13 Yıllık AKP hükümetlerinin ve seçim hükümeti döneminde ölenlerin haddi hesabı yok…
Halk, muhalefet, kent dinamikleri şikayetçi…
Ülkeye huzurun gelmesi, yurtta ve dünyada akan kanın son bulması için her kademeden çığlıklar yükseliyor…
Ama bir bakıyorsunuz, hükümet kanadından da çığlıklar yükseliyor…
Sanki ülkenin yönetimi kendi ellerinde değil, iç ve dış politikayı onlar şekillendirmiyor…
Muhalefet ‘ABD’ diyince ‘komplo’ diyenler, şimdilerde kendileri aynı şeyi savunuyor…
En kötüsü de ülkeyi kan gölüne çeviren hain bir saldırı yaşanıyor; bir dizi güvenlik ve istihbarat zafiyeti nedeniyle…
Ama hesap vermesi, hesap sorması ve sorumluları ve azmettirenleri bularak sorumluluğunu geç de olsa yerine getirmesi gerekenler suç bastırıyor…
“Bir AKP hükümeti görevde değil” diyor, Başbakan…
Seçim hükümetinin görevde olduğunu hatırlatıyor…
Sonra da hemen "Şu anda böyle bir saldırıyı yapma kapasitesine sahip görünen yapılar belli" diyor…
“Türkiye ateş çemberi içinde, istikrarını korumayı başaran, demokrasiyle istikrarını bütünleştiren örnek ülkedir. Ülkemiz itibarına, huzuruna, istikrarına doğrudan bir saldırı gerçekleştirilmiştir” diyor...
İstifa yok…
Utanma yok…
Özür yok…
Ankara Adliyesi’ne ve Emniyet’e 1 kilometre, MİT’e 3 kilometre, belediyeye 200 metre, Merkez Bankası’na 500 metre mesafede gerçekleşen hain saldırıyı engelleyememenin hiçbir bahanesi olmasa gerek…
Üstelik sosyal medyadan patlama öncesi Ankara’da bombalar patlayacağına dair ipuçları verilmişken…
Çok konuşmak, daha çok yazmak istemiyorum…
Kandan beslenen bir siyaset anlayışı olduğu ortada memleketimde…
Memleket, yangın yeri…
Memleket, kan ve acı dolu…
Hala siyasi rant kavgası…
Hesap verin, hesap…
Kaybettiğimiz ve sayısını net olarak bilmediğimiz tüm vatandaşlarımıza rahmet, milletimize başsağlığı, yararlılara acil şifalar diliyorum…
Sosyal medyanın yavaşladığı, basının susturulduğu, yayının yasaklandığı memleketimde yarın da buluşmak dileğiyle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.