
Ali Demirel
KALLEŞÇE ÖLDÜRÜLEN TÜRK BAŞBUĞLARI 5
Türk Ulusu yücelmeye başlamıştı. Böyle sürdüğü takdirde, bırakın diğer küçük toplulukları Çin Ulusu bile Türk Ulusunun Töresi altına alınabilirdi. Türklerin mutlaka durdurulması gerekiyordu. Savaşarak, zorla bunu başaramayacaklarını anlamış olan Çinli yöneticiler, sinsi düzenler kurmaya ve uygulamaya koyulmuşlardı bile. İki ulusun birbirine yakınlık duymadıkları hatta düşman oldukları zamanlarda bile Türklerin içinden kendine casus ve mankurt edinen Çinliler, artık rahatça girip çıktıkları Türk yurdunda devlet yönetiminde olanlardan bile casus edinmişlerdi. Bunlardan en başta geleni ise, günümüzdeki anlamıyla devlet bakanı olan Buyruk Çor denilen haindi. Yanındaki yardımcısı ile birlikte sık sık Çin ülkesine giden ve çeşitli bahanelerle Çin’de uzunca süreler kalan Buyruk Çor, Çin yöneticilerin elinde maşa haline gelmişti. Burada hemen araya bir hususu sokmak istiyorum: Bir Türk, başka bir ulusun yetkilileriyle, çaşıtlarıyla temas halindeyse. Başka ülkelere sık sık gidiyor ve onların içinde kalıyorsa. Hele bu kişi devlet görevlisi veya Türk Ulusunun içinde tanınan biri (sanatkar-yazar vb.) ise. Bir de yabancıların rahlesinden (öğretisinden) geçmiş ise; inanın çok büyük bir olasılıkla o artık haindir. O hain Türk Ulusuna düşman, düşmana ise dost olmuştur. Ne yazık ki bizim içimizden böyleler, oran olarak dünya ortalamasının çok üstündedir. Yani haini çok olan bir ulusuz, bu eskiden de böyleydi günümüzde de böyle… Neyse yeniden hain Buyruk Çor’a dönelim. Çinli yöneticilerden neler aldıysa ayrıca ne vaatlerle kandırıldıysa Başbuğ Bilge Han’ı, yardımcısıyla birlikte, Çin’den getirdikleri zehirle zehirlediler… Daha ölmeden zehirlendiğini ve kendisini Buyruk Çor ile yardımcısının zehirlediğini anlayan Ulu Başbuğ o an emir verir ve ikisinin de kellesi alınır… Neye yarar ki?.. Bilge Kağan’ın ölü bedeni 22 Haziran 735 tarihinde ("domuz" yılının 5. ayının 27'sinde) büyük bir törenle toprağa verildi…
Göktürk Başbuğluğu (imparatorluğu) bir daha toparlanamamış, Türk Ulusu Tanrısal görevini, geçici olarak kısa bir süre yerine getirememiştir. Devlet bir süre daha varlığını sürdürse de…
Sonuç olarak, kötülüğün Asya’daki uşakları tanrısal gelişimi bir süre için sekteye uğratmışlardır o kadar..
O, 19 yıl Şad olarak 19 yıl da Başbuğ olarak Ulu Tanrı’ya ve Türk Milletine hizmet etmiş Yüce Atalarımızdan biridir. Sonsuza kadar yürekten anılacak olan Başbuğumuz Bilge Han Atamız! Ruhun Şad olsun…
BAŞBUĞ TUĞRUL BEY’İN ÖLDÜRÜLMESİ
Bilindiği gibi Tuğrul Bey, Selçuklu İmparatorluğunun kurucu, ilteriş başbuğudur. Kurduğu devlete SELÇİKLİ/ SELÇUKLU adını vermiştir. (Tuğrul ve Çağrı kardeşlerin babası Aslan Bey, onun babası Selçik/Selçuk Bey, onun babası Dukak Bey. Dukak Bey: Hazar İmparatorluğu’nun Apa Tarkanı / Genel Kurmay Başkanı, aynı zamanda Kınık Boyu’nun Beyi.) Tuğrul Bey o çağın siyasi gelişmelerini çok iyi bilmektedir. Kardeşini, emmilerinin çocuklarını ve de Kınık Boyu’nun diğer ileri gelenlerini çok iyi idare etmiş, onları büyük bir imparatorluğun esaslarına göre yönlendirmiştir. Dedeleri Selçuk zamanında ve onun yönlendirmesiyle toptan Müslüman olan Oğuzların Kınık Boyu; Türkistan’daki Cent kenti yöresinden ayrılarak daha güneye göç etmeye ve yerleşmeye başlamışlardı. Henüz devlet kurmadan, yöredeki diğer Türk Devletleri ile hep çekişme içinde oldular. Ancak hemen her seferinde Selçuk Bey’in askerleri galip geldi. O zamanın, o yörenin en büyük devleti olan (bir başka Türk İmparatorluğu) Gazneliler ile büyük bir savaşa tutuşan Selçuklular, M.S. 1040 yılında Gazne Hükümdarı Mesud’un ordusunu, çok daha az askerle Dandanakan’da yendiler. Bu savaş ve sonucu bütün bölge ülkelerinde yankılandı…
DEVAMI VAR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.