Murat Yıldırım

Murat Yıldırım

Vahşi sermaye Toroslar’a tırmanıyor

Kıyılarımız bitirildi, kentlerimizi bitirildi, dağlarımız bitirildi. Sıra yaylalarımıza geldi. Şimdi tahribat sırası yaylalarımızda. Örnek için uzaklara gerek yok. Biz bakıma doğanın tahrip edilmesi demek = doğanın idam edilmesi demektir. Gazipaşa ve Anamur'un mülki hudutlarında idam sırasındaki yaylalarımız: Kaş pazarı yaylası, Gazipaşa- Yarıcak pınarı (Yarıcak muvarı) yaylası + Yeşilyurt ve Çörüş köylerine ait Mihrap ve Dere gözü yaylaları+ yine Çığlık hudutları içinde bulunan Sokmak ardı ve Kızıl kapa yaylaları.

Projede yer aldığı söylenen Su gözü yaylaları. Basında, konferanslarımızda, Kent Konseyinde ve STK’nın faaliyet alanlarında defaatle ifade ettiğim mühim bir husus vardır. "Asla yatırım düşmanı değilim. Ancak, ilim ve bilimin ışığına aklın ve mantığın kabulüne aykırılık teşkil ederek, kişinin yahut bir grubun çıkarları dikkate alınarak, sürdürülebilir kamu yararına hizmet etmeyen, rantı hedef alan yatırımlara kesinlikle karşıyız" diyoruz. Bu görüş ve kabulün kime ne zararı var, akıl almaz işler oluyor bu ülkede…

1) Çığlık-Anamur'un müşterek alanı olan Kaş Pazarı yaylasında Hititler medeniyetiyle başlayan, sayısız medeniyetlerin beşiği, dikili taşlar ve mezarlıklar Tarihi arkeolojik alanlar, anılan yaylamızın ekolojik, ekonomik, tarihi yönü, yüzlerce yıllık yayla medeniyeti ve yayla kültürü süreci, doğal kimliği, endemik bitki örtüsü, zengin biyolojik çeşitliliği, hayvancılık tarımı, fauna ve flora zenginliği gibi daha bir çok artıları göz ardı edilerek Kaş Pazarı yaylamızda 80.000 m2’lik alan GES amaçlı (güneş enerjisi temini amaçlı olarak) cam panellerle kapatılması proje konusu edilmektedir. Esasen ÇED açısından, alan asla uygun olmadığı noktasında, yüksek sesle sürekli haykırıyoruz dinlemiyorlar. Böyle olunca 2500 metre rakımlı yaylaya kar yağmayacak, yağış rejimi bozulacak, suni bir iklim değişikliğine maruz kalacak olan coğrafyamızda su kaynakları kuruyacak, Gazipaşa körfezine dökülen Hacı usa çayının tüm kaynakları yok olacak, Gökçeler barajının sonu gelmiş olacak, Gazipaşa ve havalisinde açık ve örtülü tarımı iflas edecek, bölgede sosyolojik ve toplumsal açıdan psikolojik bir erozyon zuhur ederek dönüşü olmayan bir ekonomik ve ekolojik felaket kapıları çalacaktır.

2) Binlerce yıldan bu yana insanlar, sahilin 60 derecelere kadar yükselen yaz Sıcaklarından kaçmak ve sağlıklarının korunması için, Yukarıda adları geçen yaylalarda mekan tutmuşlardır. O yaylalarımızda yüzlerce yayla evi, yaşanacak mekanları vardır. Birkaç yıl önce söz konusu yayla evleri için imar barışı uygulanarak tapuya hazırlık olarak her eve bir kapı numarası verilmiştir. Geçen yaz resmi kurumlarca bir karar alınarak yaylalarımızda mekan envanteri yapılarak yüzlerce yıl önce inşa edilmiş evler için ev sahiplerine yüz binlerce liralık cezalar yazılarak evler üzerinde yıkım kararı alınmıştır. İşte hukuk, işte evrensel hukuk, işte güvenli yaşama özgürlüğü, işte hak ve adalet duygusunun ana akım şeması. İşte vatandaşın mal ve yaşama güvenliğinin hikayesi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Murat Yıldırım Arşivi

Çıldırmamak için kendimi zor tutuyorum

30 Ağustos 2025 Cumartesi 09:38

Antalya'da susuzluğa çözüm reçetesi

29 Ağustos 2025 Cuma 11:07

Kurtuluşun reçetesi "Akdeniz Gerçek Gazetesi"

27 Ağustos 2025 Çarşamba 10:38

Gazipaşa bölgesinde su faciası

13 Ağustos 2025 Çarşamba 15:40

SAYIN CUMHURBAŞKANIM

12 Ağustos 2025 Salı 11:42

Türkiye çölleşiyor mu?

01 Ağustos 2025 Cuma 12:05