KALLEŞÇE ÖLDÜRÜLEN TÜRK BAŞBUĞLARI 7

Anlaşılacağı gibi Selçuklu İmparatorluğunun Tuğrul Bey zamanında olan olayların pek çoğunu, hiç anmadan geçiyorum, sadece konumuzun anlaşılmasına faydası olacakları özetliyorum.

Bütün bu hengâme içinde Başbuğ Tuğrul’un hanımı Altun Can Hatun ölmüştü (Zilkade 452 – Milâdî 1060). Koca Başbuğ yetmiş yaşına gelmesine karşın çok sağlıklıydı, hâlâ savaşlarda at üstünde orduya komuta ediyor ve savaşıyordu hatta fırsat buldukça ava çıkıyordu. Ve evlenmek istiyordu. Ancak o, sıradan amaçsız bir evlilik peşinde değildi. Arap İslam halifesi ile siyasi ortaklığı pekiştirmek için ikinci bir akrabalık düşünüyordu. İşte bu amaçla Halifenin kızı Seyyide Fâtıma el-Betül ile evlenmek için harekete geçti. Onun bu fikrini, başta Vezir’i Azam Amid ül-Mülk olmak üzere bütün devlet erkânı benimsedi.

Başbuğ Tuğrul, Kadı Ebu Saad’ı Halifeye göndererek resmen kızıyla evlenmek istediğini bildirdi. Bunun üzerine Bağdat’da Halifenin sarayında kıyamet koptu! Acemlerden ve din dışı sapık guruplardan, ve de en tehlikelisi olan Fatımilerden, Türkler sayesinde kurtulan Araplar’ın, Arap ırkçılığı depreşmişti. Halifeyi de etkileri altına almışlardı. Böylece Bağdat’taki söz sahibi Arapların hepsi bu evliliğe kesin karşıydılar. Bu Arap ırkçısı zümrenin başında ise Halifeye çok yakın olan Ebû Tûrâb b. El-Esiri gelmekteydi. Ayrıca Halifenin Ermeni asıllı anası Katrun-Nedâ’da bu izdivaca şiddetle karşı çıkıyordu… Halife, çevresindeki yetkili ve de etkili Arapları karşısına alamazdı ve almadı. Adamlarından Ebu Temimi’ye şöyle bir emir verdi: “Tuğrul Bey’i ikna yoluyla bu evlenme işinden caydır, bunu başaramazsan, ödeyemeyecekleri, mesela üçyüzbin dinar mehriye ve Selçuklu’ya bağlı bütün ülkelerin gelirlerini iste.” Halifenin adamı Selçuklu İmparatorluğu’nun başkenti Rey’e geldi. Amid ül-Mülk ile görüştü ve teklifini söyledi. Ulu vezir çok kızdı, ona sert bir şekilde şöyle konuştu: “Sultanın bu evlenme talebini reddetmek Halife için hiç münasip değildir. Sultan bu işe aşırı derecede ehemmiyet veriyor. Bu mevzu üstünde ısrarla duruyor. Para ve mal istemek bahsine gelince, böyle şeyleri ileri sürmek gayet münasebetsiz bir durum olur. Çünkü Halifenin istediği bu miktarın birkaç mislini bile Tuğrul Bey’den alacaktır. Ancak bunu peşin olarak bir şarta bağlamak doğru olamaz.” Halifenin elçisi, Türk Baş Vezirinin hiddetini görünce hemen değişti ve şöyle dedi: “Sen nasıl münasip görürsen öyle yap.” Arap elçinin bu cevabı üzerine vezir, Tuğrul Bey’e giderek “Halife isteğinizi kabul etmiştir” dedi… Tuğrul Bey, Halifenin hanımı olan yeğeni Aslan Hatun’a yüzbin nakit altın dinar ve yüzbin dinarlık da mücevher göndererek nişan işinin halledilmesini istedi. Para, mücevher ve diğer hediyeler, Başvezir Amid ül-Mülk başkanlığında bir heyet tarafından götürüldü. Bu sırada Aslan Hatun Bağdat’da sarayda idi. Halife, diğer Arapların kışkırtmasıyla, bağırdı, çağırdı, bu nişan olamayacak dedi ve Türk heyetini saraydan kovdu. Oysa Türklerin siyasi ve maddi desteği olmadan Halifelik bir hiçti. Bu durumu çok iyi değerlendiren, tecrübeli devlet adamı Vezir Amid ül-Mülk, hemen Bağdad’ın dışına (heyet halinde – koruma askerleri dahil) çıktı ve Nehruvan mevkiinde çadırlar kurdurarak oraya yerleşti. Ve bütün Türk heyeti, Vezirin emri üzerine siyah Abbasi sarığını ve elbisesini çıkarıp beyaz Türk sarık ve elbisesini giydiler. Bunun manası apaçık, Bağdad’ın yanıbaşında Abbasi saltanatına karşı gelmekti. Bu durum Arapları telaşlandırdı.

DEVAMI VAR...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Demirel Arşivi

YAĞMUR İÇİN YAKARIŞ

05 Ağustos 2025 Salı 10:44

KALLEŞÇE ÖLDÜRÜLEN TÜRK BAŞBUĞLARI 3

21 Mayıs 2025 Çarşamba 10:54

KALLEŞÇE ÖLDÜRÜLEN TÜRK BAŞBUĞLARI 2

21 Mayıs 2025 Çarşamba 10:52

HELLEN HELLENİSTİK YALANLARI - 9

18 Mart 2025 Salı 10:59