Toplum mühendisliği, günümüzde, hükümetler veya özel gruplar tarafından toplumun geniş bir kesiminin tavır ve sosyal davranışları üzerinde etkide bulunacak çabalara atıfla siyaset biliminde kullanılan bir kavramdır.

Toplum mühendisliğinin politika alanındaki karşı kutbu; politik mühendisliktir. Algı yaratma ve istenilen etkiyi yaratma konusunda toplum mühendisliğinin kullandığı pek çok araç vardır. Basın yoluyla, büyük yalanlarla, inandırıcılığı olması gereken kişi ve kurumlar aracılığıyla hükümetler ya da gücü elinde bulunduranlar, toplumu istenilen yönde etkileyebilirler. Ama bu bir süre sürdürülebilir. Çünkü gerçeklerin ortaya çıkması neredeyse kaçınılmazdır!

“ Halk büyük yalan söylemediği için, devletin söylediği büyük yalanları doğru zanneder.” Diyen Adolf Hitler, bir dönem Nazi Almanya’sını, ünlü propaganda uzmanı Joseph Gobbels ile birlikte büyük yalanlarla peşinden sürüklemişti. Bu yalanın peşinden giden Alman halkı, ancak yaşadıkları yıkımla başlarına gelenleri anlayabildiler! Çılgın Diktatör Adolf Hitler’ in toplum mühendisliğindeki büyük başarısı, kamuoyu oluşturmada sofistike yöntemler geliştiren ve sonraki yıllarda propaganda yöntemleri için model oluşturan Gobbels’in halkı yönlendirme konusundaki ustalığıdır. Bugün bile dünyada bu yöntemleri kullanmak isteyen hatta kullanan yönetimler, yöneticiler ve diktatörler vardır. Ama her zaman başarırlar mı derseniz, hayır derim. Çünkü Gene Sharp’ ın da dediği gibi: “ Diktatörlerin de Aşil topuğu vardır.” Ve tarihten ders alan toplumlar, yanlıştan da çabuk dönerler.

Tarih tekerrürden ibarettir derler. Gerçekten de bilenler için öyledir. Bir zamanlar iki kutuplu olan dünyamızda, soğuk savaş dediğimiz dönemde Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliğinin başını çektiği iki kutupta da savaşmak İçin halkı inandırma gerekçeleri bulunurdu. Mesela aynı dönemde, Amerika Birleşik Devletleri’ nde kitle, “ özgür dünya” idealiyle ve demokrasi adına hükümetlerinin savaştığına inandırılmış ve aydın çevrelerde kominist avı başlatılmıştı. Ne tuhaftır ki, yine demokrasi götüreceğiz yalanıyla, günümüzde de Ortadoğu’ daki petrol ve doğalgaz zengini ülkelerin varlıklarına el koymaya çalışıyorlar. Şimdi gelişmiş silah teknolojileriyle, halkları birbirine kırdırarak, kendileri savaşmadan, başkalarını savaştırarak, aynı kanlı oyunu sürdürüyorlar.

Buna son vermek için dünyadaki bütün mazlum ulusların, yıllardır devam eden bu haydutluğa ve yalanlarla dolu toplum mühendisliğine bir son vermesi gerekir. Farkındalık ancak eğitim ve tarih bilgisiyle olur. Ya da acı deneyimler kitlelere öğretir. Daha güzel bir dünya umudunu, çocuklarımız ve gelecek nesiller için korumak zorundayız. Yoksa hep haydut devletler kazanacak!