Antalya, bir Milli Eğitim ayıbı ile yine Türkiye’nin gündemine oturdu.

Bu kez 75. Yıl Cumhuriyet Lisesi’nin iki öğretmenine soruşturma açıldı.

Soruşturmanın konusu ilginç.

Hedefte felsefe ve tarih derslerine giren iki öğretmen var.

Neymiş efendim, öğretmenler ‘Derste siyaset konuşuyormuş, Gezi direnişine destek veriyorlarmış, öğrencilere siyasi içerikli kitapları okumaları tavsiyesinde bulunuyorlarmış’

İki öğretmen için başlatılan soruşturmaya konu olan kitaplar ise Turgut Özakman’ın ‘Şu Çılgın Türkler, ‘Diriliş’ ve Atilla İlhan’ın ‘Gazi Paşa’, 'Sırtlan Payı', 'Batının Deli Gömleği' ve 'Yıldız, Hilal ve Kalpak' ile İlhan Selçuk'un 'Yüzbaşı Selahattin'in Romanı.

Bu çağda hale ortaçağ zihniyetini sürdürmek isteyen Antalya Milli Eğitimi’nin yönetimini üstlenenler, öğretmenlerin yarının yöneticilerine Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Atatürk’ü anlatmalarını sakıncalı buluyor.

Antalya’ya yerli yabancı herkesin gıpta ile bakıyor.

Antalya’yı kıskanarak izliyorlar.

Antalya’da yaşamak için can atanlar var.

Yani dışarıdan bakınca Antalya, Türkiye’nin en medeni kenti.

Antalya, kentlilik bilinci yüksek, sivil toplum hareketi açısından üst düzeyde bir kent.

Bu imajı zedelemek, yok etmek isteyenler var.

Üzücü olan da bu kişilerin Milli Eğitim camiasında olması.

Örnekler çok..

Bir kaçını anımsayalım.

Antalya Lisesi öğretmenlerine ‘Piknikte rakı içtiler’ diye soruşturma açıldı.

Bu kepaze soruşturmanın kaynağı ise dinci Akit Gazetesi’nde yayımlanan çirkin haber.

Antalya Lisesi öğretmenleri aklanıp, o habere yapan gazete mahkum olunca, hızlarını alamadılar, bu kez Gezi direnişine katıldıkları gerekçesiyle soruşturma açtılar.

Kendilerince ‘Rakı olayı’nın rövanşını aldılar.  

Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yönlendirmesi sonucu Muratpaşa Lisesi’nde okul müdürü ‘ 1 metre yasağı’ getirdi.

Muratpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, bu skandal uygulama ile ilgili olarak, kız ve erkek öğrencilerin herhangi bir nedenle konuşmak veya ders arasında sohbet etmek üzere bir araya geldiklerinde, yönetim getirmiş olduğu 1 metre sınırına dikkat etmelerini istedi.

Bu saçma yasağın gerekçesini de ‘Bu mesafenin altındaki yakınlaşmalar-cinsel istismar-nedeni sayılacak” diye fetva verdi.

Bu garip yasağın gerekçesi ile taciz olaylarını önlemek olarak belirtildi.

Liselilere ‘tacizci- cinsel istismarcı’ damgası vurdu okulun yönetimi..

Anne ve babalar da haklı olarak isyan etti.

Skandalların sonu bir türlü gelmedi.

Antalya Gazi Anadolu Lisesi’nde kız öğrencilerin etek giymesi yasaklandı.

Okul Müdürü Hayri Bahşi, ‘Okulumuz öğrencileri artık büyük çocuklar, merdivenden inip çıkmalarında sorunlar olmasın diye düşündük” buyurdular etek yasağını savunurken.

Kız öğrenciler etek yasağına tepkili yaklaştı.

Etek giyerek protesto ettiler yasağı..

Erkek öğrenciler de kız arkadaşlarına destek verdiler eylemde.

Görünen o ki bu çağ dışı kafalardan çıkacak daha çok skandal uygulama gelecek.

Şimdi ne olacağını da kestirmek çok da güç değil.

Antalya Valililiği, konu basına da yansıdığı için de ‘gerekli inceleme yapılsın’ talimatını verecek.

Milli Eğitim Müdürlüğü de ‘ Olay abartılacak bir şey değil. Eğer öğretmenler derste siyaset yapmışsa değerlendirilir, suç unsuruna rastlanırsa yasalar çerçevesinde gereği yapılır’ türünden suya sabuna dokunmayan bir açıklama yapacak.

Bu skandalın unutulması için gerekli girişimciler yapılacak.

Ardından bir yeni skandal, bir yeni ayıp ortaya çıkacak.