‘Başkan biz senden memnunuz”

Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nin bir toplantısında AKP Grup Sözcüsü Murtaza Tamyürek yaptı bu konuşmayı..

Akaydın, Tamyürek’e gülerek şu karşılığı verdi:

“ Bir dönem daha, bir beş yıl daha başkanınızım”

AKP’li Tamyürek’in bu sözlerinin satır aralarında, “ Sokakta konuşulanlar böyle, Antalya sizi bir daha seçmez’ mesajı vardı.

Gerçek şu ki en iyi kamuoyu araştırması sokakta yapılıyor.

Vatandaş ne konuşuyor, hangi mesajları veriyor buna dikkat etmek, vatandaşın düşüncelerinden mesajı almak lazım”

Sadece sokakta değil, CHP tabanında bile “Akaydın’la olmuyor’ düşüncesi vardı.

Bu düşüncenin ağırlık kazanmasında ulaştırma esnafının payı büyüktü kuşkusuz.

Özellikle toplu ulaşım esnafı Antalya’nın siyasi kaderini belirlemede önemli rol üstleniyor.

Toplu ulaşım esnafı AKP’li Türel’in ANTKART uygulamasına çok tepkiliydi.

Ekmekleriyle oynandığını düşünüyorlardı

Bunun içinde 2009 yerel seçimlerinin kampanya döneminde Akaydın’na açık açık destek verdiler.

Bir de esnaf vardı seçimin kaderini tayin edenler arasında.

Çünkü tramvay güzergahı nedeniyle Çallı, Şarampol, İsmetpaşa ve Ali Çetinkaya esnafı etkilenmişti.

Antalya esnafı da tıpkı toplu ulaşım esnafı gibi Akaydın’dan çok şey bekliyorlardı.

Akaydın, toplu ulaşımda kullanılan kartı kaldıracağı mesajını vermişti.

Tramvay güzergahının da kaldırılıp, eski haline dönüştürüleceği umudunu taşıyordu esnaf..

Ancak tersi oldu, ANTKART gitti, yerine Akaydın Hoca, 3 gülük acemi bir firmayla HALKKART’ı devreye soktu.

Bu da yetmedi denemesi bile yapılmadan toplu ulaşım güzergahı değiştirildi..

Seçimde toplu ulaşım esnafının oylarını alan, onlara tavizler veren Akaydın, kırmızı otobüsler alarak en çok yolcunun bulunduğu hatlara çalıştırmaya başladı.

Önce de yazdığımız gibi Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin kadrosunda belediyeciliği bilen bürokrat hemen hemen yoktu.

Akaydın, Akdeniz Üniversitesi’nde Rektörlüğü döneminde birlikte çalıştığı isimleri belediye bünyesinde görevlendirdi.

O dönemde Antalya Büyükşehir Belediyesi için “ Akdeniz Üniversitesi Belediyesi’ yorumları bile yapıldı.

Partisi CHP ile sıcak ilişki kuramayan Mustafa Akaydın, CHP’li belediye başkanları ve dönemin CHP İl Başkanı Özer Ülken’le de kavgaya tutuşunca ipler iyice kopma noktasına geldi.

İşte bu aşamada Akaydın’ın çevresini saran yalaka takımı verdiler gazı Hoca’ya..

Dediler ki, “ Sen çok güçlüsün, sen AKP’nin elinden Büyükşehir Belediyesi’ni isminle aldın, bunun için de CHP’de belirleyici olmalısın, delegelerden il başkanına, belediye başkanlarına, hatta kurultay üyelerine kadar her şeyi sen belirlemelisin”

CHP tabanının önemli bir ismi, “ Akaydın’ı yanlış yönlendiren toplantılar sık sık Genel Sekreter Mehmet Aktekin’in odasında yapıyordu. CHP’nin çeşitli kademelerinde görev yapan kişiler Akaydın’ı partili belediye başkanları, partinin önemli isimleri, hatta gazete ve gazetecilere karşı kışkırtıyorlardı.

Akaydın Hoca, gerek partiden, gerek kamuoyundan, gerekse basından gelen eleştirileri umursamıyor, “Ben bilim adamıyım’ yorumu ile, hatta alaylı yaklaşıyordu uyarı ve eleştirilere..

Hoca, her koşulda ekibine sahip çıkıyordu.

Ekibine sahip çıkmak doğru kabul edilebilir, ancak ekip yanlış yapsa da sineye çekmek, hatalardan ders çıkarmamak Akaydın’ın en önemli zaafıydı.

İşte bu zaaf nedeniyle Akaydın, Kepez Belediye Başkan adaylığına AKP’nin kurucusu Erdal Öner’i önerdi, önermekten geri kalmadı, Büyükşehir’in etkinliklerinde Öner’i protokolde oturtarak bir anlamda partisine meydan okudu..

Tüm bunlar AKP’nin ayak seslerinin daha yakından duyulmasına neden oldu.

30 Mart öncesinde CHP’lilerin mutsuzluğuna bu gelişmeler neden oldu.