Antalyaspor, Antalya’nın takımı..

Bu kentte yaşayan herkesin gurur kaynağı..

Antalyalılar, takımın başarısı ile övünür, başarısız sonuçlara yürekten üzülür…

‘Spora siyaset karışmasın, siyaseti Antalyaspor’un kapısından sokmayalım” diyenler, söylemlerin tersine spora siyaseti soktular, sokmak isteyenlerin gemisine su taşıdılar..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki profesyonel takımları yaşatmak güç..

Özveri ister, risk ister, dayanma gücü ister, mangal gibi de yürek ister..

Antalya’nın gururu Antalyaspor, geride kalan 53 yılda çok sıkıntılı süreçler yaşadı.

2 Temmuz 1966’da Yenikapısuspor, İlkışıkspor ve Ferrokrom Spor’un birleşmesiyle  kırmızı beyazlı renklerle kurulan Antalyaspor, maddi zorluklar nedeniyle 3.Ligin kapısından son maçla döndüğü gibi Türkiye’yi İnter-Toto Kupası’nda temsil etme başarısını da gösterdi..

Geçen sezon Avrupa Ligi’ne katılmayı bir puanla kaçıran Kırmızı beyazlı takım, kentin adının da katkısıyla sempati toplayan bir ekip konumunu sürdürüyor.

Bu sezona da deplasmanda Göztepe maçını kazanarak  lige iyi bir başlangıç yapan Antalyaspor camiası, bu galibiyetin tadını tam olarak çıkaramadan Pazar günkü Yukatel Denizlispor maçına hazırlanıyor..

Antalyaspor camiasında bir burukluk, bir suskunluk, gelecek için kaygılı bir görüntü söz konusu son günlerde..

Bunun nedeni de eski ve yeni başkanlar arasında yaşanan kayıkçı kavgası..  

Dahası eski başkanlardan Gültekin Gencer ile şimdiki Başkan Ali Şafak Öztürk arasında ağır hakaretlere kadar varan söz dalaşı..

Olayın bu noktaya gelmesinde elbette sadece Gencer ve Öztürk’ün suçu yok..

Geçmişte Antalyaspor’u siyasi ikballeri için kullanan, koltuklarının gücünü kullanarak iç çamaşırı gibi başkan ve yönetim değiştirenlerin vebali büyük..

Öyle ki Antalyaspor Başkanlığı koltuğunda muhalefet partili bir isim oturuyor diye şimdilerde sadece adı miras kalan Atatürk Stadyumu’nun açık tribününde taraftarları kulüp başkanı ve yönetiminin aleyhinde kışkırtan, hakaret ettirenler bugünlerde yaşanan kavganın tohumlarını attılar..

Spora siyaset girmesin diyenler, maddi sıkıntı nedeniyle maaşlarını ve primlerini alamayan kırmızı beyazlı oyuncuları  siyah forma ile çıkmaları için tahrik ettiler, bunda da başardılar..

Antalyaspor formasını hak etmediklerini kırmızsı beyaz renklere ihanet ederek siyah forma ile maça çıkan oyuncuların bazılarının takımdan hiçbir alacakları kalmadığı da sonradan ortaya çıktı.

Yani Antalyaspor, geride kalan 53 yılın en az 40 yılında siyasetçilerin oyuncağı haline dönüştürüldü..

Asla hak etmedikleri koltuklara şansız eseri, birilerinin desteği ve yönlendirmesi,bunun karşılığında da akla hayale gelmeyen tavizler verenler, yaramaz çocuklar misali Antalyaspor’u egolarını tatmin için kullandılar..

Gelelim bugünlere…

Bir süredir Antalyaspor Başkanı Ali Şafak Öztürk ile eski başkanlardan Gültekin Gencer arasında söz düellosu yaşanıyor.

Spor camiası tarafından dikkatle izlenen kavganın fitilini Gültekin Gencer ateşledi..

‘Çocuk’ diye hitap ettiği Kulüp Başkan Ali Şafak Öztürk, Antalyaspor Kulübü Derneği ve Antalyaspor Vakfı Başkanı Fikret Öztürk ile bazı eski ve yeni yöneticileri hedef aldı, ağır suçlamalar yaptı.

Gencer, 89 milyon borçla  devrettikleri Antalyaspor’un Öztürk ailesinin batırdığını iddia etti.

Gültekin Gencer’in şu sözleri havayı iyice bulandırdı :

“Çocuk ikinci döneminde bu sefer babasının tecrübesi ile baba kefaletinden kurtulmak için şehrimizin kaynaklarına göz dikti. Taraftarı arkasına alarak baba mesleğini Antalya’daki mevcut ve izin alınabilecek petrol istasyonu arazilerine el attı. Şehrin değerleri ile kendi borçlarını kapatmak için. Ama nafile çünkü herkes kendi derdinde, rantında”

Öztürk, Gencer’in suçlamalarına sosyal medya aracılığıyla çok sert ifadelerle yanıt verdi.

Ali Şafak Öztürk, Gencer’e yanıt olarak şunları söyledi :

“Kulübümüzü kendi şirketlerini batırıp Antalyaspor’umuzu da neredeyse batıracak olan, oyuncu transferlerinden komisyon alan, yüzüne tükürsen yarabbi şükür diyecek soytarıların elinden kurtarıp, itibar ve vizyon kazandırdık. Bağırsakları temizledik”

Son derece seviyesiz ve yersiz, zamansız bir kapışma bu..

Eski ve yeni başkanlar, kayıkçı kavgasıyla Antalyaspor’a büyük kötülük yapıyorlar..

Lige çok iyi başlayan takımı iki başkan Öztürk ve Gencer bir anlamda sabote ediyor..

Herkes haddini bilmeli, ağzından çıkacakları ölçüp biçmeli..

Kimsenin Antalyaspor’u şahsi sorunlarına alet etmeye hakkı ve haddi değil..