12 Eylül 1980 günü yapılan müdahale ve Orgeneral Kenan Evren hakkında demediklerini koymadılar. Kimler? Sağcılar, solcular, lümpenler, lümpen burjuvalar, köylüler, işçiler, zenginler, fakirler herkes... Yazımın başlığını Hüsamettin Cindoruk’tan esinlenerek koydum. Demokrat Partinin en etkin olduğu yıllarda “İsmet Paşa asker kaçağıdır derdik, bir çok kişi buna inanırdı.” diye anlatmıştı.

Elimde iki kitap var. Metin Sevil’in 2023 yılında İstanbul, Kutlu Yayınevinden çıkan ve milyonların ezberini bozan / bozacak olan “12 Eylül Müdahalesi, Ezberler ve Gerçekler” ile “12 Eylül, Sağ Siyaset ve Din” Kitaplar 12 Eylül hakkında uydurulan yalanları ve kitlelere inandırılarak çarpıtılan gerçekleri teker teker açığa çıkartırken, yakın siyasal tarihimizin eksik bilgilerini tamamlayarak geleceğe gerçek bilgiler aktarıyor.

Duygu sömürüsünün, kutsamanın ve 12 Eylül’ü şeytanlaştırmanın ne demek olduğunu öğrenmek isteyenler bu kitapları okuyabilirler. Türk siyasal hayatında kitleleri yönetebilmek için hala etkin olan yalan ezberler vardır. 12 Eylül sonrası tespit edilebilen 12 yalan ezber de şunlardır:

1. Şartlar müdahaleyi gerektiriyordu ama şartları kendileri bilerek hazırladılar.
2. Müdahaleden önce zaten pek çok ilde sıkıyönetim vardı. Neden anarşi önlenemedi?
3. 11 Eylül günü akan kan 12 Eylül günü nasıl birden kesiliverdi?
4. Bir Amerikalı yetkili “Bizim çocuklar başardı.” demişti. 12 Eylül Bir Amerikancı darbedir.
5. Evren, “Asmayalım da besleyelim mi?” dedi. İmza atarken elinin titremediğini itiraf etti.
6. 12 Eylül’de melek gibi gençleri astılar.
7. Erdal Eren’i asabilmek için 17 olan yaşını büyüttüler.
8. “Bir sağdan bir soldan astık, eşitliği sağladık, sırayı bozmadık” dediler.
9. 12 Eylül PKK’yı doğurmuştur.
10. Hapishanelerdeki işkence ve kötü muameleler vardı.
11. İmam hatipleri 12 Eylül yönetimi açmıştır.
12. Daha sonra başlayacak ve etkili olacak dinci siyaset 12 Eylül’ün ürünüdür.

Kenan Evren, (4 Nisan 2012 günkü gazetelere göre) yaşlı hasta yatağından sesli ve görüntülü iletişim sistemleri aracılığıyla Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına şunları söyledi ve soruları yanıtlamayacağını bildirdi:

“Biz ihtilal yaptık, ihtilale teşebbüs etmedik. Herkesin ihtilal ile ihtilale teşebbüsün aynı şey olmadığını bilmesi gerekir. Biz o gün doğru olanı yaptık. Bugün de olsa aynı şekilde ihtilal yapardık. Türk Ordusu iktidar olma meraklısı değildir.” dedi.

Bazı kitaplar, şöhretli ve zengin yayınevlerinde basılmadığı için okuyucunun önüne kolay kolay gelemiyor ve kolayca okunmuyor. Kitapları okuduğunuzda yoğun bir araştırma ve inceleme sonunda yazıldığını anlıyorsunuz. Yazar şöyle diyerek bitiriyor çalışmasını: “Bir gün gelecek bu millet, 12 Eylül’ün ve Kenan Evren’in değerini elbet yeniden anlayacaktır. O’nun adı yeniden okullarda, parklarda, caddelerde yaşatılacaktır. Kale gibi durduğu sanılan ‘boş ezberler’ yıkılmaya mahkumdur!”

“Eylül Yalanları” başlıklı kitabımda, 12 Eylül Bayrak Harekatı’nın haklılığını yalnız ben yazdım ve savundum sanıyordum. 12 Eylül 1980 öncesi olayları ve kötülükleri yaşamış ya da yaşamamış bir çok yurttaşın hala her kötülüğü Kenan Evren’e yıkmalarına şaşıyordum. Kitaplarda, 12 Eylül Harekatı ve Harekatın Komutanı Sayın Kenan Evren inceleniyor ve değerlendiriliyor. Yazar 12 Eylül ve Orgen. Kenan Evren’e yönelik doğru ya da yanlış bütün eleştirilerin çözümlemelerini yapıyor.

Sayın Metin Sevil’i kutluyorum.

Kitaplara ulaşmak isteyenler, yazarın kendisinden (erdem201140@gmail.com) ya da internet kitap satış sitelerinden edinebilirler.