Geçen yılın son saatlerinde ‘ 2016’yı hiç sevmedim’ diye yazmıştım.

2016’da hep acı çektiğimiz, yüzümüzü güldürecek, toplum olarak moral motivasyonumuzu artıracak gelişmelerde hasret kaldığımızı vurgulamıştım.

2016’nın tarih sayfalarına kara bir yıl olarak geçtiğini de belirtmiştim.

Geçen yılda terör belasının hepimizin içini acıttığını, kınalı kuzuları toprağa vermekten usandığımızı yazmıştım.

Toplumun tüm katmanlarının 2016’da bir daha asla görmek istemediğimiz olaylara tanıklık ettiğini de ifade etmeye çalışmıştım.

2016’da kimsenin başını huzur içinde yastığa koyamadığını, kimsenin kendinden emin uyanamadığını da vurgulamıştım.

2016’da herkesin can korkusu çektiğini, belanın nereden ne zaman ve nasıl geleceğini bilmediği için endişeli olduğunu belirtmeye çabalamıştım.

Kara bir yıl olan 2016’yı uğurlarken, tüm olumsuzluklara rağmen 2017’nin yeni bir yıl olması temennisinde bulunmuştum.

2017’nin barış yılı olmasını, huzur yılı olmasını dilemiş, barış ve sevgi türkülerinin söylendiği bir Antalya ve Türkiye özlemini duyduğumuzu da vurgulamıştık.

Ancak bu dilek ve temenniler 2017’nin ilk saatlerinde yerini acıya, karamsarlığa, korkuya, endişeye bıraktı.

Mega kent İstanbul’un göbeğinde ünlü eğlence merkezi Reina’ya yapılan saldırı acımızı katladı, korku ve endişemizi artırdı..

Hani terör bu kez yeni yılı kutlama coşkusunu yamamak isteyen masum insanları hedef aldı.

Bu alçak saldırıda 39 canımızı kaybettik..

65 yaralımız var..

Acımız gerçekten çok büyük..

Artık sözün bittiği noktadayız..

Terör bizi hedef seçtiğini bir kez daha gösterdi.

İstanbul’daki son saldırı, hepimizin ciddi olarak tehdit altında olduğunu bir kez daha gösterdi.

Türkiye’yi, her Türk vatandaşını hedef seçtiği anlaşılan teröre dur demenin zamanı geldi de geçti bile..

İstihbarat zafiyeti var mı, hangi örgüt bu alçak saldırıyı planladı ve gerçekleşti, bunları tartışmanın bile anlamı yok artık..

Amaç belli iç karga, iç savaş çıkarmak istiyorlar..

Çok sayıda terör örgütü bize düşman.

Hangisinin on saldırıyı yaptığını araştırmakla da bir yere varılamayacağını artık kabul etmek zorundayız.

Malum nutuklar atılıyor..

Teröre boyun eğilmeyeceği söyleniyor..

Birlik ve beraberlik nutukları atılıyor..

Atılıyor da ateş düştüğü yeri yakıyor..

Beylik laflarla bu işin üstü ötülemez..

Fiyakalı söylemler de acıyı dindirmez.

Boş lafa, klişe sözlere karnımız tok..

Yeter artık..

Bu acılar bitsin..

Bu ülkeye barış ve huzur gelsin..

Yönetenler beceremiyorsa çekip gitsin..

İstifa bir erdem..

Madem ki terörü durduramıyorsunuz siz de orada durmayın..

Öfkeliyiz..

Acılıyız..

Yastayız..

39 insanı gözünü kırpmadan katleden o cani ve o alçağı yönlendiren, koruyup, kollayın herkesin Allah belasını versin..