
Gürsel Demirok
65 Yaş Üstü Siyasiler
Bayram ziyareti vesilesi ile küçük bir grup genç iş insanı ile siyaset üzerine sohbetimiz olmuştu. Sohbetin en hararetli bölümünde gençlerden biri, “Şuan 65 yaş üzeri bir vatandaş noterde işlem yapacağı zaman iki şahit bir de sağlık raporu isteniyor. Peki ülkeyi yönetmek için neden 65 yaş üstü bir bireye yetki veriliyor? Bence verilmemeli. Genç neslin görevde olup ülke için güzel şeyler yapması ve bu 65 yaş üstü siyasilerin gençlerin önünü açması lazım" şeklinde bir beyanda bulunmuştu. Diğer genç iş insanları da meslektaşlarının bu beyanına hak vermişlerdi. Sosyal medyada da bu tür görüşleri ara sıra okuduğumdan bu beyanı yadırgamamıştım.
İktidarın kemer sıkma politikasından, toplumun en zayıf halkalarından biri olan emeklilerin de nasibini aldığı şu günlerde genç iş insanının bu beyanını anımsadım. Bu beyandan esinlenerek sosyal medyada konuyu tartışmaya açmak amacıyla şu soruları yönettim::" Kamu görevlilerine uygulanan emeklilikte yaş sınırı, kamu hizmeti niteliğinde görevler üstlenen siyasilere neden uygulanmaz? Gayrimenkul satışı gibi noterlik hizmetlerinde 65 yaş üstü bireylerden istenen akıl sağlığı raporu neden daha önemli belgelere imza atan bu siyasilerden istenmez?"
Sorularıma çeşitli yanıtlar aldım. En dikkat çekici yanıtlardan biri Mülkiye'den bir sınıf arkadaşımdan geldi. Arkadaşım yanıtında " Zaten 65 üstü insanlar bizi ve dünyayı yönetiyor da kimse gıkını çıkarmıyor. Siyasette 3 dönem ve yaş sınırlaması kesinlikle gerekli. 3 dönem için başlangıç en geç 50 yaş olmalı ve 65 yaşındakiler partilerinin onur üyesi olup aktif siyasetten çekilmeli. Ayrıca diğer batı devletlerinde olduğu gibi 65 yaşına kadar milletvekili maaşı almalılar. " diyordu Milletvekillerine ve yakınlarına sağlanan kolaylıkları da sıralayan arkadaşım yanıtının sonunda eklemiş "İnanın Yüce Atatürk'ü dediği gibi, öğretmen maaşını geçmeyecek milletvekili maaş uygulanmasına geçilse ve 1 dönem sonrası emekli aylığı uygulamasına son verilirse milletvekilliği cazip bir meslek olmaktan çıkacaktır kendiliğinden. Al emekli maaşını ve sosyal haklarını bak bakalım vatan için çalışacak kaç kişi bulacaksınız?"
Bir dostum ise, 65 yaş üstü olanlara siyaset yasağı getirmenin doğru olmadığını ifade ile, Türkiye'nin bugün yaşanan sorunların, Erdoğan ve Kılıçdaroğlu gibi siyasilerinin yaşlarının 65 üstü olmasından kaynaklanmadığını, ülke sorunlarının daha derinlerde olduğunu belirtmiş. Başka bir dostum da, gençlere siyasette önünün açılabilmesinin, İngiltere, Almanya, hatta Yunanistan'daki gibi seçimlerde kazanamayanların siyasetten çekilmeleri ile mümkün olabileceğini ifade etmiş.65 yaş üstündekilerin heyet raporuna tabi olabileceklerini yazmış. Dokunulmazlık zırhıyla asıl işlerini yürüten milletvekillerinin varlığından söz etmiş. Bir dostum da, yaşananlara ve söylenenlere bakıldığında akıl sağlığından kuşku duyulabilecek siyasilerin varlığından da söz edilebileceğine işaret etmiş.
Şu sıralar herkesin dilinde "değişim" sözü. Geçende de yazdım değişimden ne anlaşılması gerektiğini açık ve net söyleyen yok. Bolca top çevriliyor. Ortaya somut bir şey konmuyor. Bol bol eleştiri yapılıyor. Ümit edelim önümüzdeki süreç içinde bu sözün içi doldurulur. Bu bağlamda siyasilerin konumu, yeri de tartışmaya açılabilir. Toplumumuzun en dinamik ve aktif kesimleri olan gençlere ve kadınlara siyasette daha geniş temsil alanı açacak yollar ve düzenlemeler önerilebilir. 65 yaş üstündeki siyasilerimizin siyasetten tamamen dışlanmaları söz konusu olmasa bile, kendilerine onurlu, güvenli ve gönüllü siyasetten çekilme süreci telkin edilebilir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.