
Gürsel Demirok
"EŞİNİZE BÖBREĞİNİZİ VERİR MİSİNİZ?"
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçenlerde sokak röportajlarına ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Eline bir mikrofon ve bir kamera alan herkesin kendisini “gazeteci” ilan ettiğini söyleyen Erdoğan, bu kişilerin “sokaklarda terör estirdiğini” savundu.
10. Anadolu Medya Ödülleri programında konuşan Erdoğan, Sokak röportajlarını hedef göstererek, “Eline bir mikrofon bir de kamera alanın kendini gazeteci ve muhabir olarak gördüğü bir ülkede yaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde şahit olduğumuz üzere, bu şahıslar özellikle sokak röportajı adı altında sokaklarda adeta terör estirmektedir” şeklinde konuştu.
Sokak röportajlarında provokatif sorularla halkın galeyana getirildiğini ve tahrik edildiğini savunan Erdoğan, “Nasıl bir cübbe giyen hakim-savcı-avukat olmuyorsa, nasıl bir üniforma giyen polis-asker kabul edilmiyorsa, nasıl her stetoskop takana doktor demiyorsak; eline mikrofon ve kamera alıp sokağa çıkan herkes gazeteci değildir, basın mensubu değildir” diye konuştu.
Erdoğan'ın konuşması sokak röportajları konusunu gündeme taşıdı. Bu röportajlara sınırlama, yasaklama getirilip getirilmeyeceği tartışılıyor.
Erdoğan'ın konuşmasından iktidar kanadında sokak röportajları ile ilgili bir rahatsızlığın mevcut olduğu görülüyor. Önümüzdeki süreçte belirli düzenlemelerin getirileceği anlaşılıyor.
Sokak röportajlarını zaman zaman sosyal medya üzerinden ilgiyle izliyorum. Kiminden çok keyif alıyorum. Kimi düşündürüyor, kimi güldürüyor.
"Adeta terör estirene" henüz rastlamadım. Geçen de keyifle izlediğim, kâh güldüğüm, kah düşündüğüm bir sokak röportajına rastladım sosyal medyada. "Yüz yılın anketi" olarak bir grup kadın ve erkeğe "Eşinize böbreğinizi verir misiniz?" sorusu yöneltiliyordu videoda.
Kadınlar, "Hayır niye vereyim. “Asla vermem”, Hayatta vermem”, Kesinlikle vermem, sürünsün”, Vermem kıymet bilmez" mealinde yanıtlar veriyorlardı
Erkeklerin yanıtları ise "Tabii veririm. “Eşime, kalbimi, ciğerimi, böbreğimi her şeyimi veririm.", "Veririm, canımı veririm”, Tabii veririm, canımı veririm”, Bütün organlarımı veririm" şeklinde idi.
Ankete kadınların ve erkeklerin farklı yanıtları dikkat çekici. Düşündürücü. Sosyal medyadaki videoyu bazı dostlarımla paylaştım. Videoda söylenenleri bu kez kadın ve erkek dostlarımın farklı yorumladıklarını gözledim.
Bir kadın arkadaşım "Demek ki kadınlar, erkekleri memnun ediyor ki, böyleler. Erkekler kadınlarına iyi davranmış olsalar böyle olmaz. Aradaki sevgiye bağlı. Ne ekersen onu biçersin. Tabii kişinin karakteri önemli, nankör insana ne yapsan yaranamazsın." demiş.
Bu görüşe yanıt bir erkek arkadaşımdan: “Bu da bir bakış açısı. İnsan sevdiği için her türlü fedakarlığı yapar. Videodaki erkekler buna bir örnek.
Kadınlar ise o türlü fedakarlıktan uzak görünüyor. Eşlerine karşı hissettikleri böyle bir fedakârlık için yeterli değil anlaşılan"
Bir diğer erkek arkadaşım da "Bir tek olan kalbimi vermişim, iki böbrekten birinin lafı mı olur? Feda olsun. demiş.
Bir erkek arkadaşım da "Bu şunun göstergesi olabilir mi? Erkekler eşlerini içselleştirmiş fakat kadınlar, eşleriyle hala mesafeli. " şeklinde yorumda bulunmuş.
Bir başka kadın arkadaşım da son noktayı koymuş: "Kadınlar mertçe memnuniyetsizliklerini ifade ediyorlar. Erkekler “hem severim hem döverim” takımı bir de üstüne yalan söylüyorlar. Tüm arkadaşlarımızı tenzih ederim kesinlikle genelleme yapmıyorum sadece videoda konuşanlara ilişkindir değerlendirmem."
Ankete verilen yanıtlar da yapılan yorumlar da kadınlar ile erkekler arasında farklılık gösteriyor.
Yanıtlanması zor bir soru. Sahi sokak röportajı yapanlar bu soruyu size yönetse ne yanıt verirsiniz? Ayrıca Sokak röportajlarına ilişkin görüşleriniz nedir?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.