Günümüzde yaşam standartlarının
iyileştirilmesi ile birlikte, ortalama yaşam süresi artmıştır. Bu da yaşlı
nüfusun, toplam nüfus içerisindeki payının artmasına olanak sağlamıştır.
Yaşlılık, yaşlı sağlığı ve yaşlılık sorunlarında farkındalık yaratmak amacıyla
tüm dünyada 1 Ekim; “ Dünya Yaşlılar Günü” olarak anılmaktadır.
Ülkemizde de yaşlı nüfus, diğer yaş
gruplarıyla karşılaştırıldığında, daha yüksek bir artışa sahiptir. 2014 yılında
toplam nüfusun artış hızı % 13.3 iken, yaşlı nüfusun artış hızı % 49.9
olmuştur.
Nüfusun yaşlanması, aile hayatından
toplumsal yaşama, sağlıktan, sosyal güvenliğe, iş olanaklarından, sosyal ve
kültürel etkinliklere kadar, toplumun tüm yönlerini etkiliyor. İlerleyen yaşla
birlikte, (demans, alzaymır, parkinson) gibi pek çok yaşlılık hastalığı da
gündeme geliyor. Yaşlılıkta daha iyi ve kaliteli bir yaşamla birlikte, bu
hastalıklardan korunmak mümkün görülüyor.
Bu yüzden de yaşlılarımızın toplumsal
yaşama aktif olarak katılmalarını sağlamak, sosyal, kültürel ve ekonomik
haklara sahip ve kimseye muhtaç olmadan yaşamaları için gereken önlemleri
almak, sağlık hizmetlerini onlara ücretsiz sunmak, başta devlet olmak üzere,
ilgili kurum ve kişilerin de görevi olmalıdır. Çünkü sağlıklı yaşlanmak bütün
insanların hakkıdır.
Devletin ve kurumların her kademesinde
görev alacak “gerontolog” lar, yaşlılar için en uygun çalışmaları yapacak
eğitimi alan insanlardır. Bilgilerinden yararlanılmalı, ve yaşlı nüfusun
“kaliteli yaşamı” için gereken her şey yapılmalıdır. Yaşlılık çünkü, hepimiz
için kaçınılmaz bir gelecektir. O geleceğe iyi hazırlanmak, yaşlılık dönemini
keyifli hale getirmek, ancak bilimsel çalışmalarla ve tabii “ gerontolog” larla
mümkün olur.