Toplumumuzda uzunca bir süredir farklı hedeflere dönük kin, nefret ve öfke söylemi var. Kimi zaman laik kesime, kimi zaman cemaate, kimi zaman askere, kimi zaman gazetecilere dönük olabiliyor, öfke…
Üzücü olan, bu söylemi yapanların demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler olması…
Demokrasinin gereği, seçimle göreve gelmiş olmanın kendilerine her hakkı verdiğini düşündüklerini sanmıyorum. Çünkü bu kadar trajikomik bir durum olamaz…
Balkon konuşmalarında toplumu kucaklayıp, ardından bölmek, kamplaştırmak, kutuplaştırmak neyle bağdaşır onu da bilemiyorum…
Ama bildiğim tepede başlayan bu öfke ve kin söylemi her yeri sarıyor…
Kamu kurumlarında da çalışanlar bizden ya da öteki muamelesine tabii…
İktidara yakın olanlara güllük gülistanlık geçen çalışma zamanı, diğerlerine eziyet oluyor…
Bunu neden yazıyorum…
Son günlerde haklarında soruşturma açılan eğitimcilere bakın…
Kolluk kuvvetlerine bakın…
Hepsi de birbirine yakın bir dünya görüşüne sahip…
İktidara yakın olmadıkları da muhakkak…
Ama anlayamadığımız, anlamak istemediğimiz sırf bizden değil diye bu insanlara ‘soruşturma’lar açılması, mobbing uygulanması…
İnsanların sosyal medya hesapları incelenerek, buradaki yazdığı düşünceler nedeniyle incelemeye alınması nasıl bir anlayış, bilemiyorum…
Mevzuatlar çerçevesinde herkes görevini yapmalıyken, iktidara yaranma gayreti içinde bu tip icraatlara girişilmesi belki makam getirir ama önemli olan o makamı doldurmak…
Günlerdir, Antalya’da öğrencilerine tarihi anlatan ve öğreten romanlar, kitaplar öneren öğretmenlere açılan soruşturmayı yazıyoruz…
Ya da dün yayımladığımız emniyet mensubu, Emniyet-Sen Genel Merkez Başdanışmanı’na açılan soruşturma…
Bunlardan sadece kamuoyuna yansıyan birkaç örnek…
Ama bu örnekler bile herşeyi fazlasıyla anlatıyor…
Dostoyevski’nin “Sevgi, her zaman karşılık görür, kin de” sözlerindeki gibi öfke ve kin, büyüyor, sarıyor ortalığı…
Dilerim yakın zamanda sevgi ve kucaklama diline geçer, yetkililer…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.