
Murat Yıldırım
Toplumsal kokuşmanın sonu nereye doğru gidiyor
Uzun bir zamandan beri il il, ilçe ilçe ve köy köy olarak ciddi bir ateşli silah envanteri yapılarak (alınan bilgilere göre) 35 milyon kaçak silahın toplanmasını talep ettik.
Eğer bu konuda başarılı olabilirsek binlerce kadın çoluk çocuk, insanlarımız ölmeyecekti. Adamlar keyfi olarak ormanlarımız yakıyor, bir başkası yaya geçidinde yayaların üzerine araba sürüyor ya öldürüyor yahut ağır yaralıyor. Başka bir caddede ne idiği belli olmayan bir taksi şoförü kadına çarpıyor, yere düşen kadının üzerinden arabasıyla geçmeye çalışıyor.
Dostlar arasında hiç sebep yokken dostluklar bitiyor toplum içinde fertler sırt sırta yaşama sürecine gidiyor. İnsanlar arasında ılık münasebetler bitiyor, herkes eline cep telefonu denilen oyuncak makineyle gün geçirmeyi moda haline getirmiş, dostluklar tükenmiş, kim kimi nasıl dolandırır, alın teri dökmeden nasıl köşeyi dönerimin sevdası içinde materyalist zihniyetin esiri olan insan toplulukları arasında sıkışıp kalmışız
Dengesiz bir toplumsal yaşamın ateşiyle yanan bir avuç mazlum grup çıkış yolu arıyor olmanın derin yorgunluğu altında mecalsiz ve çaresizlik içinde...
Köylerde yüz yıldan bu yana üreten, kendi kendine geçinen, çorunu çocuğunu istikbal sahibi yapan aileler toprağı bırakmış, şehirlere göre etmiş, üretim toplumu olmayı bırakıp tüketim toplumu olmuş
Şehirlere göç eden aileler iş aş derdine düşmüş, çocukların eğitimi, sığınma mekan, barınma ve beslenme sorunları, ulaşım ve harici sorunlar derken kırsaldan kentlere göç eden insanlar yeni tanıştıkları müphem hayatın getirdiği kirlilikler arasında bir çoğu psikolojik travmaya maruz kalıp sosyal yaşamlarında oluşumlar ,dönüşümsüz dönemeçler derken zaman zaman kentlerin sosyolojik sürecinde farklı suçlara bulaşarak köylerini ve köylerindeki o temiz hayata yeniden dönmek isteseler de muhatap oldukları o lekeli süreç buna izin vermemektedir.
Diğer taraftan dünya toplumunun mutluluğunu bozan küresel etkiler, insanların psikolojileri üzerinde negatif oluşumlar yaratarak her yerde olduğu gibi halkımızın gelenek görenek, örf ve adetleri üzerinde de değişimlere neden olduğundan ferdin düşünce ve muhakeme merkezlerinde yapıcı iradeyi yok etmektedir. Kırsalın ve kentsel bölgelerimizin yönetiminde, çağın ihtiyaçlarına göre yasal düzenlemeler yapılarak toplumsal yaşamın akort edilmesi gerekirken bu husustaki eksiklik ve aksaklıkların da toplumsun karakterinde çatışma psikozu yaratır hale gelmiştir. Memleketin yönetiminde ARGE sistemi oluşturarak. Ülkemizin eski haliyle yeni hali üzerinde yeni bir dengeleme mekanizması kurularak maruz kaldığımız kokuşmalardan kurtulmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.