Anlamakta zorlanıyor insan. Memleketimde uçak yapmakla övünen bir iktidar varken, Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulan Türk Hava Kurumu’nun uçakları bozuk, arızalı, bakımsız ya da yağ kaçırıyor olabilir mi? Eğer öyleyse bu kurumun mu yönetimin mi suçudur? Yoksa olay başka mı…

Orman Bakanlığı, görevi olan yangın söndürme işini kendi bünyesinde daha hızlı ve sağlıklı, ucuz yapabilecekken neden ihaleye çıkıyor?

Hadi ihaleye çıktı THK’nın uçağını değil de helikopterini seçiyor? Aslında mesele burada başlıyor. THK’nın teklifinin yüksek olduğu iddiasına bakalım…

Uçak, helikopterden daha hızlıdır. Daha çok su taşır. O zaman yangın söndürmede daha etkilidir, diyebiliriz…

Zaten THK yetkilileri de eski yeni yöneticileri de söyledi…

Zira şimdiye kadar yurtdışında pekçok ülkede ve ülkemizde defalarca yangın söndürme işinde tecrübelerini gösterdiler…

Bu kez olmadı. Olamadı. Ege’de 500 hektar ormanımız ve içindeki canlılar küle dönerken THK’nın ve TSK’nın uçaklarının kullanılmaması anlaşılmaz…

Bir talimatla bu uçakları yangına müdahale için uçurmak varken, yağ kaçıran zihniyet “Uçakların sadece 3’ünün motoru var. Bunlar da yağ kaçırıyor. Pilotlar bile bu uçaklara binmek istemiyor” dedi…

THK’nın uçaklarını kullanmıyoruz…

TSK’nın uçaklarını kullanmıyoruz…

Ama kiralık helikopterlere milyonları akıtıyoruz ve ciğerlerimizin yanışını seyrediyoruz…

Beynim yağ kaçırıyor, sanıyorum. Anlayamıyorum…

Bu kadar aklımızla alay edilmesi üzüyor, gerçekten. Ve maalesef söndürmenin mümkün olduğu yangınların üzerine yurtdışına para akıtıyoruz…

Hani bizim uçak motorlarımız…

Savaş uçaklarımız…

Seçimlerde vaad edilen ‘uçak yapıyoruz’a ne oldu…

Bırakın uçak yapmayı, olan uçakları uçuramıyoruz ya da uçurmuyoruz…

Vah benim güzel memleketim…