Hiç düşündünüz mü, bazı insanlar neden bencil ve kötü karakterlidir? Neden başkalarına acı çektirmekten hoşlanır?

 

İnsan beyninin en karanlık köşelerini inceleyen psikologlar bu konuyu araştırıyor. Bunlardan biri de; Kanada’daki British Columbia Üniversitesi’nde Psikoloji Profesörü olan Delroy Paulhus. İçimizdeki “ kötü insanları” anlamak İçin yaptığı deneylerle tanınan Paulhus; bazı insanların neden başkalarına acı çektirmekten hoşlandığı sorusuna cevap arıyor.

 

Araştırmalarında ve deneylerinde bu tür insanların sadece psikopatlar ve katiller arasından değil, okuldaki zorbalardan, internet trollerine, hatta, politikacı, ve polis gibi toplumun üst kesimine mensup kişiler arasından bile çıkabildiğini görüyor. Üstelik bu kategoriye giren insanların fark edilmesinin çok da zor olmadığını belirtiyor.

 

Paulhus, kriminal ya da psikiyatrik vakalardan ziyade, gündelik yaşamdaki kötücül davranışlarla ilgiliydi. İnsanlar bu tür davranışları, toplum içinde kontrol altında tutabiliyor ve hemen kendisini göstermiyor olsa da, bir şekilde dikkat çekiyordu.

 

Deneylerinden yola çıkan Paulhus; “ kötülüğün karanlık dörtlüsü”nü şöyle sıralıyor:

 

_ Narsistlik: Bunlar, kendilerine biçtikleri değer duygusunu korumak İçin saldırıya geçebilen, aşırı bencil ve kibirli insanlardı. Narsistlerin kendi egolarını tatmin edecek eğilimleri olduğu, her konuda bilgileri varmış gibi davrandıkları, itiraz edildiğinde ise hemen öfkelendikleri görülüyordu. Ayrıca başkalarını sömürmekten de hoşlanıyorlardı.

 

_ Makyavelcilik: Amacına ulaşmak için her yolu meşru sayan bu insanlar, başkalarını manipüle etmekten geri durmayan özellikleri de içlerinde barındırıyorlardı.

 

_ Psikopatlık: Bunlar başkalarının duygularına karşı duyarsız, empati kurmaktan uzak ve risk almaktan çekinmeyen özelliklere sahipti.

 

_ Sadistlik: Başkalarına acı vermekten zevk alan, “sıradan sadizme” de rastladığı için, kötücül özellikleri artık “ karanlık dörtlü” olarak adlandırıyor Profesör Paulhus.

 

Ayrıca Paulhus, internet trolleri için de aynı şeyin geçerli geçerli olduğunu belirtiyor. “ Bunlar acı çektirecekleri insanları internette aradıkları için, sıradan sadistlerin internet versiyonu gibidir. Diğer üç özellik de görülmekle beraber, sadistlik biraz daha ağır basar.” diyor.

 

Polis ve askeri kurumlar, Paulhus’un deneylerinden yola çıkarak, bazı karanlık kişiliklerin, bu girişimlerini rahatlıkla sürdürmek için, belli işleri özellikle seçip, görevlerini kötüye kullanıp kullanmadıklarını tesbit etmek istiyormuş.

 

Kötülüğün karanlık dörtlüsündeki narsistlik ve psikopatlığın genetikle ilgili olabileceği, ama makyavelcilikte, çevresel etkenlerin önemli olduğu sonucuna varılmış. Diğer üç gruba konamayacak sadizm de, bir kişide toplanıyorsa “ mahşerin dört atlısı” gibi, “kötülüğün karanlık dörtlüsü”insanın en kötücül halini oluşturuyor tabii. Bazı psikiyatristler, mesela Liverpool Üniversitesi’nden Minna Lyons gibi: “ Kimse psikopatlık geniyle doğmaz ve bu konuda yapacak bir şey yok denemez.” Diyor! Konu tartışmalı haliyle. Ama çok da karmaşık! Tabii ürkütücü de!

 

Düşününce; “kötülüğün karanlık dörtlüsü”ne sahip, ne çok insan var dünyada! Sizce de öyle değil mi?