Vaktiyle duygu dolu bir şiir vardı okul sıralarında, o şiiri okurken tüylerimiz diken diken olurdu. 'Gitmesek de görmek de o köy bizim köyümüzdür' deniliyordu şiirin dörtlüklerinde.
O köy şimdi Gazipaşa'nın Çığlık Köyü’dür. 300 yıllık bir köy. Köy doğanın bir seyir terası sanki. Bin bir güzelliklere bezenmiş, sırtını Toroslara yaslamış bir doğa harikası.

Ama gelin görün ki, çok yönlü olarak tecrit edilmiş bir köy durumuna getirilmiş zavallı bir köy durumundadır. Köye ve köy içindeki beldelerine ulaşmak için yol yeri var ama yol yok. Yollar hasarlı, yollar yaralı, yollar sancılı, ilerlemek için yürek ister.

Köylerimiz mahalleye dönüştürüldü. Daha iyi olacak zannetti köylü. "Köylü millettin
hakiki efendisi" demişti Ulu Önder Mustafa Kemal. Özellikle köyler mahalle haline getirildikten sonra ve de petrol ürünlerine yapılan aşırı zamlarla vergilerin artışından sonra köy halkı köyünde 'TECRİT' edildi. Köylerden ilçeye özel taşımacılık yapan vatandaşlarımız araçlarını kızağa aldı. Halktan arabası olanlar da araçlarını köyünde kilitleyip takoza aldı. Belediyeden köylere bir servis yapma imkanı da sağlanamayınca köylü 'TAM TECRİT PLANI İÇİNE HAPSEDİLDİ.'

Köy halkıyla ilçe arasında kocaman bir barikat oluştu. Gazipaşa'dan 'Çığlık' Köyü’ne ulaşmak için yolun bazı noktalarında kelle koltukta gitmek gerek. Yetmedi, Çığlık Köyü’nün içinde 10 kadar mahalle var. Mahalleler arasında da yol ve ulaşım bakımından ciddi sancılar mevcut. Köy halkı soruyor ve merak içinde tek bir soru soruyor: 'Çığlık Köyü'nün ve köylü olarak sahibimiz kim?'
İlaveten diyorlar ki; 'Vatani görevimizi yapıyoruz, vergilerimizi ödüyoruz, tüm mükellefiyet görevlerimizi de yapıyoruz. Birey vatandaşlar olarak kanun ve nizama saygıyla bağlıyız, hiçbir illegal hadiseye karışmadık. Çığlık Köyü'nün günahı ne?'

Eğer gerek GAZIPAŞA misakında gerek ANTALYA il hudutları bazında bu konuların özü ve özeti üzerinde detaylı bilgi almak isteyen olursa telefonum; 0 535 395 72 68 arayabilirler. 60 yıllık bir bürokrat olarak hem tatmin edici bilgi verebileceğim gibi hem de halkım ve memleketimiz için bölgeye ve genele has olmak üzere ücretsiz danışmanlık yapabilirim. İçinde millet ve memleket sevgisi olan herkes beni arayabilir, manevi katkı talep edebilir. Ben ve emsallerim, kuşak (jenerasyon) olarak insan odaklı, vatanını, toprağını seven insanlarız.

Asla malı götürmüyoruz, insanı için malı getiren ve huzurun, barışın, istikrarın, insanlığın mutluluk kapılarını açan anahtarın hamiliyiz. Görev ve yetki sahibi olan hiç kimsenin 'O köy bizim köyümüz değildir' deme lüksü yoktur. Varsa yetkili ve etkili kurumlarımıza durumu hatırlatıyoruz, insan hakları üzerinde ve fırsat eşitliği ilkeleri çerçevesinde konu hakkında teyakkuza geçilerek bu elim ve vahim hadisenin üzerine gidilerek köye ve beldelerimize sahip çıkılmasını halkın vaz geçilmez talebi olarak bir kere daha hatırlatmış olmayı insani, medeni, beşeri ve evrensel bir görev olarak açıklıyoruz.
Zaten Gazipaşa'nın çok yönlü sorunları varken bu sorunların kırsal alanlarımıza kadar da uzanmasına karşı 'susma' hakkımız yoktur. Buna vicdanımız el vermez.