Murat Yıldırım

Murat Yıldırım

Antalya’ya vize zorunluluğu getirilmelidir

BAZI MİSALLERLE GERÇEĞİ YAKALAYALIM:

-19 litrelik bir damacana su kabına 20 litre su ilave edemezsiniz

-10 tonluk bir kamyona 15 ton yük yükleyemezsiniz.

-Güreş sporunda mindere 65 kiloda güreşen bir sporcunun karşısına 85 kiloda güreşen bir güreşçiyi çıkaramazsınız. Her şey dengi dengine olması gerekir.

Peki nasıl oluyor da azami bir buçuk milyon nüfusu taşıyabilecek bir kente siz ‘SEN DE GEL SEN DE GEL HEPİNİZ GELİN " anlayışıyla hareket ederek bu kente milyonlarca insanın göç etmesine izin vermemelisiniz...

Ülkemizde 81 il 500 'ün üzerinde ilçe var. Köyleri saymıyorum bile göç alma yüzdesi Antalya birinci sırada bulunuyor. Neden mi, hemen cevaplayalım. Hava güzel, şimdilik suyu bol, çevresi yeşil, doğası güzel, denizi şahane, ikliminde soğuk hava kar buz yok. Yurdun %80’lik coğrafyasında kış aylarında odun, kömür, doğal gaz, elektik masraflarına insanımızın parası

yetmiyor. Bu nedenle "VER ELİNİ ANTALYA" diyor insanlar, oluk oluk kentimize motorlu kervanlar yarış içinde. Bu işin sonu nereye varacak...

Antalya REKLAM-EKRAM-İKRAM şeri haline geldi. Zaten eğitimde 4+4+4, taşımalı eğitim gibi akıl ve bilim dışı uygulamalar nedeniyle kırsal alanlarımız, köylerimiz boşaltıldı. Çiftçilerimiz tarımdan topraktan uzaklaştı. Kentlerin cendereli hayatına sıkıştırılarak iş, aş, ekonomi, eğitim, ulaşım, barınma zorlukları gibi çok yönlü sosyal sorunlarla boğuşur hale getirildi. Kentlerimiz birer birer küçük İstanbullar haline getirildi, Kentlerimiz birer suç şehri haline

dönüştürülmektedir. Büyük şehirler kanunu da işin tuzu biberi oldu. Köyler yok edildi topraklarımız domuz sürülerine bırakıldı. Şehirlere bağlı mahallelere dönüştürüldü. Böylece köy halkı kırsal kanununun kendisine tanıdığı ana yasal haklarından mahrum edildi. Antalya nüfusu 3000000 'a yaklaştı. Bu aymazlıkla bu vurdum duymazlıkla yakında 5000000 'lara ulaşacak olan nüfusu bu kent nasıl taşıyacak, TOKİLER-MOKİLER devreye giriyor, ormanlarımız, yeşil alanlarımız yok ediliyor. Yerlerine, gök yüzüne doğru yükselen beton blokları hayatımızı tehdit eder hale geliyor. Gıda ve beslenme sorunları, su ve kanalizasyon alt yapı sorunları, hava ve gürültü kirliliği, görsel kirlilikler, trafik ve ulaşım sorunları, kaldırım işgalleri. Dayanılmaz sorunlar bir bir uzayıp gidiyor. Bu ülkeyi, bu kentleri, Antalya'yı yönetenlere milyonlar adına, kamuoyu efkarı umumiyesi adına sesleniyorum. Yukarıdaki bilgilerin ışığı altında , acı ve ağır memleket-millet sorunlarının daha fazla azmaması, çığırından çıkmaması için süratle hareket etmek; devletin temel görevleri arasındadır. Gelin bir arada olalım, ortak akıl etrafında buluşalım. Süratle hareket ederek; öncelikle

Antalya'nın bu yükü daha fazlasını kaldıramayacağı gerçeğinden hareketle,

“ANTALYA İÇİN MUTLAKA VİZE ZORUNLULUĞU İLE GÖÇÜ ENGELLEYELİM.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat Yıldırım Arşivi

Berem Yaylası’nda ekolojik yıkım

19 Eylül 2025 Cuma 10:56

Zalim avcı vurdu beni

18 Eylül 2025 Perşembe 10:30

Akdeniz öksürüyor

17 Eylül 2025 Çarşamba 11:39

Bir çölleşme raporudur

13 Eylül 2025 Cumartesi 10:34

Adım adım Anadolu'nun göz yaşları

11 Eylül 2025 Perşembe 11:48

Çıldırmamak için kendimi zor tutuyorum

30 Ağustos 2025 Cumartesi 09:38

Antalya'da susuzluğa çözüm reçetesi

29 Ağustos 2025 Cuma 11:07