
M. Şükrü Mısırlı
Adım adım BOP’a!
Uzun zamandır yazmıyordum... O kadar çok ilginç gelişmeler yaşadık ki son dönemde.. Biraz uzakta kalıp gözlemlemek istedim aslında… Hemen her sabah gündem olacak yeni bir hadiseye gözlerimizi açar olduk… Bilemiyorum, bizim kadar gelgit yaşayan, bizim kadar belirsiz yarınlara uyanan başka bir millet var mı yeryüzünde? Eminim sizler de aynı düşünceler içinde ‘yarınlarımız nasıl olacak’ diye sorguluyorsunuzdur yaşananları…
Dün, güne; 50 yıla yakın zamandır başımıza bela olan binlerce insanımızı şehit eden, binlerce insanımızın hayatının geri kalan kısmında eksik uzuvla yaşamasına neden olan, çocuklarımızın geleceğini çalan terör örgütünün kendini feshettiği açıklamasıyla uyandık.
En başından ifade etmeliyim ki; bu topraklarda terörün bitmesini, kan ve gözyaşının dinmesini istemeyen tek kelimeyle Vatan Hainidir!
Ancak; terörün bittiğini iddia edenlerin bu süreci hangi amaca hizmet için yürüttüklerinin ve bundan sonra neler olacağının izahını yapmalarını beklemek her Türk vatandaşının en temel hakkıdır!
27 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice İlçesi Fis Mahallesinde 1. Kongresini yaparak kurulan terör örgütü, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde ‘Medya Savunma Alanları’ olarak isimlendirdiği sözde (!) Kürdistan bölgesinde düzenlenen 12. Kongresinde kendi kendini feshettiğini ilan etti. Açıklanan fesih kararında ‘satır arası’ okunması ve altı çizilmesi gereken önemli ayrıntılar var!
Örneğin yapılan açıklamada; ’…kaynağını Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasasından alan Kürt inkâr ve imha siyasetine karşı, halkımızın özgürlük hareketi olarak tarih sahnesine çıktı" ve ‘örgütün katı Kürt inkârının, buna dayalı imha siyasetinin, soykırım ve asimilasyon politikalarının egemen olduğu koşullarda şekillendiği’ ifadeleri ne anlama gelmektedir?
Modern tarihin en önemli hukuki metinleri arasında sayılan Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu belgesi olarak kabul edilmektedir. Sevr paçavrasının yırtılıp atıldığı, Anadolu’nun kadim halklarının kader birliği yaparak emperyalist dünyaya başkaldırışının bir destanıdır Lozan! Dahası, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir Lozan!
Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucu Lideri Mustafa Kemal Atatürk, 1924 Anayasasında Türk Milleti tanımını yaparken ; ‘’Türkiye'de din ve ırk ayırt edilmeksizin vatandaşlık bakımından herkese Türk denir’’ (Madde-88) ifadesiyle asırlardır süregelen Türk-Kürt kardeşliğini, birlik ve beraberliğini sağlamıştır. Bu bakımdan; 1924 Anayasası bölücü değil, bütünleştirici özelliğiyle kadim Türk ve Kürt kardeşliğinin tescili anlamını taşımaktadır.
Sözüm ona, terör örgütü kendi kendini feshederek ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini başlatmış mı oluyor? Peki, sormazlar mı, feshedildiği ilan edilen örgütün binlerce elemanı Suriye’nin kuzeyindeki yeni yapılanma sürecine dâhil olmamış mıdır? Suriye, İran ve Irak’taki uzantıları ve yeni yapılanmalar bu fesihte yer alacak mıdır?
Kesinlikle hayır!
Önümüzdeki süreçte terör örgütü başına ve hapishanelerde cezalarını çekmekte olan binlerce örgüt üyesine ‘Umut Hakkı’ vaat edilmiş midir? Süreç nasıl işleyecektir? Bu adımların arkasından hangi adımlar atılacaktır? Belli değil...
Büyük fotoğrafa iyi bakmak ve yakın gelecekteki yaşanması muhtemel gelişmeleri iyi hesap etmek zorundayız! Adına, Büyük Ortadoğu Projesi denilen melun sürecin adım adım yürütüldüğü oldukça aşikârdır! Ortadoğu’yu yeniden dizayn etmeye çalışan Amerika ve Emperyalist güçler, Siyonizm’in amaçlarına hizmet ederek
BOP planını adım adım uygulamaktadır.
Uyanmak, büyük fotoğrafı iyi görmek ve üzerimizde oynanmaya çalışan oyunu anlayarak buna göre vaziyet almak zorundayız! Bugünden tedbirimizi alıp bu oyunu bozmak zorundayız!
Yoksa, son pişmanlık fayda vermeyecektir.
DERKENAR
M.Şükrü MISIRLI
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.