Gürsel Demirok

Gürsel Demirok

FARKLI SESLER

"Kiracıların Sesini Duyan Var mı?"  Başlıklı yazıma okurlarımızdan farklı tepkiler, farklı değerlendirmeler aldım. Konu önemli olduğu için sizlerle bu farklı sesleri paylaşmak istedim. Kiracılar Dayanışması Platformu, yazıma teşekkür ederek, "bu toplumun sorunu çözülene kadar durmayacağız" denilmiş. Yüksek kira mağduru olduğu anlaşılan bir yurttaşımız ise teşekkür ettikten sonra, " Fahiş kira sorunu ve bu süreçte mülk sahibi ile yaşanılanları kişi kendisi ve yakından takip edenler bilir" demiş ve platformun düzenlediği eylemlere, basın açıklamalarına daha geniş katılım beklediklerini ifade etmiş. Bir dostum da " her iki taraf da kendi açısından haklı. Ama kiracılar daha mağdur durumda. Ev sahibi kârdan zarar ederken, çoğu kiracı yok canından kira parasını denkleştirmeye çalışıyor. Çünkü maaşlardaki artış her zaman enflasyonun altında kalıyor" demiş, kira tespiti için bilirkişi atanmasını önermiş.  "Para için insanların uğradıkları çirkeflikler pes dedirtecek seviyede. Makale, mağdurların sesi mesabesinde. Umarız ses getirir " demiş bir dostum da.

Evet makale ses getirdi. Bu konuda farklı düşünenler ses verdi. Bazı okurlar, yazımda gerçeklerin tek yanlı yansıtıldığını ifade ettiler. Bir okurum "Kira artışları zaten 'yalan' olan enflasyon oranı ile sınırlandırılmışken, bunun da çok altında olan %25 tavanı koymak haksızlıkların en büyüğü. Adam emekli, iki evi var, birinde oturuyor, diğerinin kirası da 7.500 lira emekli maaşına destek oluyor. Sen şimdi tut bunun gelirine sınır koy. Adamı açlığa mahkûm et. Böylece bir kesimi koruduğunu iddia et." demiş. Bir diğeri " vatandaş kollanmak isteniyorsa, sosyal kurumların, destek politikalarının gerçekten ihtiyacı olan kişilere (kira yardımı vs.) uygulanması gerekir" demiş . "Emekli olmuş kişi, maaşına destek olması için mütevazi bir yatırım yapmış. Daire almış ve kiraya vermiş. Maaşı enflasyon karşısında de değersizleşmiş. Kira gelirinin enflasyon oranında makul artışına ihtiyacı var. İnsanlar davalık oluyor.  Dar gelirliye destek, ev sahibi bir başka dar gelirlinin sırtından mı olacak? Politikalar, kapsayıcı, adaletli olmalı. Bir tarafı kollarken, diğer taraf unutulmamalı" şeklinde görüş açıklamış bir okurum da. Bir okurum da, arazilerine kat karşılığı 50-60 daire alarak, büyük gelir sahibi olanlardan hiç şikayet duyulmadığını, şikayetlerin esas itibariyle ikinci bir ev alarak kiraya veren  dar gelirlilerden geldiğine işaret edilmiş.

Liberal ekonomide, fiyatları kişilerin insafı değil, arz ve talebin belirleyeceğine işaret eden bir okur da şunları yazmış:" Fahiş kira ne demektir? Hangi kira makuldür.? On bin lira ücret alan bir kimse için her kira fahiştir. Ülkemizde kiralar sanıldığının aksine düşüktür.  Tüm gıda ve tüketim vs. ürünlerinin fiyatı fahiştir çünkü ülke yağmalanmıştır. Halk fakirleştirilmiştir. Enflasyon %140 iken kiraları, %25 ile sınırlamak adil değildir. Sosyal devlet benim sırtımdan çözüm bulacağına vatandaşın gelirini artırsın..." Ev sahipleri açısından soruna yaklaşılmadığından yakınan bir dostum da enflasyonun gerçek değerinden tanımlanmamasını eleştirerek " 4-5 kilo et fiyatında kaldı kiralar. Babadan kalma iş yerlerinde 10 yıl önce giren kiracılar, komik kiralara oturuyorlar" demiş ve sormuş "Sizce bu normal mi? “..

Bir dostumun yorumu ise şöyle. " Konutlar kapital, kiralar da bu kiraların getirisi olamaz. Konut sosyal bir ihtiyaçtır. Kiralar zaten yıllardır ÜFE'ye göre belirleniyor, buna göre artırılıyordu. Ancak son 2-3 yılda kiralar patladı. Bazı ev sahipleri ÜFE artışını kabul etmediği için mahkemeler kira tespit davalarıyla doldu taştı. Hükümet sonra %25 diye bir şey icat etti. Bu da realist olmadığından yürümedi. Sonuçta arabuluculuk diye bir şey icat ettiler..." Dostum son yıllarda ülkeyi dolduran göçmenleri, depremi de yüksek kiraların nedenleri olarak göstermiş ve kiraların bir çerçeve yasası ile belirlenmesini önermiş.

Konut sorunu sosyal bir konu. Önemli bir toplumsal yara. Üzerinde önemle durulması ve uygulanabilir bir çözüm bulunması gereken bir sorun. Sorun toplumu kutuplaştırıyor. Gerginlikler tırmanıyor. Taraflar yalnız bırakıldıkları duygusunu taşıyor. Davalar almış başını gitmiş. Sorun esas itibariyle ev sahibi olsun kiracı olsun bir "Dar gelirli ve sabit gelirli" sorunu. Ekonomik bir sorun. Ekonomik kriz, gelir adaletsizliği, yoksulluk, işsizlik, pahalılık gibi tatsız, çözümsüz, sevimsiz, "psikolojik" ağırlıklı bir sorun. Akiktidarın yarattığı akdüzenin parçası bir sorun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürsel Demirok Arşivi

Uluslararası toplum sınıfta kaldı

03 Eylül 2025 Çarşamba 11:00

Zafer Bayramı Kutlamalarının Ardından

31 Ağustos 2025 Pazar 14:48

Büyükşehirlere kadın başkan

25 Ağustos 2025 Pazartesi 10:53

Siyasette psikolojiyi kullanan kazanır

19 Ağustos 2025 Salı 10:57

Bıçak kemikte

16 Ağustos 2025 Cumartesi 14:01

Siyaset halka kulak vermeli

07 Ağustos 2025 Perşembe 13:02

Geçmişi Korumak Geleceğe Sahip Çıkmaktır

04 Ağustos 2025 Pazartesi 11:31

Orman yangınları nasıl önlenebilir?

31 Temmuz 2025 Perşembe 10:56