Yetmişli yıllardan  seksenli yıllara kadar her sonbahar da ülkemize komünizm gelirdi.

Aman iyi ki gelmedi. Komünizm belası gelse ne yapardık biz.

O zaman biz şuan yaşadığımız keten helva  şerri-demokrasimizi nasıl görürdük  dersiniz!

Aman komünizm gelmesin din elden gider diyorlardı.

Şimdi din elden gitmiyor ama demokrasi elden gidiyor.

Aman ha  şu geliyor bu geliyor diyerek darbelerin bahanesini üreterek,ülkemizin ekonomik ve demokratik gelişiminin önüne set  çekebilmek için 10”ar  sene aralıklarla  ülkemizin kuruluşunun yapı taşlarından olan ordumuza darbeler yaptırmışlardır.

Bu darbelerle ülkemizin üretken beyinleri ya asılmış ya da felç edilmiştir.

Ülkemize o  gelmedi bu gelmedi,ülkemize nur topu gibi türbana bulandırılmış, eğitimi az,yargısı bulamaç olmuş,ordusuna  at gözlüğü takılmış,ekonomisi hadım edilmiş; sivil darbelerle süslü şerri-demokrasi gelmiştir.

Artık insanlar demokratik haklarını söyleyemez kullanamaz duruma gelmişlerdir.

Ülkemiz konuşan fikrini söyleyen  insanlar topluluğu değil;ya birbirine bağıran ya da kendi kendine homurdanan duruma  düşürülmüştür.

Domatesi çok güneşte bekletirseniz ne olur, ya kokar ya da sulanır ekşir.?

Domatesin ekşidiği yerde demokrasi ne olur?

Domatesten farkı kalmaz.

Çünkü ülkemizde din endeksli şerri-demokrasi temelleri sağlamlaştırılmaya devam ediliyor!

Zaman geç olmadan, bu vatan topraklarında demokrasi kırıntılarından da olsa faydalanarak iktidar değişikliğini sağlayacak iradeyi gösterelim.

Tepkisiz Toplum Etkisiz Toplumdur!