Türkiye’de işsizlik rakamları sizce gerçeği yansıtıyor mu? Cevabınızı duyar gibiyim… Türkiye’de Türkiye’de dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,6 olarak ölçülürken, geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 32,9 seviyesine çıkıyor. Dar tanımlı oran yalnızca resmi olarak iş arayan kişileri kapsarken; geniş tanımlı oran içine iş aramaktan vazgeçmiş gençleri, yarı zamanlı çalışıp geçinemeyenleri ve eksik istihdamdaki çalışanları da dahil ediyor. İki oran arasındaki fark, aslında iş gücü piyasasının yapısal sorunlarını gözler önüne seriyor. Ama asıl sorun gençler artık İŞ değil, GELECEK istiyor…

Türkiye’nin kaderi midir İŞSİZLİK? Yıllardır şu soruna çözüm bulamadık. Asıl acısı genç işsizler…Milyonlarca genç içsiz var? Üç harfli marketlerin çoğunda atanamayan öğretmenler çalışıyor. Tabi onlar kendilerini yine şanslı adlediyor zira işsiz değiller… Evet hiç iş bulamayan gençlerimizin durumu çok vahim hele ki anne babalarının buna tanık olması daha da dramatik…

Öyle bir hal amlaya başladı ki artık iş aramaktan vazgeçmiş umutsuz gençler, yarı zamanlı çalışıp geçinemeyenler o kadar çok ki… Yani sorun yalnızca işsizlik değil; aynı zamanda nitelikli ve sürdürülebilir istihdam yaratamamak.

Gençlerin %16’sı işsiz…

Genç işsizlerimize dair rakamlarla devam edelim isterseniz. 15–24 yaş grubundaki gençlerde işsizlik oranı yüzde 16’nın üzerinde. Buna ek olarak, eğitimde veya istihdamda olmayan (NEET) gençlerin oranı da yüzde 22,9 seviyesinde. Bu durum, gençlerin ekonomik hayata katılımının önündeki engelleri net şekilde ortaya koyuyor.

Sevgili okurlar uzun süren işsizlik artık gençleri de usandırmış ve psikolojilerini bozmuş durumda. Öyle ki artık gençler artık klasik iş tanımlarını kabul etmiyor. Onlar değer görmek, öğrenmek ve kendini geliştirmek istiyor. Bu nedenle stajdan işe geçiş programları, mentorluk sistemleri, proje bazlı çalışma imkânları ve esnek iş modelleri ile ancak gençleri yeniden kazanmak gerekiyor. Yani gençleri istihdama çekmenin yolu, gelişimlerini desteklemekten geçiyor. Gençler kendini değerli hissettiği bir yerde kalmayı tercih ediyor. Bugünün gençleri için motivasyon maaştan çok daha fazlası. Kariyer gelişim imkânı, eğitim ve sertifikalar, iş-özel hayat dengesi, takdir edilme kültürü ve anlamlı bir iş yapma hissi onları gençlerimiz için çok çok değerli. Yani gençler sadece İŞ değil, saygın değer gördüğü bir GELECEK istiyor.

Sevgili okurlar; Türkiye’de genç işsizlik oranının yüksek seyretmesi yalnızca bir ekonomik gösterge değil, aynı zamanda ülkenin geleceğine dair önemli bir uyarı niteliği taşıyor. Gençlerin değer gördüğü, gelişim imkânlarına erişebildiği ve esnek modellerle desteklendiği bir iş dünyası, sürdürülebilir kalkınmanın da temel şartı olarak öne çıkıyor. Özetle; gençleri kaybetmemek için sürdürülebilir ve kapsayıcı politikalar hayata geçirilmeli. Onlara sadece bir iş değil, aynı zamanda bir gelecek vizyonu sunmalıyız. Ama ülke gündemi o kadar çok yoğun, tuhaf ve değişik ki? Bir gün Belediye başkanlarına yapılan baskın ve tutuklamalar, bir gün parti değiştiren başkanlar, bir gün kayyum atamaları bitmek bilmiyor ve tabi kimsenin aklına gençler gelmiyor... Ama siyasetin unuttuğu ya da önemsemediği bir şey var. Bu gençler de oy kullanıyor…