
Cumhur Utku
GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK!
Kırk yıl boyunca maraba ve fukara çocuklarını kandırarak silahlandırırsanız, büyüdüklerinde onların ellerindeki silahları almaya kalktığınızda, namluyu size çevirirler. Bu iş lafla olmaz. Başkanlık başka söyler kongre kararı başka şeyler der. Terör örgütünün mantığı gereği üst yöneticiler örgütü fesih edemez. İsim fesih edildiğinde barış gelecek sananlar var. 45 yıl önce kalkan bayrak kendiliğinden inmez.
Hep birlikte bir aydır güzel hayaller kurduk, hepsi bu!
Devletin ne olduğunu, kim olduğunu, ne için olduğunu unutup “Devlet teröre teslim olmaz!” diyenlerle, derdimize çare olarak “Şehitler ölmez, vatan bölünmez!” diyenler kırk yıldır akan kanı, kaybolmakta olan devlete güveni ve bir işe yaramamış olan savaş harcamalarını yerine getirebilecek çareleri bulabilecekler mi? “Şehitler boşuna mı şehit oldu, gaziler ne olacak?” diyenler var. Aslında bütün bu gelişmelerde onların yani şehit ve gazilerin hakları, bedelleri var. Onlar olmasaydı bu gelişmeler olmazdı.
Bu barış bu Tekadam’la olmaz diyenler, bugün için 200 yıllık bu Kürt gailesine hemen bir çözüm bulabiliyorlar mı? Önce tek adam gidecek, sonra seçim olacak, daha sonra mecliste münakaşalar yapılacak falan…
Sözde kongre sonuç bildirisi metninde açık açık yazmış herifler: “Ulusal Devleti kabul etmiyoruz, Demokratik Devlette (ne demekse) birleşelim.” diyorlar. Bekleyelim bakalım bizimkiler ne diyecek ve demeden önce kimlerle neler konuşacaklar. Toprak ve muhtariyet peşinde olan 45 yıllık bir silahlı örgüte elbette hemen güvenilmez. Yeter ki devleti yönetenler kendi ikballeri uğruna bu fırsatı da kaçırmasınlar. Bekleyip göreceğiz. Sevinelim demiyorum, her siyasal hamle bir umuttur demeye çalışıyorum.
Bu gailenin çözümünde acelemiz var ama aculluk etmeden, vatanı bölmeden akıllı ve hızlı hareket etmeliyiz. Oysa geçmişi ve geleceği ile başımızın belası olan bütün bu Türk ve Kürt faşizmi, günümüzdeki Tekadam siyasal sisteminde daha da kolay çözülebilir. Barış da savaş da fırsatlardan yararlanılarak yapılır. Emperyalizm de fırsat kollar elbette ama önce iç dinamiklerimize bakmalı ve sorunu kendi içimizde halletmeliyiz. Bu gelişmeler bile bu gailenin sona ermesi için bir fırsattır. Bence umutsuz olmamalı kin ve garez duyulmamalıdır. Kapı, dışarı açılıyorsa ışık, içeri açılıyorsa karanlık vurur yüzümüze.
Yıllar boyunca o kadar çok siyasi hatalar yapıldı ki ancak Terör örgütüne af çıkartıldığında bu hatalar düzelebilir duruma gelindi. Bölücü örgütün ortadan kalkıp kalkmaması münakaşaları, İmamoğlu ve diğer siyasi esirleri unutturmamalıdır. Asıl konu özgürlüklerdir ama silahlı, silahsız milleti bölme, vatanı parçalama, devleti yok etme özgürlükleri değil. Türk siyasetinde asıl gündem, faşist tek adam rejiminin kalkmasıyla birlikte hak, hukuk ve adaletin yeniden oluşması için çabaların sürdürülmesidir.
Umarım kin ve düşmanlık kalkar yüreklerden, sevgi ve akıl galip gelir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.