Defalarca yazdım, konuştum, anlattım ama değişen hiçbir şey yok. Birileri iktidarın arkasına sığınarak ya da iktidarını kullanarak insanları ideolojilerine göre etiketleyip, kendilerince gereğini yapıyor…
Nerede mi…
30 Mart’ta değişim yaşanan tüm belediyelerde hemen hemen var…
Bazı belediye başkanlarının durumlardan haberi olmayabilir. Çünkü başkandan aldığı güçle kraldan çok kralcı olan çok…
Kimi meclis üyesi kimi danışman kimi de hiçbir titri olamayan kişiler…
Ama Ali kıran, baş kesen oluveriyorlar…
Belediye personeli üzerinde baskı kuruyorlar. Onu alıyor, bunu çıkarıyor, onu sürüyor, bunu eziyorlar…
Sırf, kendi krallıklarını yaratmak için yer açma operasyonu…
Bu çok tehlikeli bir durum. Başkanın talimatıyla yapılıyorsa da tehlikeli, başkanın haberi olmuyorsa da…
Öyle ya bu nasıl başkanlık diye sorarlar insana?
Gelelim yapılan zulme…
Büyükşehir Belediyesi’nce yüzlerce personel fişlenip, kapıya konuldu. Her kişinin bakmakla yükümlü olduğu en az 3 kişi olsa, mağdurların sayısı binlerce kişiyi buluyor…
Hakikaten bunun adı zulüm…
Yetmedi…
Sürgünler, yapıldı…
Ama en kötüsü ve ağırı da son duyduğum…
Belediyenin iştiraklerinde görevli, yıllar süren çocuk özlemini nihayet tedaviyle giderecek olan, hamile bir personelin, kendisinin ve ailesinin ideolojisi nedeniyle kentin atıklarının depolandığı kimyasal ve biyolojik işlemlerin yapıldığı alanda görevlendirilmesi zulüm değil de nedir…
Aslında zulmün de ötesi bence…
Bu genç kadın maruz kaldığı atmosfer nedeniyle bebeğini kaybedebilir?
Dilerim olmaz…
Yoksa, bunun adı başka bir şekle dönüşür…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.