Devletin elindeki ormanlık alanın açılıp tarla yapılma furyasının yaşandığı 1960’lı yıllar.

1965 yılı son ayında, Manavgat Yavrudoğan köyünde 2 aile arasında husumet çıkar. Emek emek çalısını temizlediği tarlaya ‘çökmek’ isteyen uyanık komşu, 2. Düelloda ölür. Öldüren mi, kimsenin ‘katil’ damgası vuramayacağı kadar naif bir adam. Ama olmuştur bir kere. Biri ölmüş, diğeri ‘katil’ olmuştur.

Ölen adamın eşi 6 çocukla kalmıştır. Öldürenin eşi 2, bir de karnında 3.

Uğruna ‘katil’ olduğu tarlalar, ‘kan parası’ yani tazminat olarak ölenin ailesine verilir. (Helal-i hoş olsun.)

Neden mi gittim 55 yıl geriye?

Ben o ‘katil’ olan ama asla katil ruhu taşımayan adamın oğluyum.

Birkaç gündür herkes Döşemealtı’ndaki aile dramını konuşuyor. Her kafadan bir ses çıkıyor. Son tartışma konusu “çocukların velayeti” mevzuu.

Biri haber yapıyor, “Artık babam bizi dövemeyecek diye sevinen çocuklar.”

Karşı tarafın atağı da haber. “Maktulün babası torunlarının velayetini istiyor.”

(Bur’da hepimizin sevgili ablası Deniz Demirel’i anımsadım.)

İfadelere bakılırsa bu anlık bi öfke değil, sistematik bir işkence sisteminin patlaması. Hepsini açıklasanız, ‘kelepçe’yi açıklayamazsınız.

Yıllar önce bir akrabamızın oğlu, babasının av tüfeği ile oynarken kardeşini vurmuştu. Her gelen abiyi suçluyor, ‘ileniyor’ Anadolu diliyle.

Bigün o çocukların anası, “abla” dediği anneme içini dökerken duymuştum. “Abla, ölen benim çocuğum tamam da çocuk yaşta hapse giren, kardeş katili olan da benim evladım. O öldü ama bu çocuk bir hayat yaşayacak.”

Yaaa…

O zamanlar mantar gibi psikolog yoktu ortalıkta. Ana yüreğinin tepkisiydi.

Şimdi sosyal medya yıkılıyor. Maktulün ailesine saldırı var.

“Adam olsan, adam gibi evlat yetiştirseydin.” diyenler çoğunlukta.

Ben olayın arkasında başka hesap görüyorum. Aile çocukları anneden uzaklaştıracak, ileriye dönük çocuklar üzerinden gelini mirastan ve çocuklarından mahrum edecek.

1993 yılında Güzeloba’ya düşen askeri uçak, bir aileyi yok etmişti. İlk eşinden çocuk olmadı diye mi kız oldu diye mi hatırlamıyorum, 2. Kez evlenen oğullarına laf etmeyen, gelinin yanında duramayan aile ‘tazminat’ uğruna geline sahip çıkmıştı.

Teee oraya gittim bir an iyi mi?

Bu arada başa dönelim mi?

Maktulün ailesine saldıranlara biri çıkıp “çocuklarının babasını öldüren katili savunuyorsunuz” derse hukuksal anlamda suç işlemiş olmaz.