Alanya Oba Stadı’nda oynanan karşılaşma, Beşiktaş için yeni bir dönemin başlangıcıydı. Kulüp, Sergen Yalçın’ı yeniden göreve getirerek farklı bir sayfa açmıştı. Ancak bu sayfanın ilk cümlesi Alanya’da sert oldu. Ev sahibi Alanyaspor, sahadan 2-0’lık galibiyetle ayrıldı ve sadece üç puanı değil, aynı zamanda sahadaki disiplinin önemini de ortaya koydu.

Maçın ilk yarısı karşılıklı dengeyle geçti. Beşiktaş zaman zaman topa daha fazla sahip olsa da organize atak üretmekte zorlandı. Alanyaspor ise sabırlı oyunuyla rakibin açıklarını bekledi. 45+5’te kazanılan penaltıyı İbrahim Kaya gole çevirdi ve devreye avantajlı giren taraf ev sahibi oldu. Bu gol, hem psikolojik üstünlüğü getirdi hem de Beşiktaş’ın ikinci yarı planlarını bozdu.

İkinci yarıda sahada farklı bir tablo vardı. Beşiktaş, topu ayağında tutarak oyunu rakip sahaya yıkmaya çalıştı. Ancak orta sahadaki pas sürekliliği bir türlü kurulamadı. Kanatlardan denenen girişimler ise ceza sahasında etkili olamadı. Alanyaspor ise savunmada bloklar arasındaki mesafeyi iyi korudu, rakibini yan paslara zorladı. 77. dakikada Güven Yalçın’ın golüyle skor 2-0’a geldi ve maçın fişi çekildi.

Alanyaspor’un başarısının sırrı, oyun disiplininden taviz vermemesiydi. Doğru anlarda yapılan pres, geçişlerde hız ve netlik, skoru getiren temel faktörler oldu. Rakibin hatalarını iyi değerlendiren ev sahibi, üç puanı hak etti. Bu galibiyet sadece skor tablosuna yazılmadı, aynı zamanda oyuncuların özgüvenini de yükseltti.

Beşiktaş açısından tablo daha karmaşık. Sergen Yalçın’ın yaptığı değişiklikler, takıma farklı bir enerji katma arayışını yansıtıyordu. Ancak bu çabanın sahaya yansıması için zamana ihtiyaç var. Siyah-beyazlıların en büyük sorunu, geriden oyun kurarken güvenli pas opsiyonları yaratamaması ve hücumda merkez ile kanatlar arasındaki ilişkiyi kuramamasıydı. Bu eksikler kapatılmadan bireysel kalite bile maçı çevirmeye yetmez.

Bu mağlubiyet, Beşiktaş için acı bir başlangıç oldu ama aynı zamanda yol gösterici de olabilir. Yeni dönemin ilk haftalarında en önemli mesele, doğru alışkanlıkların hızla oturtulmasıdır. Top kayıplarında doğru reaksiyon, savunmada mesafe kontrolü ve hücumda daha senkronize koşular, takımın gelişmesi için şart. Büyük kulüplerin sabır lüksü yok; bu nedenle çözümler hızlı devreye girmeli.

Alanyaspor ise bu maçla birlikte “büyük rakiplere karşı özgüvenli oynama” eşiğini aşmış görünüyor. Hem skor hem de oyun planı açısından dersine iyi çalışmış bir ekip izledik. Beşiktaş ise yeni dönemin ilk dersini zor yoldan aldı. Eğer bu mağlubiyet doğru okunursa, ileride “yol kazası” olarak hatırlanabilir. Aksi takdirde, sorunların büyümesi kaçınılmaz olur.