi ve alçı tespiti, başarılı olmazsa ameliyatla yerleştirme uygulanmaktadır. Çocuğun yaşı arttıkça tedavi zorlaşmakta, çeşitli ameliyatlar uygulanmakta ve iyi sonuç alma oranları azalmaktadır.
Doğuştan kalça çıkığının tedavisi, hasta ve hasta yakınları ile takip ve tedavi eden doktor ve diğer sağlık personeli için sabır, dikkat ve fedakârlık isteyen bir durumdur. Hastalıkla ilgili olumsuzlukların azaltılmasında erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Teşhis ve tedavideki başarıda bireylerin, ailelerin, toplumun, ebelerin, hemşirelerin ve aile hekimlerinin yanı sıra çocuk sağlığı ve hastalıkları, kadın doğum, röntgen ve ortopedi uzmanlarının görevi büyüktür.
Sağlıklı günler dileklerimizle…
Dr. Şükrü Bayraktar
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.