Serdar Kocaoğlu

Serdar Kocaoğlu

Yaşam akarken!

 

 

Bir yanda ekonominin parametrelerinin hareketliliği, diğer tarafta başkanlık takıntısıyla yapılmak istenen Anayasa değişikliği ilgili, meclisteki çekişmeler;öte yandan doğudaki p.k.k terörü ve Suriye’den gelen şehit haberleri   ülkenin gündemini meşgul ederek oldukça hareketli  günler geçirmekteyiz.

İsterseniz biraz geçmişe gidelim idare sistemi ile ilgili Mustafa Kemal Atatürk görüşlerine yer verelim.

"Efendiler! Yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!" demek bile zordu belki o dönemin şartları içerisinde. Halk bir yöneticinin idaresine alışmıştı. Kendi kendisini yönetme fikri garip geliyordu onlara. Ama Mustafa Kemal Atatürk, bu fikri ortaya atmakla kalmadı, bunu en iyi şekilde gerçekleştirdi. İçerideki ve dışarıdaki tüm bedhahlara karşı!

 İşte Cumhuriyet'in kuruluşuna kadar olan süreçte Atatürk'ün yaşadığı zorluklara ışık tutan ölümüsüz eseri Nutuk'tan 17 Alıntı.

"Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!"

"Osmanlı hanedan ve saltanatının devam ettirilmesine çalışmak, elbette Türk milletine karşı en büyük kötülüğü işlemekti. Çünkü, millet her türlü fedakarlığı göze alarak bağımsızlığını kazanmış olsa da, saltanat sürüp gittiği takdirde, bu istiklale kazanılmış gözü ile bakılamazdı. Artık, vatan ve milletle hiçbir vicdan ve fikir bağlantısı kalmamış bir sürü delinin, devlet ve milletin bağımsızlık ve haysiyetinin koruyucusu konumunda bulundurulmasına nasıl göz yumulabilirdi."

"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez."

"Aciz ve korkak insanlar, herhangi bir felaket karşısında milletin de hareketsizliğe sürüklenmesini ve bir kenara çekilip kalmasına yol açarlar."

"Tam bağımsızlık demek, elbette siyaset, maliye, ekonomi, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulus ve yurdun gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir."

"Adalet dilenmekle ve başkalarına kendini acındırmakla ulus işleri, devlet işleri görülemez; ulusun ve devletin onuru ve bağımsızlığı güven altına alınamaz."

"Lozan Barış Antlaşması, Türk ulusuna karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşmasıyla tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme eyleminin yıkılışını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasal utku yapıtıdır!"

İsmet Paşa'dan sonra rahmetli Abdurrahman Şeref Bey'in konuşmaları arasında şu sözler de vardı: "Hükûmet biçimlerinin sayılmasına gerek yoktur. Egemenlik sınırsız ve koşulsuz ulusundur;" dedikten sonra, "Kime sorarsanız sorunuz, bu, cumhuriyettir. Doğan çocuğun adıdır. Ama, bu ad, kimilerine hoş gelmezmiş, varsın gelmesin!"

"Kurtuluş çaresi ararken İngiltereFransaİtalya gibi büyük devletleri gücendirmemek temel ilke olarak kabul edilmekte idi. Bu devletlerden yalnız biri ile bile başa çıkılamayacağı kuruntusu hemen bütün kafalarda yer etmişti. Osmanlı Devleti'nin yanında, koskoca AlmanyaAvusturya - Macaristan varken hepsini birden yenip yerlere seren İtilâf kuvvetleri karşısında, yeniden onlarla çatışmaya varabilecek durumlara girmekten daha büyük mantıksızlık ve akılsızlık olamazdı.  Bu zihniyette olan yalnız halk değildi; özellikle seçkin ve aydın denen insanlar böyle düşünüyordu."

"Hükumet kurulması konusunda bunları göz önünde tutmakla birlikte, asıl amacı koruyan önerimi yazılı olarak Meclise sundum. Kısa bir tartışma sonunda kabul edilen bu önergeye bakıldığında, temel ilkelerin şöylece yer aldığı görülür: 

1-Hükumet kurmak zorunludur. 
2- Geçici bir devlet başkanı ya da Padişah vekili ortaya çıkarmak uygun değildir.
3- 
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üstünde bir güç yoktur.
Not: Halife-padişah, baskı ve zorlamadan kurtulduğu zaman, Meclis'in düzenleyeceği yasal ilkeler içindeki yerini alır. 

Efendiler, bu ilkelere dayalı bir hükumetin niteliği kolaylıkla anlaşılabilir: bu, ulusal egemenlik temeline dayalı olan halk hükumetidir; Cumhuriyet'tir."

Sanırım anlamak istene yukarıdaki Atatürk’ün sözleri yeter herhalde!

Tepkisiz Toplum Etkisiz Toplumdur!

 

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Serdar Kocaoğlu Arşivi

Bize Sorulmadan!

02 Eylül 2025 Salı 11:26

Engelli ve İşsizlik!

24 Ağustos 2025 Pazar 14:50

Engellinin bir günü

05 Ağustos 2025 Salı 10:47

Ne Zaman?

28 Temmuz 2025 Pazartesi 11:07

Engellinin Çocuğu

22 Temmuz 2025 Salı 11:00

Yanlızlıklar!-2

14 Temmuz 2025 Pazartesi 10:52

Yalnızlıklar! -1

05 Temmuz 2025 Cumartesi 09:31

Şehirlerarası Yolculuk ve Engelliler!-2

26 Haziran 2025 Perşembe 10:11

Engelli ve Tatil Hakkı

05 Haziran 2025 Perşembe 11:46