
Murat Yıldırım
Akdeniz öksürüyor
EY AKDENİZ AKDENİZ
KENARI BERRAK DENİZ,
SENİ ÖKSÜTÜYORLAR ARTIK
KALMADI BİZDE BETBENİZ
35-40 yıl önce Alman ADAK dergisinin yöneticilerinden bir grup bilim insanı Akdeniz üzerinde farklı alanlarda bir araştırma yapıyorlar.
Yapılan araştırma çalışmaların sonucunda Akdeniz Dünya denizleri arasında en temiz, ödül kazanan denizler arasında olduğu sonucuna varıyorlar. 1579 yılında deniz bilimcisi, bilim insan Kaptan Kusto ekibiyle birlikte Antalya'ya geldiğinde benzer şekilde Akdeniz'in temizliğinden bahsederek Akdeniz'in korunması için Antalya'da bir deniz laboratuvarına ihtiyaç olduğunu vurguluyor. Bu konuda Kaptan Kusto Antalya'dan temiz anılarla ayrılıyor.
Fakat bu hayaller çok sürmeden Akdeniz'de hayal kırıklığının ayak sesleri 1980’lerde hızlı bir şekilde duyulmaya başlıyor. Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde Kaş'tan Alanya'ya kadar Akdeniz'in geleceği dikkate alınmadan şirketlere yüksek teşvikler verilerek hızlı bir turizm yapılanması başlatılıyor.
İste o zaman azotun, hidrojen sülfürün, metan ve biyolojik basillerin, biyolojik bakteriyolojik ve mikrobiyolojik organizmaların tohumları atılmaya başlıyor. Akdeniz üzerinde Yapılan araştırma ve çalışmalara göre, %5-6 hata ile hesaplar yapıldığında bir ay içinde Kaş ilçemizden Gazipaşa'ya kadar, yani 673 km’lik kıyı bandına bir ay içinde 9000 ton civarında deterjan atığı bırakılmaktadır. Denizlerin medcezir hareketleri onucunda söz konusu deterjan konsantrasyonu suda seyreltik hale gelse bile su canlılarına mutlaka zarar verebileceği unutulmamalıdır. Zamanla artan kimyasal atıklar, akümülasyonla balıkların bünyesinde kalıntı oluşturacağından durum, insan sağlığı bakımından da endişelere sebebiyet verebilir. Arıtma sistemi çalıştırılmalıdır.
Denizlerimizin durumu yalnızca bununla da sınırlı değildir. Zira Akdeniz karasal kökenli kirleticilerin baskısı altında bulunmaktadır. Şöyle ki; Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Aksu bölgesi, Kumluca bölgesi irili ufaklı açık ve örtülü tarım alanları akımından kayda değer beldelerdir. Çiftçinin, tüketicinin bilgisizliği, resmî kurumlarımızın da ilgisizliği nedeniyle denizlerimize tarım ilacı, pestisit, toksik madde, kimyasal gübre atıkları, sülfat sülfit, diğer kimyasallarla devasa boyutta plastik ve naylon atığı bırakılmaktadır. Bunun içindir ki " AKDENİZ ÖKSÜRMEYE BAȘLADI" diyoruz. Zaman kaybedilirse Akdeniz'in akciğerleri, alveolleri dolacak oksijen yetersizliğinden komaya girip ölçektir. KURUMLAR AYAK SÜRÜMEYİ SÜRDÜRÜSE su ekosistemi çökecektir. Mavi bayraklar da inecek turizm bitecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.