Antalya Kent Konseyi Karacaören’den İçme Suyuna ‘Hayır’ Diyor

Antalya’nın 2045 yılına kadar içme suyu ihtiyacını karşılaması planlanan Karacaören Barajı projesi, yapımı ve su temini yöntemiyle kirlilik iddialarıyla yeniden gündemde. Havzası Isparta, Atabey, Senirkent, Gelendost ve Bucak gibi yerleşim alanlarını kapsayan baraj, tarım ve enerji amaçlı inşa edilirken Antalya’ya getirilecek içme suyu projesi kirlilik tartışmalarını beraberinde getiriyor. Antalya Kent Konseyi’nin 2021 yılında basına yansıyan ve Karacaören’in yapılmasına karşı olan görüşü, 2024 yılında da Jeoloji Yüksek Mühendisi Tunç Tarımcı’nın raporuna göre değişmedi. Antalya Kent Konseyi’ne 28.06.2024’te sunulan Tunç Tarımcı’nın ‘Karacaören Barajı’ raporunun detayları ortaya çıktı.

Raporların Detayları Ortaya Çıktı

Rapora göre, Antalya’nın 2045 yılı içme ve kullanma suyu ihtiyacı Karacaören Barajı’ndan karşılanması planlanıyor. Havza içinde Atabey, Senirkent ve Gelendost Ovası ile Isparta, Ağlasun, Eğridir, Senirkent ve Atabey yerleşimleri ve sulama projeleri bulunuyor; Isparta ve Bucak kentlerinin atık suları da baraja akıyor. Raporda, Karacaören Barajı’nın aslen taşkından koruma ve enerji üretimi amacıyla yapıldığı, içme suyu için koruma önlemleri alınmadığı vurgulandı. Baraj suyunun kirliliği nedeniyle projenin tartışma konusu olduğu ve alternatif su kaynaklarının değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.

Ek İşler İhale Edildi

Raporda, projeye karşı çıkan STK’ların, Antalya havzasında temiz ve ucuz maliyetli su kaynakları varken, kirli ve arıtılması pahalı Karacaören Barajı’nın seçildiğini belirttiği aktardı. Raporda, DSİ ve Antalya Büyükşehir Belediyesi ile ASAT’ın projeyi hayata geçirirken ileride telafisi güç zararlara yol açabilecek bir adım atabileceği, Oymapınar Barajı ve Manavgat su temin projelerinin alternatif olarak önerildiği belirtildi. İnşaat çalışmaları kapsamında, Tunç Tarımcı’nın raporunda Karacaören’den içme suyu alınması için 2010 yılında meclis kararı alındığı, 2011’de DSİ ile protokol imzalandığı ve 2013’te ihale sürecine başlandığı kaydedildi. Projenin öngörülemeyen keşif artışları nedeniyle birkaç defa durdurulduğu ve ek işlerin ihale edildiği ifade edildi.

2017’de Çevre ve Şehircilik Özel Hükümler Verdi

Raporda, baraj suyunun kirli olması üzerine 2017’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Karacaören 1 ve 2 Baraj Gölleri ve Havzası için özel hükümler yürürlüğe konduğu, madencilik faaliyetlerinin yasaklandığı ve içme suyu havzasının korunduğu aktarıldı. Raporda şu ifadeler kullanıldı: “04.07.2017 tarihinde Karacaören 1 ve 2 Baraj Gölleri ve Havzası İçin Belirlenen Özel Hükümler' yürürlüğe konuldu. İçme suyu havzasını korumayı amaçlayan özel hükümler, projeye karşı çıkanların haklı olduğunun 6 yıl sonra Çevre Bakanlığı’nca kabul edildiğini gösteriyor.”

“Uygun Değil”

Raporda ayrıca, sözleşmesi 2022’de imzalanan projenin 2023’te inşaat çalışmalarına başlandığı, yaklaşık 29,5 km isale hattı ve 350.000 metreküp kapasiteli arıtma tesisinin inşa edileceği ve yatırımın 2025’te tamamlanmasının hedeflendiği ancak bunun mümkün olmadığı belirtildi. Raporda, “Antalya şehrinin 2045 yılı içme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyacının Karacaören 2 Barajı’ndan karşılanması için yaklaşık 29,5 km isale hattı ve 350.000 metreküp/gün kapasiteli arıtma tesisi inşa edilecektir. İhale duyurusunda yapım işi için 900 gün süre verilen yatırımın 19.12.2025 tarihinde tamamlanması hedefleniyor. Isparta Belediye Başkanı, Koruma Yönetmeliği’ne göre yapılması gereken işlerin 2025 yılında bitmeyeceğini açıklamıştır. 2000 yılında hazırlanan fizibiliteye göre seçilen projenin diğer seçeneklere göre uygun olmadığı görülmektedir. İnşaat sırasında ortaya çıkan ve fizibilitede düşünülmeyen sorunlar nedeni ile 2015’te bitecek proje 2025’te de bitmeyecektir. Ekonomik olarak da uygun olmak özelliği de ortadan kalkmıştır. Antalya için çok seçenekli ucuz ve güvenilir bir proje hazırlanmalıdır” ifadeleri kullanıldı.

“Temiz Su Kaynaklarının Korunması Şart”

Raporda, inşaat sırasında ortaya çıkan ve fizibilitede öngörülmeyen sorunlar nedeniyle projenin 2015’te tamamlanmasının mümkün olmadığı, ekonomik uygunluğunun da ortadan kalktığı belirten Jeoloji Yüksek Mühendisi Tunç Tarımcı, “Karstik alanlarda kirlenme zaman içinde ve ani olarak ortaya çıkabilir. Antalya’nın geleceği için güvenilir ve temiz su kaynaklarının korunması şart. Kirlenme nedeniyle kullanılamayan kaynaklar geri kazanılmalı ve araştırılmalıdır” dedi.