
Gürsel Demirok
KADINLAR VE SİYASET
"Emine Erdoğan'ı Papa'yı ziyareti" başlığı ile bu köşede geçen hafta yayınlanan yazımda, Cumhurbaşkanımız eşinin Papa ile görüşmesine işaret ettikten sonra, siyaset dünyasındaki kadınlara dış temaslarda daha geniş bir alan tanınmasının önemine dikkat çekmiştim.
DEM Parti dışındaki partilerin kadınlara kadrolarında yeterince yer vermediklerinden yakınmış, Antalya gibi Türkiye'nin dış dünyaya açılan şehirlerimizde kadınların Büyükşehir Belediye Başkanı olmalarının nasıl olacağını sormuştum.
Bir yurttaşımız cevaben "Antalya ve İzmir'e kadın Büyükşehir Başkanları çok yakışır" yazmış. Bir diğeri "tabii süper olur" demiş.
Bir yurttaşımız da CHP'nin de parti organlarında kadınlara en yüksek kotayı tanıyan ve bilfiil uygulayan bir parti olduğunu anımsatmış. Oranın %40 civarında olduğunu söylemiş. CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanları arasında Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu'nun en az iki dönemdir bu görevi başarıyla yürütmekte olduğuna işaret etmiş.
Emin Çölaşan da Sözcü'deki köşesinde, "CHP son yerel seçimlerde önemli bir karar aldı ve pek çok belediye için kadınları aday gösterdi. Ve hemen hepsi seçimi kazandı" demiş. Kazanılan yerler arasında büyükşehirler, il ve ilçe belediyeleri olduğunu hatırlatmış. Çoğunun üniversite mezunu, çeşitli mesleklerden kadınlar olduklarına dikkat çekmiş.
CHP'nin kadınlarının son yerel seçimde üç büyükşehir ve üç il dışında 28 ilçe ve bir belde de belediye seçimlerini kazandığını anımsatan Çölaşan "Bu 'Atatürk kadınlarının' her birine ayrı ayrı başarılar diliyorum." demiş. Çölaşan'ın dileği hepimizin dileği. Gelecek seçimlerde başta Antalya ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri sayılarının artması da dileğimiz.
Öte yandan, kadınların pek çoğu siyasete atılmakta çekingen gönülsüz. Başarılı bir akademisyen olan bir kadın dostumuz " siyasete atılmak ister misin?" şeklindeki bir soruma " Ben siyasete hiç uygun değilim. Gerçek olan ile besleniyorum. Ölürüm orda açlıktan" şeklinde yanıtladı.
Emekli üst düzey kamu görevlisi bir arkadaşım " politikayı seviyorum ama mevcut şartlar iç politikada olmama elverişli değil. Siyasette kadınların önünü kesen kötü örnekler var (Çiller gibi). Ayrıca Canan Kaftancıoğlu örneği var. Kadın çok başarılıydı ancak önünü kestiler, siyasette saf dışı ettiler. Ancak gelecek için umutluyum. İleride siyasette başarılı kadınların çıkacağına inanıyorum. Bizdeki kadınlar Merkel'i de Thatcher'i de cebinden çıkartır da 'bunca zaman neredeymiş' dedirtir insana" şeklinde cevap verdi.
Geçmiş yıllarda önemli görevler üstlenmiş bir kadın arkadaşım da " Genelde, aklıselim sahibi, ciddi tahsil yapan kadınların en az erkekler kadar başarılı olacaklarına inanıyorum. Sadece kadından, karılık, annelik gibi geleneksel görevler beklenirse kadınlar, erkeklerden geriye düşüyor" diyor ve örnek olarak kendi meslek yaşamını ve ailesi ve çocuğu için katlandığı fedakarlıkları anlatıyor. "Kadın olmak çok zor. Bizim için çok rol biçiliyor ki. Birini çok iyi yapayım derken, diğerleri ihmale uğruyor. Bir daha dünyaya geldiğimde erkek olarak gelmek istiyorum. Biraz da ben şu dünyanın nimetlerinden yararlanayım." diye dertleniyor.
Kadın dostlarımı dinledikçe, siyaset dünyasındaki kadınların ne denli zor bir görev üstlendikleri bu zor görevde kendilerine daha çok destek olmamız gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca, siyasete atılmakta gönülsüz olan kadınlarımız aklıma geldikçe "hiç olmazsa siyasete meraklı, siyasi mücadeleye atılmaya gönüllü, siyasetin zorluklarına katlanmaya hazır kadınlardan desteğimizi esirgemeyelim. Milletvekili veya Antalya, İzmir gibi Büyükşehirlere Belediye Başkanı olmayı düşünenlere destek olalım" diyorum. Ne dersiniz?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.