Yeni yıla girerken endişeler içerisin de bir toplum olduk.Mevcut demokrasimizin eksikleriyle beraber yaşaması gerekir.Ülkemizin demokrasinin gelişmesi için ve toplumsal barışın gelişmesi gerginliklerin azalması toplumun bir ve bütün olması gerekir.Bu bütünlüğün sağlanması için gerek yöneticilerin,siyasi partilerin sivil toplum örgütlerinin öncülük yapması gerekmektedir.
Ülkemiz şu anda tıkanma noktasına gelmiştir.Ülkemizin bir tarafında güneydoğu bölgesinde terör eylemleri yaygınlaşmış ve kilitlenmiştir.Diğer yandan da Ortadoğu da,sürmekte olan Suriye iç savaşına taraf olmadığımız halde koşulları belli olmayan ucu açık bir şekilde kendimizi çatışmanın içerisin de bulduk ve de hergün şehit haberleri gelmektedir.
Bu sıkıntılarımız yetmiyormuş gibi hiç gerek yokken ülkemizin yönetim şeklini değiştiren başkanlık sistemi altında anayasa değişikliği için düğmeye basılmıştır.Eğer bu değişiklikler meclisten geçerse ve de referanduma gidilirse vatandaşımız kendi elleriyle kendi egemenlik hakkını; milletvekilleri vasıtasıyla kullanılması hakkını, bir kişiye verip vermemek konusun da karar noktasın da bırakacaktır.
Ülkemizin bir tarafta terör,diğer tarafta Suriye sınırındaki durumumuz ve de anayasa değişikliğiyle bir idam sehpası üzerinde durmaktadır.
Bu idam sehpasında ki, ipin ucu vatandaşın kendisin de;ya oy verirken evet diyip kendisiyle birlikte toplumu intihara sürükleyecektir ya da ‘ Egemenlik kayıtsız ve şartsız olarak ulusundur’ diyerek kendi ulusal ve egemenlik hakkını kişiye devretmeyecektir.
Vatandaşlarımız elindeki oy hakkını ve oy makasını kullanarak ya ipi kesecektir.Ya da idam fermanına evet diyerek toplumun ve kendisinin idamını kabul edecektir.
O zaman oylarımızın değerini bilerek kullanalım ve 2010 daki ‘yetmez ama evet ’çiler gibi pişman olmayalım?
En iyi karar doğru verilen karardır.
Haydi bakalım görelim.
Herkesin yeni yılını kutlar aydınlık günler dilerim!
Tepkisiz Toplum Etkisiz Toplumdur!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.