Yazan: Antalya’lı Bir Yazar

Antalya, yalnızca güneşi, sahilleri ve otelleriyle değil; yazarları, şairleri, ozanları ve ressamlarıyla da yaşayan bir kültür ve medeniyet kentidir. Bugün Kepez Belediye Başkanımız Sayın Mesut Kocagöz’ün Mimar Sinan Kongre Salonu’nda düzenlediği eğitim, öğretim ve kırtasiye ağırlıklı kitap fuarı, bu anlamda sevindirici bir adım olmuştur. Biz Antalya'da yaşayan araştırmacı yazarlar, şairler ve ozanlar olarak bu tür organizasyonları memnuniyetle karşılıyoruz.

Ancak unutulmamalıdır ki; bir kenti kültürel olarak var eden, yaşatan ve geleceğe taşıyanlar o kentin kendi kalem sahipleridir. Antalya’nın merkezinde aktif olarak faaliyet gösteren iki büyük sanat derneğimiz mevcuttur: 235 üyesiyle başkanlığını yapan Şükrü Erciyeslioğlu ANŞOYAD (Antalya Şair, Yazar ve Sanatçılar Derneği) ve yaklaşık 200 üyeyle ANSAN başkanı Cahit Çalcıl (Antalya Sanatçılar Derneği). Derneklere kayıtlı olmayan çok sayıda yazar ve sanatçıyı, ayrıca 19 ilçemizdeki edebi üretkenliği de hesaba kattığımızda, Antalya’da en az 1000'e yakın yazar, şair ve sanat insanı olduğunu söylemek abartı olmayacaktır.

Bu kadar güçlü bir yerel üretim potansiyelinin, kentte düzenlenen kitap fuarlarında kenara itilen, görünmeyen, en son ve en erişilmez yerlere sıkıştırılan bir unsur haline gelmesi ise derin bir hayal kırıklığıdır. Örneğin, Cam Piramit’te Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen kitap fuarında, Antalya yazarlarına ayrılan köhne ve izole yer, entelektüel emeğe yapılan bir haksızlıktı. Benzer bir tablo ne yazık ki Kepez’de de tekrar etti. Mimar Sinan Kongre Merkezi’nde bize ayrılan yer, hem çıkmaz bir sokak gibi işlevsizdi hem de ziyaretçinin yolu pek düşmeyen bir noktadaydı. Oysa bir yazar, yıllarını verdiği eseriyle okuyucusuna ulaşmak ister, bunun için çabalar. Onun emeği sadece bir sergi malzemesi değil; kentin hafızasıdır.

Bu noktada fuar organizasyonlarını üstlenen şirketlere belediyeler tarafından ön şartlar getirilmeli; yerel yazarların okuyucu ile buluşabileceği görünür, merkezi ve işlek alanlar sağlanmalıdır. Yüklenici firmaların bu şartı kabul etmemesi halinde ise, derneklerle iş birliği yapılmalı; gerekirse yazarlar küçük bir katkı payı vererek katılım sağlayabilmelidir. Ama mutlaka ve mutlaka, hak ettikleri görünürlük verilmelidir.

Bir yazar, yıllarını verip yazdığı kitabı kendi şehrindeki fuarda okuyucusuna ulaştıramıyorsa, nasıl üretmeye devam edebilir? Nasıl ayakta durabilir? Bir kültür kenti olan Antalya, kendi yazarını korumazsa, kim koruyacak?

Sayın Belediye Başkanlarımız, bu mesele sadece bir fuar meselesi değil; Antalya’nın kültürel geleceği meselesidir. Lütfen yerel sanatçınızı, yazarınızı, şairinizi görün. Sadece görmekle kalmayın; onların üretimini kucaklayın, destekleyin. Çünkü kültür dışarıdan ithal edilmez, içeriden yeşerir.

Gelin, bir dahaki kitap fuarında Antalya yazarına hak ettiği yeri hep birlikte verelim.