Güzel dilimizin anlamlı sözlerindendir “Çamur atmak”. Mecazi anlam taşır. Birine iftira atmak, doğru olmadığını bile bile karşı tarafı haksız yere suçlamak, hakaret etmek, kötülük etmek anlamında kullanılır!
“Çamur at da izi kalsın! “Sözü de; insanların şeref ve haysiyeti konusunda şüphe uyandırsın, güven sarssın anlamında kullanılan bir tümcedir. Çamur üzerine dilimizde pek çok tanıdık tümce var! “Boğazına kadar çamura batmış!” denir, hukuksuz ve haksız davranışlar sergileyen, her türlü ahlaksızlığa soyunan insanlar için…
Sözünü tutmayan insanlara da “çamura yatıyor!“ denir. Çamur ruh kirlenmişliğini de temsil eder! Zira rakiplerine, kendilerinden daha başarılı olanlara karşı, zafer kazanmanın en kestirme yolu, bazıları için, kendi çamurunu onlara da bulaştırmaktır. Oysa;
“Birini kötülemeye çalışırsan, asla amacına ulaşamazsın. Çünkü başkasına sürmek istediğin çamura önce kendin bulanırsın” diyor Paula Coelho…
Bu konuda;
“İnsan genellikle başkasına sürmek istediği çamura bulanır.” diyor Cenap Şahabettin’ de…
Günümüzün belki de en önemli sorunudur “çamur atmak”. Siyasette, medyada, sosyal medyada, toplumda, çıkar gruplarında, adalet sisteminde, gizli tanıklıklarda, hatta ülkeler arasında bile, bu konuda uzmanlaşmış iftiracılar ve çamur atıcılar çoğaldı. Daha da kötüsü, bu düpedüz iyi kazandıran bir meslek haline geldi.
Günümüz dünyasında Hitler’in propaganda bakanı Göbbels’e bile rahmet okutacak iftiracılar, çamur atıcılar var! Onlar ve yalanları yüzünden savaşlar çıkıyor, insanlar acı çekiyor ve ölüyor! Aileler parçalanıyor!
Gerçi kimsenin ahı, kimse de kalmıyor ama, çamur insanların da hiç pişmanlığı olmuyor! Oysa, her şeye rağmen, çamura bulaşmadan yaşamayı seçmek mümkün! Bazen kesin yol ayrımları vardır ya hani, işte orada hangi yolu seçeceğiniz önemlidir.
Tıpkı ünlü yazar Dostoyevski’nin dediği gibi;
“Ya kahraman olacaktım ya çamur, ortası yoktu.”
Ve ne yazık ki bazıları hep çamuru seçer! Çamurdan fayda umar! Çamuru sever. Başkalarını da kendi çamuruna çekmeye çalışır! Ne yaparsanız yapın, vazgeçemez çamurdan. Yapısı böyledir.
Yazar Arthur Miller, “kurbağaya benzetir böylelerini”. Der ki;
“Kurbağayı koltuğa oturtsan da, o yine çamura atlar.“
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.