
Songül Başkaya
Vali’nin mesajı…
Antalya’da göreve başlayan Vali Sebahattin Öztürk ile dün ilk kez bir araya geldim. Antalya İl Genel Meclisi’ne yapmış olduğu ziyarette kısa bir süre sohbet etme fırsatımız oldu. Elbette bu kısa sohbetten kesin kanaate varmak mümkün değil ama verdiği mesajlardan da yola çıkarak bazı tahminlerde bulunabiliriz…
Öncelikle Vali Öztürk, oldukça sıcak ve samimi bir yapıya sahip gibi görünüyor. Demokratik tahammül sınırlarını sonuna kadar kullanmaktan yana olduğunu da beyan etti zaten. Kapısının herkese açık olduğunu özellikle vurguladı…
Kapanacak olan il özel idarelerinin son meclis üyeleri olarak, bize her zaman özel davranacağını eklemeyi de unutmadı. Görev süremizin sonrasında da kapısını çalabileceğimizi söyledi…
Ama benim için altı çizilmesi gereken birkaç nokta vardı ki bunu tüm üyelerimizin de böyle algıladığını düşünüyorum…
Anayasa Mahkemesi’nde yapılan başvurudan bir sonuç alınmadığı takdirde 30 Mart 2014 itibariyle tarih sayfalarında yerini alacak olan Antalya İl Genel Meclisi’nin kararlarının onay makamı olan Vali Öztürk, hukuki haklarına özellikle vurgu yaptı…
Kendisine tanınan yasal hakları sonuna kadar kullanabileceğini unutmamız gerektiğini söyledi…
Elbette yasal çerçeveler içinde vali de meclis üyeleri de vatandaş da haklarını her zaman sonuna kadar kullanabilir. Bunu özellikle belirtmeye gerek yoktu. Demek ki bu özel bir mesaj…
Bizler nasıl idari kararlarla ilgili yasal haklarımızı kullanıyorsak, vali de kullanacaktır muhakkak. Burada Vali Öztürk’ün aba altından sopa gösterdiğini düşünmüyorum, düşünmek de istemiyorum…
Zaten Öztürk de halkın iradesiyle göreve gelen meclis üyelerine bakışını anlatmaya çalıştı. Ancak tatlı sert uyarısı da muhakkak ki bir mesaj içeriyordu…
Uyum içerisinde çalışmanın gerekliliğine vurgusu da anlamlıydı. Ancak bu uyum meclisin kendi içindeki uyumuyla başlayıp, bürokrasinin meclisle uyumuna kadar uzanan bir süreç. Bu uyumun olmasını her zaman söylüyoruz ve bekliyoruz…
Dileriz bu uyumu en iyi şekilde yakalar ve devam ettiririz. Çünkü hep dediğimiz gibi idare ve meclis bir bütün. Bir yerdeki uyumsuzluk herşeyi altüst edebiliyor…
Antalya adına hizmet makamlarına gelmiş seçilmiş ve atanmış herkesin, sorumluluğunu unutmadan, siyaseti bir kenara bırakarak birlikte hareket etmesi gerekiyor…
Yoksa yatırım ve hizmetlerde aksamalar, tıkanmalar yaşanır ki bunu da yaşamıyor değiliz…
Beklentimiz Vali Öztürk ile görev süremizde kurumlar arası diyalog, uyum ve koordinasyonun sağlandığı, meclis ve idarenin ahenkli çalıştığı bir dönem yaşamak…
Yoksa karşılıklı restleşmeler ya da ayak sürüme kimseye fayda getirmeyecektir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.