
Murat Yıldırım
Zalim avcı vurdu beni
(Bir Vampirin Berem Vahşeti)
Yer Gazipaşa'nın BEREM yaylası. Mevsim kış, Karlı dağların süsü dağ keçileri.
Günlerden Pazar, dağın zirvesinde iki yavrusu bulunan bir dağ keçisi, iki minik yavrusunu beslemek için yalçın kayalardaki yeşil ağaçların yapraklarından bir iki tutam almıştır. Uzaklarda elindeki dürbünlü silahla pusuya yatmış zavallı anne hayvanı hedefe kilitlemiştir.
Son bir tutam yaprak hayvanın son nasibi olmuştur. Dürbünlü silahtan çıkan yağlı kurşun hayvanın bedeninde patlamış iki yavrusu silahın gürültüsüyle sağa sola dağılmıştır. Doğadaki vampir adını verdikleri zalim avcı, henüz daha beden sıcaklığının bile soğumayan hayvanı büyük bir kahramanlık edasıyla birden kaldırıp sırtına alarak 4X4 markalı jipinin yanına taşırken, iki küçük yavrusu için göğsünde sakladığı sütler vahşinin sırtından kıçına doğru süzülmektedir. Kayaların üzerindeki iki zavallı yavru anne kokusunun yayıldığı kanlı kayalarda meleyerek annelerini aramaya başlamışlardır.
Şimdi sormak gerek; bir taraftan insani değerlerin, merhamet ve vicdani kıymetlerin, doğa ve hayvan sevgisinin yok olduğu gezegenimizde malum caniler Toros dağlarında katliamı sürdürürken diğer taraftan dağ keçilerin, kızıl geyiklerin, yaban koyunların öldürülmesi için ihale açan düşünceye karşı toplumsal tavır nasıl ve ne mahiyette şekillenmelidir...
Yıllardan beri aynı konuda zaman zaman raporlar tanzim ederek hem yazılı hem de sözel mahiyette sunu yaptığım, değerli Antalya Jandarma Bölge Komutanlığımız başta olmak üzere, (Jandarma Çevre Timi marifetiyle) Alanya Gazipaşa Av Koruma teşkilatı, Milli Parklar Bölge Müdürlüğü, aynı zamanda her iki ilçemizin Jandarma Komutanlıkları arasında kalıcı (sürdürülebilir) bir koordinasyon ağı oluşturularak insanlığımızı ve vicdanları yaralayan bu vahşetin önüne geçilmesi mümkün olabilmelidir. (Andığım raporların içeriğinde tüm detaylar yer almaktadır. Alternatif çözüm yolları da aynı raporlarda mevcuttur.)
Aynı mücadele Gazipaşa, Alanya yaylaları ve köylerinde, kırsal alanlarında da yapılmalıdır. Vicdanımın sesiyle hitap etmiş bulunuyorum.
Konu yalnızca bunlarla da sınırlı değildir. Berem yaylaları dahil, coğrafyamızın birçok yörelerine devletimiz keklik salmıştır. Bilinmektedir ki keklikler birçok tarım zararlılarını, tarıma zarar veren böcekleri yiyen bir biyolojik silahtır. O zalim avcılar o keklik neslini de bitirmektedir. Bu nedenle yukarıda kurumsal olarak değindiğim kurum ve kuruluşlar, kaymakamlıklarımız ve muhtarlıklarımız olarak bu ve benzeri konularda bir seferberlik hareketi başlatmaları kurtuluşun kapısıdır. HERKES BAŞINI AVUCUNUN ARASINA ALIP DÜŞÜNSÜN DİYORUM.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.