Günlerimiz nasıl geçiyor!
Diye sorsak herkesten değişik cevaplar alırız, değil mi?
Kimisi ‘eh işte’ der.Kimisi duymazdan gelir.
Sonuç olarak herkesin derdi kendine derttir.
Biz engellilerin çoçuklarımızın bakımı,eğitimi,derken bir dizi sorunlar devam ederek çoğalmaktadır.
Bizlerin kendi sorunlarının yanına ; bir de kendi ailemizin sorumlulukları eklenmektedir.
Bizlerin bu yükünü alacak devletin kurum ve kuruluşları, bölük börçük kâğıt üstünde yaldızlı projelerle bizleri oyalamaktadır.
Ben bir engelli,olarak çocuklarımızın sorumluluklarını yüklenebilmek için kurum ve kuruluşların benim yükümü azaltacak adımlar atmasını beklemekteyim.
Okula gitmemiş olan çocuklarımızın kreş sorunu,eğitim masrafları;derken bizler bunalıma girmekteyiz.
Bu gibi sorunların çözümü için devletin maddi desteğinin dışında;kreş için devlet kurumu olarak ilgili bakanlığın kurumları destek olabilir.
Örnek olarak Çocuk Esirgeme Kurumlarının gözetimi ve denetiminde,bizlerin çocukları için gündüz kreşleri açılabilir.
Yalnız bizlerin değil ,bütün çocuklarımızın sağlık giderlerinden olan;ilaç katkı payları, muayene ücretleri alınmasa olmaz mı dersiniz?
Çocuklarımızın eğitim giderleri bir kısmı karşılanmaz mı?
Okulların kontenjanlarında ayrıca bir yer ayrılabilinemez mi?
Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olarak birilerine sağlanan sınavsız kayıt kayırması istemiyoruz. Vatandaş olmanın gereği destek istiyoruz.
Lütuf değil!
Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcı lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklarımızla ilgili sözlerinde demiş ki;
“Çocuk, çocuk deyip geçmeyin, her çocuk bir evin umudu, geleceğin umududur.”
“Bir milletin çocukları, o milletin geleceğidir. Çocuklarımıza sahip çıkalım.”
Bu pencereden bakarsak, bayramdan bayrama övgü dolu sözlerle sırtını sıvazlamakla ülkemizin geleceği kurulmaz;ancak sağlıklı bir bakış açısıyla sahiplenmekle,bilimsel artniyetsiz desteklerle kurulur.
İşte efendim bunlar için ‘kaynaklar nereden bulacağız’ diyenler olabilir.
Kaynak çok aslında, yeter ki kaynaklar bir yerlere ‘kaynak ‘ olmasa sorunlarımız bir nebze çözülür.
Biz beklemeye alıştık!
Ama sabrın da bir sonu var.
Her şeyin zamanı var?
O zaman diyoruz ki?
Tepkisiz Toplum Etkisiz Toplumdur!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.