Gürsel Demirok

Gürsel Demirok

ZEYTİNLİKLER MADENCİLİK İÇİN FEDA EDİLMEMELİ

"Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atıf bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez." Zeytincilik Kanunu'nun 20. maddesi böyle emrediyor. Yani "zeytinliklerin çevresinde maden ocağı açılamaz ve işletilemez" diyor..

TBMM'de görüşülen enerji arzı ve madencilik konularına ilişkin yasa teklifi, zeytinlikler ve ormanlarda madenciliğe izin vermesiyle tartışma yarattı. İlgili Komisyonda görüşülmesi tamamlanan yasa teklifi Genel Kurulda görüşülecek. Düzenlemeye tepki gösteren muhalefetin, iptali için Anayasa Mahkemesine götüreceği söz ediliyor.

Teklifin Türkiye'nin enerji arzını karşılama amacı taşıdığı ileri sürülüyor. Ancak, özellikle madencilik faaliyetlerine tanınan yeni ayrıcalıklar ve zeytinlik sahalarıyla ilgili düzenlemeler, muhalefetin ve çevre ve tarım alanında çalışan sivil toplum örgütlerinin sert tepkilerine neden oldu.

Teklifin en çok eleştirilen düzenlemesi olan 11. madde, elektrik üretimi amacıyla yürütülen madencilik faaliyetlerinin "doğayla uyumlu" şekilde zeytinlik alanlarda yapılabileceğini öngörüyor.Teklif, yurttaşların zeytinlik alanlarının uygun bedelle madencilik firmaları tarafından kiralanmasının önünü açıyor.

Zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin verilmesi, çevreye ciddi zararlar doğurma riskini taşıyor. Zeytinliklerin madenciliğe açılması, tarım alanlarının tahribine, biyolojik çeşitliliğin zarar görmesine ve toprağın doğal yapısının bozulmasına yol açabilir.

Zeytinliklerin çevresinde maden ocağı açılmasına ve işletilmesine karşı olan sivil toplum kuruluşları , Akbelen Ormanı'nın yakın çevresindeki 45 bin zeytin ağacının maden açma faaliyetlerinden dolayı toz altında kaldıklarına dikkat çekerek, Tarım ve Orman Bakanına sosyal medya üzerinden sesleniyor: "En değerli ürünümüzü, yaşam kaynağımızı madenin tozuna kurban etmeyin. Akbelen'de Zeytincilik Kanunu Madde 20'yi uygulayın."

Ak iktidar ve ortağı,Genel Kurul'daki görüşmelerde, muhalefetten gelen uyarıları, toplumdan gelen tepkileri dikkate alacak mı, bekleyip göreceğiz.

Zeytinlikler korunması yolunda verilen mücadele bana Ayşe Kulin'in yıllar önce okuduğum "DÖNÜŞ" adlı romanından bir bölümü hatırlattı.

"Buralarda bir yerde bazı ağaçlar soykırım tehdidi altında şu anda. Haliyle korku içindeler."

Bu sözler romanın kahramanlarından mimar Hakan'a ait. Ege'nin incilerinden Urla yöresini gezerken ailevi sorunlar içinde kıvranan arkadaşı Derya'ya söylüyor bu sözleri. " Hayatın hırpaladığı tek sen değilsin. Hayat insanlara, hayvanlara hatta bitkilere de kötü davranır zaman zaman." dedikten sonra Hakan örnek olarak zeytini veriyor.

"Zeytin bu bölgenin en eski ağaç türüdür. Yetişmesi yıllar alır. Hiç ölmez. Bir tarafı kururken diğer tarafındaki dallar yeniden filiz verir.Sevgili bir ağaçtır Zeytin.Zeytini yersin, yağ yaparsın, sabun yaparsın..." diye devam ediyor ve zeytin ağacına bölgede yapılan kıyımı anlatıyor.Rüzgar enerjisi projesinin kanatlarına sığınarak, Karaburun'da yasadışı yapılan zeytin sökümünden söz ediyor." 2080 adet zeytin, asırlık çam ağaçları ve geniş bir mera tahrip edildi.Üstelik mevcut yasalara da karşı gelinerek yapıldı bu iş. Bu resmen ağaç kıyımıdır." diyor mimar Hakan.

Mimar Hakan'ın romanda işaret ettiği ağaç kıyımı, günümüzde yasal kılıfa alınarak gerçekleştirilmek isteniiyor "Denizlerin kıymetini bilelim" başlıklı geçen yazımda insanlarımızın, ormanlarımızın ve denizlerimizin kıymetini bilmediklerinden ve bu zenginliklerimizi koruyamadıklarından yakınmıştım.

Hakan'ın romanda dile getirdiği hususlar bir gerçeğin ifadesi. İnsanların doğayı nasıl hoyratça tükettiğinin ifadesi.Ormanlarımız, denizlerimiz tehdit altında. Akdeniz ve Ege kıyıları başta ülkemizin çeşitli yörelerinde,endemik bitki türleri tehdit altında. Akbelen'deki gibi zeytin ağaçları tehdit altında.Madencilikle, betonlaşmayla, çevre kirliliğiyle tehdit altında. Taraf olduğu onca uluslararası sözleşmeye, güvenceye aldığı onca yasaya rağmen.

TBMM'ye sunulan yeni yasa teklifinin zeytinlikleri hedef aldığına işaret edenler " Zeytin Ağacını kesip başka bir yere dikelim fikri doğayı bir lego gibi yerinden oynatabilir yanılgısının ürünüdür. Ekosistemler lego değildir. Zeytin Ağacı sadece gövdesinden ibaret olmayan, etrafına da ören bir yaşam ağıdır. Bu ağ yırtıldı mı artık eksik yaşamaya başlar. Zeytinliklerin madencilik için feda edilmesi, doğal dengeye geri dönüşü zor hasarlar verebilir" diyorlar.

Milletvekillerimizin değerlendirmelerine sunulur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürsel Demirok Arşivi

Uluslararası toplum sınıfta kaldı

03 Eylül 2025 Çarşamba 11:00

Zafer Bayramı Kutlamalarının Ardından

31 Ağustos 2025 Pazar 14:48

Büyükşehirlere kadın başkan

25 Ağustos 2025 Pazartesi 10:53

Siyasette psikolojiyi kullanan kazanır

19 Ağustos 2025 Salı 10:57

Bıçak kemikte

16 Ağustos 2025 Cumartesi 14:01

Siyaset halka kulak vermeli

07 Ağustos 2025 Perşembe 13:02

Geçmişi Korumak Geleceğe Sahip Çıkmaktır

04 Ağustos 2025 Pazartesi 11:31

Orman yangınları nasıl önlenebilir?

31 Temmuz 2025 Perşembe 10:56