Zira beldemizde ve bölgemizde halı yıkama sektörü bir mesleki bütünlük içinde adeta bir sanat icra etmektedirler. Ancak öncelikli meslek dalları içinde mütalaa edilmesi kaçınılmaz bir hal almıştır. Çünkü halı yıkama sektörünün çevresel değerlerin korunması adına konuyla ilişkilendirilmesi gereken en hassa meslek grupları arasındadır.
Bu alanda kullanılan deterjanlar, ilaç ve materyaller, kimyasal maddelerle insan hayatı ve çevresel faktörlerin etki alanları bakımından çok önemlidir. Türkiye genelinde dernekleri, federasyonları ve konfederasyonları olan tedarikçi gruplarıyla birlikte 55000'e yakın işletmesi bulunan, 700.000 'e yakın insana istihdam sağlayan, tam otomatik makineleri ve halı temizleme kimyasalları ihracatı yaparak ülkemize döviz ve katma değe sağlayan bu sektörün, kamusal değerlerin korunması adına devletimizden çok önemli talepleri mevcuttur.
Söyle ki; küresel ısınma ve iklim değişikliği hakkındaki söylemlerin üst perdeden seslendirildiği günümüzde; halı yıkama sektörünün hoyratça kullanmakta olduğu su potansiyeli düşündürücü ve kaygı vericidir. Sektör bu konuda kullanılmış suların hiç değilse tarım amaçlı arıtılarak sebze ve meyve bahçelerinin su ihtiyacı açısından kullanılmasını istemektedir.
Orta ölçekli bir halı yıkama tesisin bir günde 10-12 ton su kullandığı dikkate alındığında su kaynaklarımızın ve su rezervinin nereden nereye doğru ivme kaybettiği kolayca anlaşılacaktır.
Başka bir açıdan olaya bakıldığında; Antalya'da 500 civarında halı yıkama tesisi olup bunlar arasında GSM Ruhsatı bulunmayanların sayısı kayda değer artış gösterdiği konusunda tehlikeli bilgiler alınmaktadır.
'Merdiven altı' tabir edilen korsan işletmelerin, belediyelerimizle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü Tarım Ormancılık il Müdürlüğü sair ilgili kurum ve kuruluşların, kendi aralarında bir koordinasyon ağı oluşturmak suretiyle tehlikenin bertaraf edilmesine yönelik çalışmalar yapılması gerekmektedir.
Aynı zamanda bu yolla icrai meslekle meşgul olan işletmelerin, halı yıkama işinde bazı kaçak hatta zararlı kimyasallar kullanarak, kendileri pratik olarak deterjan üreterek çevreyi, ekosistemi, yer altı ve yer üstü su kaynaklarını kirletebiliyor olduğu yolunda da haberler alınmaktadır.
İlimizde yapılacak bu tür pilot bir çalışma ülkemiz bazında şablonize edilerek, ulusal anlamda kalıcı bir çözüme dönüştürülmesi de mümkün olacaktır. Dünya kenti, Turizmin başkenti olarak nitelendirilen Antalya'da yapılacak bu tür bir çalışma ülkemiz bütünü için taktire şayan bir çalışma olacağı aşikardır.
Bu alana kilitlenmiş tüm halı yıkamayla meşgul işletmelerimizin bu konulardaki hassasiyetlerine inanıyoruz. Kısa orta ve uzun dönemli olarak işletmelerimizin bu konuda teyakkuz haline geçerek çevremizin, yaban hayatı ve biyolojik çeşitliliklerimizin, doğal kaynaklarımızın ve bilumum çevremizin sürdürülebilir olarak korunacağına inanıyoruz.