Her insan
için, her aile için, her kurum için ve her devlet için öncelikler olmalı. Eğer
önceliklerimizi bilemiyorsak, ya da yanlış sıralıyorsak gerçeklikten kopmuş
olmamız gerekir! Bu durum ise, hayatımızı zorlaştırır.
Sözgelişi aile bütçesini denkleştirmeye çalışan her kadın, her anne bilir ki; eğer elinde sınırlı bir bütçe ile ev idaresini yapmak zorundaysa, önceliklerini belirler ve harcamalarını bu önceliklere göre yapar. Öncelik beslenmedir, öncelik; barınma ve ısınmadır. Öncelik hiç bir zaman, lüks harcamalar olmaz.
Ama gerçeklikten
kopmuş insanlar, asla öncelik sıralamasını doğru yapamazlar ve sorumlu
oldukları aile bireylerine de sıkıntı yaşatırlar! Kurumlar ve devletlerde de
öncelikler bir plan ve program çerçevesinde belirlenir ve eldeki imkanlar en
verimli biçimde kullanılır. Devlet en büyük kurum olarak, ülke halkının refahı,
sağlığı, eğitimi ve istihdamı için önceliklerini sıralar. Özellikle kovid
virüsünün bütün dünyayı kasıp kavurduğu ve ekonomilerini zorladığı bu dönemde,
devletler, kendi halkına maddi anlamda destek olmalıdır. Ancak ondan sonra
başka ülkelere yardım söz konusu olabilir.
Sevgi, saygı
ve sabır konusunda da önceliklerimiz, bunları hak eden,bizi seven, sayan
insanlardan yana olmalı! Gerçi zaman zaman önceliklerimiz konusunda hepimiz
yanlışlar yapmışızdır ama, bu yanlışlardan ders çıkarmışsak, bu da bir
kazançtır.
“Savaşmak
istiyorsan kendi cahilliğinle savaş...” demiş Albert Einstein. Gerçekten de
bunu başarabilirsek, gerçeklikten kopmadan, önceliklerimizi biliriz. Aksi
takdirde yalnız kendimize değil, sorumlu olduğumuz insanlara ve kurumlara da
zarar veririz.
Akdeniz Gerçek Haber
Merkezi