Mustafa Kemal Atatürk, "Fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştireceğiz" sözünde bizim için  farklılıklar bulunduğunu düşünüyorum. 

Atatürk bu sözü Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkının gençlerine söylemiştir. Uzun yıllar boyunca bağımsızlığını elde edememiş, özgürlüğü için mücadele etmemiş toplumların gençleri bu sözü ne anlayabilirler ne de uygulayabilirler. Bu ilkeyi hayata geçirmek kolay değildir. Zira özgür düşünceye ve vicdana sahip olmak, bazen güç odaklarının baskısına maruz kalmayı gerektirir. Bu sözü anlamak ve uygulamak devlet geleneği olan bağımsızlıkları için ölümü göze alabilecek toplumların anlayabileceği ve uygulayabileceği bir sözdür. Öyle nesiller yetiştirilsin ki gelecekte ortaya çıkan sorunlara en akılcı ve yapıcı şekilde yaklaşarak çözüm üretebilmeleri için söylenmiştir. 

Atatürk gençliğe hitabesinde de söylediği gibi, “Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.    Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” söylemi, bağımsızlığın için öl demektir. Fikri ve vicdanı hür olan, akılcı ve yapıcı düşünebilen, bağımsızlık ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatmak için gençlere verdiği emri, Çanakkale’de ‘Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum’ söylemi ile birbirini tamamlamaktadır. 

Türk gençliği  Atası’nın izinde olduğu gibi dahili ve harici beddahların da karşısında Cumhuriyet’i savunacaktır. Yine Atatürk’ün ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ söylemi ile bu konuda noktayı koyduğunu düşünürsek, gençliğin Ata’sı için, geleceği için ve Cumhuriyet için mücadele edeceğini bir kez daha hatırlatmak; özellikle gelen düzensiz göçlerle artan şeriat talebine de geçit vermeyeceğini hatırlatmak isterim. 

Türkiye Türklerindir…