Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Antalya, okur-yazarlık oranının yüzde 98’leri bulduğu yegane illerimizden. 6 Yaş veri ve üzeri nüfusta okuma-yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 1,38…

Kentin bu aydın yüzünde pekçok etken olmakla birlikte, Antalya Valiliği, Milli Eğitim Müdürlüğü ve hayırseverlerin bu başarıda büyük katkısı var…

Her yıl hayırseverlerin katkılarıyla yapılan yeni okullar ve dersliklerle fiziki altyapı daha modern hale getirildi, derslik açığı olabildiğince düştü…

Fiziki yetersizlikleri aşmak adına Valilerin ve Milli Eğitim Müdürlerinin hayırseverlerle yapılan protokollerin artmasına ne kadar yoğun çaba harcadıklarını bilenlerdenim…

Yine öğrencilerin kitap okuma alışkanlıklarının artması için yapılan çalışmaları da biliyor ve takdir ediyoruz…

Ama bazı şeylere aklımız ermiyor…

Öğrencilerin kendilerine güvenlerini arttırmak, hayatta başarılı olmaları için sorgulama yönlerini ortaya çıkarmak adına öğretmenlerinin yaptığı öneriler nasıl bir soruşturma konusu olabiliyor?

Bunu birileri izah etmeli…

Hele hele öğrencisine kitap okumasını öneren bir öğretmenin nasıl soruşturmayla karşı karşıya kaldığını anlatmalı, yetkililer…

Bir tarih öğretmeninin, tarihi bir romanı öğrencisine önermesi ne zaman suç oldu?

Yoksa ‘Şu Çılgın Türkler’i okumak yasaklandı mı?

Atatürk ve Cumhuriyet’i anlatmak suç mu oldu da haberimiz yok…

Bir yerlerde bir sıkıntı var…

Ama doğru ya…

Daha geçtiğimiz yıl Şeker Portakalı müstehcen bulunmamış mıydı?

Yine bir süre önce Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) yönetimi, 5 öğretim üyesi hakkında, izinsiz kitap okudukları gerekçesi ile soruşturma başlatmadı mı?

Şimdi de Cumhuriyet’i gelinen süreçteki Anadolu halkının Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki örgütlenişini anlatan roman, soruşturma konusu…

Ve yalnızca o değil…

Turgut Özakman'ın 'Diriliş' ve 'Cumhuriyet', Attila İlhan'ın 'Gazi Paşa', 'Sırtlan Payı', 'Batının Deli Gömleği' ve 'Yıldız, Hilal ve Kalpak' ile İlhan Selçuk'un 'Yüzbaşı Selahattin'in Romanı' da soruşturma konusu…

Bir şikayet ile tarihi romanların okunmasını soruşturma konusu yapan yetkililere buradan bir hatırlatma…

Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinde Türk milli eğitiminin amaçları sıralanırken ilk sırada “Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasa’da ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milleti’nin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” yer alır…

Ve…

Çocuklarımıza tarihlerini öğrenmeleri için Atatürk ve Cumhuriyet ile ilgili kitaplar öneren eğitim neferlerimizi saygıyla selamlıyoruz…

Siz Milli Eğitim Temel Kanunu’nda da belirtildiği gibi demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluğunuzu yerine getirdiniz…

İyi ki varsınız…