Bugününü yaşayamayan, geleceğini inşa edemez. Bizler yaşantımızı sürdürebilmek için eğitim almamız, işimizi bulmamız ve yaşantımızı devam ettirmemiz gerekir.

İsraillin Gazze’de Filistinlilere yaptığı soykırım çocukların gençlerin geleceğini yok ediyor.

Ülkemiz de ise bizlerin, gençlerin çocukların geleceği kararmaya; Marshall yardımlarını kabul eden yönetimlerden itibaren, ülkemiz ekonomik bağımsızlığını kaybetmesiyle başlamıştır. Tarım ihraç eden ülkeden, ithal eden ülkeye dönüşmüştür. Montaj sanayisi olmaktan çıkıp, teknoloji geliştiren sanayiye ulaşacağımıza; el açan ekonomiyle birlikte körelmeye mahkûm duruma düşmekteyiz.

Filistinlileri yok eden ABD, Avrupa ve küresel sermayedirler bizim gibi ülkeleri de küresel ekonomi diyerek, boğup yok etmek için ellerinden geleni artlarına koymuyorlar.

Gıda krizi diyerek, baskı altına aldıkları ülkelerin tarımını bitirecek politikaları devam ettirmek için; ülkelerin yönetimlerinin yarı diktatörlük, yarı padişahlık dönüşmesini göz yumarak desteklemektedirler.

Öyle bir girdabın içerisindeyiz ki, bir yandan ekonomik baskı, bir yandan çevremizdeki petrol yatakları savaşlarının sarmalıyla boğuşarak, biryandan silahlanarak, bir yandan da göçmen istilasına uğramaktayız.

Avrupa’nın ABD’nin depolama alanı olduk.

Bu koşullar altında yüksek enflasyonla mücadele eden büyük bir kesimimiz ise bir de yargı girdabın ’da mücadelesini sürdürmektedir.

Bir taraftan eksik beslenme, bir taraftan gelecek korkusuyla; bizleri ezmek için kendi politikalarını sürdürebilmek amacıyla göz yumdukları yönetimlerin geleceğimizi yok eden yönetimlerle ülkemiz boğazlanmakta ve karanlığa sürüklenmektedir.

Bu karanlıktan sıyrılmak için kendi gücümüze güvenerek, önümüzdeki engelleri kaldırmalıyız.

Yaşasın gerçek demokrasi.

Tepkisiz Toplum Etkisiz toplumdur!